Fuat Sezgin'in zorla tutulan kütüphanesi
Dünyanın en önemli İslam Bilim Tarihi akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Fuat Sezgin'in, yarım asra yakın bir süre boyunca emek verdiği 45 bin ciltlik kütüphanesine Almanya tarafından el konuldu ve çoğu el yazması olan bu arşivin Türkiye'ye getirilmesine izin verilmiyor. Ömrünü İslam Bilim Tarihine adayan ve dünya bilim tarihini yeniden yazan Fuat Sezgin'in müstesna kütüphanesi için en son uzlaşma kararı çıkmasına rağmen durumda bir değişiklik olmadı.
Giriş Tarihi: 07.06.2023
14:23
Sesli dinlemek için tıklayınız.
45 BİN KİTAP ENSTİTÜNÜN MÜ, FUAT SEZGİN'İN Mİ? ➡ Fuat Sezgin satın aldığı, kopyaladığı, biriktirdiği bütün kitaplarını 1980'den beri çok titiz bir şekilde (kitapların faturalarını muhafaza ederek) sarı ve beyaz etiketlerle işaretlemişti. Sarı etiketler, enstitünün bütçesiyle alınan kitaplar, beyaz etiket de kendi bütçesiyle alınan kitaplardı.
➡ Sezgin'in kendi kütüphanesinde, beyaz etiketli, yani kendi parasıyla alınan kitapların sayısı 45 bin civarındaydı. Sarı etiketli kitaplar, yani enstitüye ait olan kitaplar ise 15-20 bin civarındaydı. Sezgin, 45 bin civarındaki kendi kitaplarını Gülhane'deki kütüphaneye taşıyacaktı.
➡ Bu muazzam kütüphaneye ek olarak Sezgin'in tamamen kendi parasıyla, 60'tan fazla ülke gezerek, dünya kütüphanelerinde nadir bulunan eserleri özel makinelerle çekip kaydettiği, yaklaşık 30 bin eserin bulunduğu 1.500-2.000 civarında da mikrofilmi vardı.
➡ On kişilik bir öğrenci grubunun çabalarıyla, bütün bu arşiv ve ilk 20 bin kitap, normal gümrük işlemleri yapılarak kargo ile Türkiye'ye gönderildi. Sonraki hafta Sezgin, enstitüdeki çalışanlarına artık Almanya'dan gideceğini, kitaplarını da Türkiye'ye götüreceğini tebliğ etti. Bu konuşmanın ardından Frankfurt'taki enstitünün çalışanlarından ikisi hocayı üniversiteye şikâyet ederek, hocanın enstitü kitaplarını "kaçırdığı" iddiasında bulundular.
KENDİ KİTAPLARI İÇİN 'ZİMMETE GEÇİRME' SORUŞTURMASI ➡ Mayıs 2017'de, ikinci postada Sezgin'in geri kalan 15 bin civarında kitabı kargo için paketlenip bir kısmı hava alanına götürüldü. Geri kalan kitaplar paketlenirken gümrük yetkililerinin hava alanında kitaplara el koyduğu haberi geldi. Hocanın öğrencileri hava alanına doğru yola çıkarken vakfın kapısında güvenlik görevlileriyle karşılaştılar.
➡ Ellerindeki soruşturma belgesinde, Fuat Sezgin'in "Kültürel Eser Koruma Kanunu'na karşı geldiği" ve "kitapları zimmete geçirdiği" iddia ediliyordu. Üniversite, Hessen Bilim Bakanlığı ile birlikte "Sezgin'in enstitünün kitaplarını kaçırdığını" iddia ediyor ve bunlar üzerine tedbir koyduruyordu.
➡ Hava alanındaki 350 koli, yani takriben 15 bin kitaba bu şekilde el konulmuş oldu. Savcılık tarafından "Kültürel Eser Kanunu'na aykırı davranış ve zimmete geçirip yurt dışına götürme iddialarıyla" soruşturma başlatıldı.
POLİTİK SORUŞTURMA ➡ Oldukça politik olan soruşturma metninin ilk cümlesi şu şekildeydi: "Tayyip Erdoğan'ın yakın arkadaşı olan Fuat Sezgin…" Aynı sayfada Sezgin'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir fotoğrafı da yer alıyordu.
➡ Soruşturma süreci başladı. Sezgin ve öğrencileri savcılığa bütün kolaylığı sundu, ortada bir yanlış anlaşılma olduğu kesindi. Kitaplar enstitünün değil, Sezgin'indi. Bununla ilgili deliller de mevcuttu.
➡ Soruşturma esnasında Sezgin'in çalışma odası mühürlendi ve kendisine sekreterin odası tahsis edildi. Fakat Sezgin'in hâlihazırda üzerinde çalıştığı İslam Bilimler Tarihi'nin 18'inci cildinin manuskripti, kilitlenen odasındaydı.
➡ Savcı, Sezgin'in ve vakfın mali müşavirleriyle yaptığı araştırmalar sonucu kitapların Sezgin'e ait olduğunu nihayet gördü. Soruşturma kapatıldı. Fakat soruşturmanın kapatılmasına gerekçe olarak, "Kültürel Eser Kanunu'na aykırı bir durum olmadığı, çünkü söz konusu kitapların Ulusal Kültürel Arşiv endeksinde kayıtlı olmadığı" söylendi.
➡ İkinci olarak da, -2016 Aralık tarihli- Kültürel Eser Kanunu'nun yeni bir kanun olduğu ve Sezgin'in bu kanunu bilmiş olmasının beklenemeyeceği belirtildi. Soruşturma kapatılırken taşınan kitapların zaten Kültürel Eser Kanunu kapsamına girmediği ifade edildi.