Hadisler ile İslam'da kadının yeri ve önemi
İslamiyet, kadını toplumdan ayırıp dört duvar arasına kapatmamış, Peygamber devrinde Müslüman kadın, hemen bütün toplumsal faaliyetlere etkin biçimde katılmıştır. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde hadisler ile İslam'da kadının yeri ve önemini derledik.
Giriş Tarihi: 25.11.2019
17:56
Güncelleme Tarihi: 25.11.2020
08:24
"Kadınlara ancak kerîm olanlar ikrâm ederler (değerli olanlar değer verirler); onlara kötülük edenler ise leîm (kötü) kişilerdir."
(İbn Mâce , Edeb 3; Ebû Dâvud , Edeb 6, Rikak 22, İ'tisâm 3; Müslim, Akdiye 11)
İslâm inancına göre Hz. Âdem bütün insanlığın atası olduğu gibi, Hz. Havvâ da annesidir (el-Hucurât 49/13). Ehl-i kitabın, Âdem'i "aslî günah" işlemeye eşinin kışkırttığı şeklindeki inançları Kur'ân-ı Kerîm'deki bilgilerle bağdaşmaz. Nitekim Tevrat'ta "yasak meyve"yi, yılanın kadına, kadının da Âdem'e yedirdiği belirtilirken (Eski Ahid, "Tekvîn ", 3), Kur'an'da "Şeytan ikisini de ayartıp yanılttı" (el-Bakara 2/36) buyurularak her ikisini de şeytanın aldattığı belirtilmektedir.
Başka bir âyette , Havvâ'dan hiç söz edilmeyip, şeytanın doğrudan doğruya Âdem'e seslendiği ve "Ey Âdem ! Sana ebedîlik ağacını, eskimeyen saltanatı göstereyim mi?" (Tâhâ 20/120) dediği ifade edilir.
"En güzel dünya nimeti, insanın sahip olabileceği nimetlerin en hayırlısı: Zikreden dil, şükreden kalp ve insanın iman doğrultusunda (Müslümanca) yaşamasına yardımcı olan kadındır."
(Tirmizî , Birr 13)
KUR'AN'IN ÖNERDİĞİ HAYAT ANLAYIŞI
Kur'an'ın önerdiği hayat anlayışında temel öğe ve muhatap olarak insan alınmıştır. Bu bakımdan Kur'an'da , kadın-erkek ayırımı yapılmadan çeşitli hak ve sorumluluklardan, insan ilişkileriyle ilgili birçok ilke ve kuraldan söz edilir . Bu yüzden İslâm'da kadın da erkek de, çocuk da yetişkin ve yaşlı kimse de hiçbir cins, renk, yaş ve statü farkı gözetilmeksizin benzer bir ilgi ve öneme sahiptir. Dinî telakkiler, hak ve ödevler kural olarak o dine inanan herkesi eşit şekilde ilgilendirir, sadece erkeklere veya kadınlara özgü sayılmaz. Bununla birlikte dinî metinlerin sosyal ve hukukî kural ve düzenlemelerinde genelde toplumlarda egemen grup esas alınarak söz edildiği için, sonuçta bu ifadelerin diğer grupları ne ölçüde kapsadığı ve onların ne gibi haklarının bulunduğu tartışılmaya başlanır.
"Ey insanlar! Kadınların haklarına riâyet ediniz! Onlara şefkat ve sevgi ile muâmele ediniz! Onlar hakkında Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emâneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz!"
(Müslüm, Hac,147)