🔸 Fitne kelimesi, Kur'an-ı Kerim'de otuz dört ayette ismen, yirmi altı ayette de türevleri şeklinde geçer.
🔸 Bakara suresinin 191. ayetinde geçen fitne kavramı baskı, zulüm ve işkence manalarında kullanılmış, fitne çıkarmanın birini öldürmekten daha büyük bir kötülük olduğu açıkça bildirilmiştir.
"Onları yakaladığınız yerde öldürün; sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Harâm civarında onlar sizinle savaşmadıkça siz de orada onlarla savaşmayın. Şayet sizinle savaşmaya kalkışırlarsa o zaman onları öldürün. İşte kâfirlerin cezası böyledir!" (Bakara Suresi, 191.ayet)
↪ Tefsiri: "Onları yakaladığınız yerde öldürün" ifadesindeki "onlar"dan maksat bir önceki ayette geçen Müslümanlara karşı savaş açan düşman tarafıdır. Kuşkusuz barış zamanlarında barışın kuralları, savaş zamanlarında da savaşın kuralları geçerlidir. Önceki ayetin ikinci bölümünde Müslümanlara haksız saldırılara ve her türlü aşırılığa sapmaları yasaklanarak savaşın temel ahlak ilkesi açıkça belirtildikten sonra, burada da düşmana hücum ederek askerlerinin yakalanıp öldürülmesi savaşı kazanmanın gereği olarak ortaya konmaktadır. Zira savaşa kazanmak için girişilir.
↪ İnsan gücünün birinci derecede önem taşıdığı bir savaşı kazanmanın ilk şartı da –özellikle klasik savaş şartlarında– düşmanın insan gücünü kırmaktır. Hayatın gerçeklerinin, kötülükleri önlemede savaşmayı gerekli kıldığı durumlarda "barışçılık"tan söz etmek anlamsızdır. Kur'an-ı Kerim olması gerektiği kadar barışçıdır. Bununla birlikte müslümanın sebep olmadığı bir savaşta teslimiyetçi davranmayı veya girişilen bir savaşı kazanmanın gereklerini, hümanist olduğu ileri sürülen ütopik fikirlere feda etmeyi de onaylamaz. "Haksızlık etmeme ve haksızlığa uğramama"yı emreden ayet (Bakara 2/279) Kur'an'ın bu husustaki temel kuralı olarak alınmalıdır. İslam kültüründe geniş bir kullanım ve etki alanı kazanmış olan ayetteki fitne kelimesi, genellikle "sınama, deneme, maddi ve manevi sıkıntı, üzüntü, bela ve felaketle imtihan etme"; özellikle hadislerle diğer İslami literatürde "dini, sosyal ve siyasi kargaşa" anlamında yaygın olarak kullanılan bir terimdir.
Tefsirin devamı için tıklayın