Arama

Felsefe neden önemlidir?

Genellikle "bilgelik sevgisi" olarak anılan felsefe, yüzyıllardır insanoğlunun ilgisini çeken zamansız bir uğraştır. Felsefeye başlamak, kendini keşfetmenin ve entelektüel bir keşif yolculuğuna çıkmanın ilk adımı olarak görülür. Bu yolculuğa adım attığınızda, felsefi soruların sıklıkla karmaşık ve derin olduğu baştan bilinmelidir. Felsefe bir arayıştır ve bu arayış, kendi başına değerli bir öğrenme deneyimidir. İster meraklı bir başlangıç seviyesinde olun ister deneyimli bir düşünür olun, felsefi bir yolculuğa çıkmak birçok şekilde ödüllendirici bir çabadır aynı zamanda. Antik dönemden modern çağa kadar büyük filozofların ayak izlerini takip ederek felsefeye nasıl başlayacağınızı ve felsefi araştırmanızda yararlanılması gerekenleri sizler için hazırladık.

  • 8
  • 13
Her soru felsefi bir soru mudur?
Her soru felsefi bir soru mudur?

◼ Günlük hayatta felsefe ve felsefeye dair olan pek çok sözcük ne doğru anlamda kullanılıyor ne de doğru yerde. Genellikle bir şey ifade etmeyen, anlamsız olarak görülen birçok soru için felsefi soru kisvesi yapıştırılıp geçirilir. Oysaki, felsefenin hizmet ettiği, sağladığı faydanın çok uzağında olan bu genel ve yanlış yaklaşım onun anlaşılması konusunda negatif tutumların öne çıkmasına neden oluyor. Hal böyleyken, hangi türden soruların "felsefi soru" kategorisi altında değerlendirilebileceği konusunda bir karışıklık durumu ortaya çıkmaktadır.

10 MÜSLÜMAN DÜŞÜNÜRÜN HAYATIMIZA IŞIK TUTACAK ESERLERİ

  • 9
  • 13
Felsefi bir sorunun taşıması gereken asgari şartlar nelerdir?
Felsefi bir sorunun taşıması gereken asgari şartlar nelerdir?

◼ Öncelikle, hangi türden soruların "felsefi bir soru" olduğu anlayabilmek için, felsefede ve mantıkta sıklıkla başvurulan düşünceyi geliştirme yöntemlerden bir olan, onun ne olmadığını - yani 'değil'ini- bilmek bu karmaşıklığı giderme konusunda epeyce yardımcı olacaktır.

- Peki, hangi türden sorular felsefi soru değildir?

Gardropta kaç tane gömlek var?, "Bir arabanın imalatında kullanılan demirin kalitesi kaza esnasında güvenliği etkiler mi?" ya da "Suyun içinde bulunan minareller vücut sağlığı için gerekli midir?" gibi soruların daha ilk bakışta felsefi sorular olmadığını açıkça ortadadır. Bu türden sorular, genellikle somut ve pratik cevaplara çıkacak sorular olması nedeniyle felsefenin kapsamı dışında kalacaktır. Çünkü felsefi soruların bir nedenden ötürü soyut ve teorik sorular olduğunu, bunun yanında bazı alanlarda kısmen pratik soruları da kapsadığını söylemek gerekir. Örneğin, siyasi ve ahlaki sorular genellikle pratik konularla ilgilidir, ancak birçok soru soyut ve teorik bir bakış açısı gerektirir. Bu nedenle, felsefenin soyut ve teorik sorularla ilgilenmesi, pratik sorunlarla hiçbir ilgisi olmadığı anlamına gelmez.

  • 10
  • 13
Felsefi bir sorunun taşıması gereken asgari şartlar nelerdir?
Felsefi bir sorunun taşıması gereken asgari şartlar nelerdir?

◼ Felsefi sorular, genel sorular'dır. Söz gelimi, ahlaki kavramların temelleri sorgulanır, genel varlık kategorilerini keşfetme, bir şeyin var olup olmadı gibi sorulara cevap bulmaya çalışılır. Bu tür genel ve soyut sorular, felsefenin ilgisini çeker, çünkü yapıları itibariyle daha genel sonuçları merak eden sorulardır. Bunun yanında, diğer bazı bilim alanları da genel sorularla ilgilendiği gibi soyut ve teorik olanla da ilgilenebilirler. Dolayısıyla, genel sorularla yalnızca felsefe ilgilenir demek yanlış olacaktır.

◼ Şu halde, felsefe ve bilim arasındaki bu benzerlikten kurtulmak nasıl mümkün olacaktır? Öncelikle, bu iki alanın soruları arasında keskin bir sınırın olmadığı söylemek gerekir. Zaman zaman soyut hale gelen zaman zaman Teorik olabilen bilimsel sorular, felsefi sorularla benzeşebilir. Bir başka ayrım da, felsefi sorular ile bilimsel sorular arasındaki farkın, bu iki disiplinin soruları yanıtlama yöntemlerinden kaynaklandığıdır. Bu iki disiplinin bir problemi ele alışı, aşama kaydetmesi ve probleme sordukları sorular birbirinden farklılık gösterir.
Toparlamak gerekirse, felsefi bir sorunun soyut, teorik ve genel çerçeveler içeren "şey"lerle işi olduğudur. Doğrudan sonuca ulaşan, somut olan ve kapsam bakımından daha küçük olan fenomenlerle ilgilenmeyen soruları felsefi sorular olarak nitelemek mümkün olacaktır.

  • 11
  • 13
Felsefe gerekli midir?
Felsefe gerekli midir?

Pozitif bilimler varken ve de gittikçe daha başarılı bir konuma ulaşmış durumdayken felsefecilerin yalnızca kendi fikirlerinden ibaret olan ve hiçbir yere varamayan tartışmalarının bir çözüme ulaşması mümkün mü? Bu problem, günümüz toplumlarında felsefeye karşı olan olumsuz tutumun özünü ifade eden en önemli sorundur. Durum böyleyken, bilim karşısında -ya da paralelinde demek de doğru olacaktır- felsefenin bu ciddi eleştirilere karşı savunulabilmesi nasıl olmalıdır? Bu soru, kendi içinde bile meşakkatli bir karmaşıklığa sahipken, felsefe gibi derin katmanlı bir düşünce sisteminde neye karşılık geleceği konusunda ön görülere sahip olmak biraz zahmetli olacaktır. Biz yine de, bu karmaşık sorulara anlaşılır cevaplar bulmaya odaklanalım.

  • 12
  • 13
Felsefe gerekli midir?
Felsefe gerekli midir?

◼ Felsefeye yöneltilen eleştirilere ve hor görmelere karşı çeşitli savunmalar sunmak mümkündür. Felsefe, bir bakıma kaçınılmaz bir faaliyettir çünkü her görüş, açıkça ya da dolaylı olarak felsefi varsayımları içerir. Bu ön kabulden yola çıkarak, gündelik hayatta felsefi sorunlarla karşı karşıya gelmenin kaçınılmaz olduğu aşikardir. Bilgiye ulaşmanın yolu olarak yalnızca pozitif bilimleri kabul insanlar bile, hem bilgiye ulaşma yolundaki gerekçelere hem de bilginin ne olduğuna dair sorulan sorulara felsefi kabullerle sahiptirler. Bilgiye yalnızca doğa bilimleri aracılığıyla ulaşılabileceğini savununlar, bilgiye ulaşma yolunda sordukları her türden sorunun felsefi soru kapsamında olduğunu fark etmelidir ve dolayısıyla bu türden iddialar felsefi düşüncenin gerekliliğini gösterir. Bilimin, içinde felsefi düşünce kavramları ve yöntemleri olmadan yapılması mümkün müdür? Eğer bilim bu kavramları kullanıyorsa, bu kavramlar hakkında felsefi soruları sormamız gerekmez mi? Bir şeyin bilim olup olmadığının sınırını kim nasıl çizecek? Bu sınır keskin mi yoksa belirsiz mi? Eğer belirsizse, bu sınırlarda nelerin olduğunu anlamak için nasıl bir yaklaşım benimsemeliyiz? Bu sorular, felsefi düşünceye başvurmayı kaçınılmaz kılar.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN