Arama

Güzel kulluk: Tevekkül

Kulluğun en güzel mertebelerinden olan tevekkül, müminin hür iradesi ile işini Allah Teala'ya bırakması, havale etmesidir. Teslimiyetin en müstesna simgelerinden olan tevekkül kulun acziyetini fark etmesi ve tüm benliği ile yaratıcısına bağlanması açısından önemlidir. Tevekkülün duası olmadığı gibi bir zamanı da yoktur. Kul her işini Allah'a (CC) bırakarak tevekkül edebilir.

"De ki: "Allah bize ne yazmışsa başımıza ancak o gelir, O bizim mevlâmızdır." Müminler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar."

Tevbe Suresi 51. Ayet

Tevbe Suresi 51. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın

Tevbe Suresi 51. Ayet Tefsiri

➡ Bu âyetlerde ve ilerideki birçok âyette, münafıkların Resûlullah'ın Tebük Seferi ile ilgili kararı karşısındaki tavırlarına, onlardan bu sefere katılmamak için mazeret ileri sürenlerin ve bazı art niyetlerle sefere katılanların gerçek yüzlerine geniş bir biçimde temas edilmekte, kendilerini mümin olarak gösteren bu iki yüzlü insanlarla birlikte yaşamak zorunda kalan Müslümanlar onlara karşı dikkatli ve uyanık olmaya çağrılmaktadır. Bu sûredeki ve özellikle bu âyetlerdeki ifadelerden anlaşıldığına göre hicretin 9. yılına gelindiğinde, artık münafıkların Hz. Peygamber'i (SAV) ve Müslümanları hafife alan ve yaptıkları her türlü çıkışa ve saygısızlığa katlanılması gerektiğini düşünen bir grup olmaktan uzaklaşıp, kendilerini de Medine toplumunun sadece hak sahibi değil aynı zamanda vecîbeleri olan bir öğesi olarak görmeye başladıkları anlaşılmaktadır.

Tefsirin devamını okumak için

"Peygamberleri onlara şöyle dediler: "Doğrusu biz de sizin gibi sadece insanız; fakat Allah kullarından dilediğine lutufta bulunur. Allah'ın izni olmadan bizim size bir delil getirmemiz mümkün değildir. Müminler ancak Allah'a dayansınlar."

İbrâhîm Suresi 11. Ayet

İbrâhîm Suresi 11. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın

İbrâhîm Suresi 11. Ayet Tefsiri

➡ Peygamberler, Allah'ın (CC) varlığını, birliğini ispatlayacak bunca aklî delil varken insanların bu konuda şüpheye düşmelerinin yersiz ve anlamsız olduğunu vurgulamışlar, bu davranışı sergileyen inkârcıları kınamışlar, hakkı inkâr edenlerin bu dünyada başlarına gelmesi mukadder olan felâketlere işaret ederek Allah'ın (CC), onları bağışlayıp helâk olmaktan kurtulacakları bir yola davet ettiğini ve bu yolda yürüyebilmek için kendilerine gerekli süreyi verdiğini ifade etmektedir.

Tefsirin devamını okumak için

Ebû Mâlik el-Eş'arî (RA) anlatıyor:

"Resulullah (SAV) buyurdular ki:

"Kişi evine girince şu duayı okusun: "Allahım! Senden hayırlı girişler, hayırlı çıkışlar istiyorum. Allah'ın (CC) adıyla girdik, Allah'ın adıyla çıktık, Rabbimiz Allah'a (CC) tevekkül ettik". Bu duayı okuduktan sonra ailesine selam versin."

(Ebu Davud, Edeb 112)

Riyazü's Salihin'den Hadis-i Şerif okumak için tıklayın

Hz. Câbir (RA) anlatıyor:

"Resulullah (SAV) cüzzamlı bir kimsenin elinden tuttu ve kendisiyle birlikte elini tabağa koydu, sonra da: "Allah'a (CC) güvenerek ve O'na tevekkül ederek ye!" buyurdu."

(Ebu Davud, Tıbb 24 / Tirmizi, Et'ime 19 / İbnu Mâce, Tıbb 44)

Riyazü's Salihin'den Hadis-i Şerif okumak için tıklayın

İbnu Mes'ûd (RA) anlatıyor:

"Resulullah (SAV) buyurdular ki:

"Uğursuzluk çıkarmak şirktir, uğursuzluk çıkarmak şirktir, uğursuzluk çıkarmak şirktir. (İhtiyarsız kalbine uğursuzluk vehmi gelip içinde bazı şeylere karşı nefret duyan) hâriç bizden kimsede bu yoktur. Lakin Allah (CC) onu tevekkülle giderir."

(Tirmizi, Siyer 47)

Riyazü's Salihin'den Hadis-i Şerif okumak için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN