Hayattayken cennetle müjdelenen 10 sahabe
Peygamber Efendimiz "aşere-i mübeşşere" olarak isimlendirilen on sahabiyi, henüz hayatta iken cennete girecekleri müjdesini vermiştir. Onlar, kendilerine tebliğ edilen İslam'ı ilk kabul eden, bu uğurda işkence gören Müslümanlardır. Allah yolunda kendi akrabalarına karşı savaşmaktan çekinmemiş, her biri Bedir Savaşı'na iştirak etmişler ve İslam'a büyük hizmetlerde bulunmuşlardır. Resulullah tarafından cennete girecekleri daha hayatta iken kendilerine müjdelenen 10 sahabeyi derledik.
Giriş Tarihi: 27.04.2020
16:52
Güncelleme Tarihi: 12.10.2022
13:27
Vahiy kâtipliği de yapan Talha, hem cennetle müjdelenen on sahâbîden hem de Resûlullah'ın havârisi diye bilinen on iki kişiden biridir. Müslüman olduğu günlerde Hz. Ebû Bekir ile aynı ipe bağlanarak işkence gördüğünden her ikisi "Karîneyn" (yakın dost) diye anılır.
Suriye'de bulunduğu dönemde gerçekleşen Habeşistan hicretine katılamadı. Resul-i Ekrem Medine'ye hicret ettikten sonra Hz. Ebû Bekir'in ailesini Medine'ye o götürdü. Uhud Gazvesi'nden itibaren bütün savaşlarda yer aldı. Kahramanca savaştığı Uhud Gazvesi'nde Resûlullah'ı korurken birçok yerinden yaralandı ve eli çolak kaldı.O gün üzerinde iki zırh bulunduğu için Uhud kayalığına çıkamayan Resûl-i Ekrem Talha'nın sırtına basarak oraya çıktı bu sebeple de "Talha'ya -cennet- vâcip oldu" buyurdu.
TALHA BİN UBEYDULLAH'IN HAYATI
Zübeyr bin Avvam (ö. 656)
Peygamberimize ilk iman edenlerden ve cennetle müjdelenen on sahâbîden biri olan Zübeyr bin Avvam, 595'te Mekke'de doğdu. Babası Hz. Hatice'nin kardeşi Avvâm bin Huveylid, annesi Resûl-i Ekrem'in halası Safiyye bint Abdülmuttalib'dir.
Zübeyr bin Avvâm çocukluğunun büyük bir kısmını Resûlullah'ın çocuklarıyla birlikte geçirdi. Zübeyr'in putlara hiç tapmadığı, Câhiliye inanışlarına meyletmediği, İslâm'a davetin ilk günlerinde 16 yaşında iken dört, beş veya yedinci Müslüman olarak İslâmiyet'i kabul ettiği, bunda Hz. Ebû Bekir'in etkisinin bulunduğu nakledilir.
Müslümanlığı kabul etmesine önce amcası Nevfel b. Huveylid karşı çıktı; İslâm'dan vazgeçmediği takdirde kendisine şiddet uygulayacağına dair yemin etti; bir sonuç alamayınca onu bir hasıra sardı ve tavana astı, alttan ateş yakarak dumanıyla ona işkence etti, ancak Zübeyr inancından vazgeçmedi. Oğluna eziyet edildiğini öğrenen annesi Safiyye onu Nevfel'in elinden kurtardı.
Ok atmayı, kılıç kullanmayı ve ata binmeyi öğrenerek yetişen Zübeyr, Mekke döneminde İslâm adına ilk kılıç çeken kişi oldu. Evinde istirahat ederken dışarıdan gelen, Hz. Peygamber'in müşrikler tarafından öldürüldüğüne dair seslerle uyanmış, hemen kılıcını kuşanıp dışarıya fırlamış, yolda Resûl-i Ekrem'le karşılaşmış, telâşının sebebini soran Resûl-i Ekrem'e durumu anlatınca onun duasını almıştı.
Zübeyr, Medine'de de Resûl-i Ekrem'in yakın çevresinde yaşadı, onunla birlikte bütün savaşlarda bulundu. Bedir Gazvesi'ne katılan üç süvariden biri olup büyük yararlılıklar gösterdi. Resûlullah, Bedir'de müslümanlara yardıma gelen Cebrâil ile diğer meleklerin başlarında Zübeyr b. Avvâm'ın sarığına benzeyen sarıklar gördü. Savaşın en karışık anında Hz. Peygamber'in çevresini sarıp onu müşriklere karşı koruyanlardan biri de Zübeyr'dir.
ZÜBEYR BİN AVVAM KİMDİR?
Sa'd bin Ebu Vakkas (ö. 674)
Cennetle müjdelenen on sahabiden biri olan Sa'd bin Ebu Vakkas, 592 yılında Mekke'de dünyaya geldi. Dedesi Vüheyb bin Abdümenâf bin Zühre, Resul-i Ekrem'in (sav) annesinin amcası olduğu için Resulullah (sav), Sa'd'a "dayı" diye hitap ederdi. 17 veya 19 yaşında iken İslamiyet'i kabul etmesi üzerine annesi dininden dönmediği sürece onunla konuşmamaya ve yemek yememeye ant içti; fakat Sa'd dininden dönmeyeceğini söyledi.
İslamiyet'in ilk yıllarında Müslümanlarla alay eden bir müşriki yaraladığı için İslam uğrunda ilk kan akıtan kişi olarak anıldı. Peygamberimizden (sav) önce Medine'ye hicret etti.
Râbiğ Seriyyesi ile Batn-ı Nahle Seriyyesi'ne katıldı ve Kureyş kervanına ilk oku o attı. Harrâr Seriyyesi'nde kumandan olarak görev yaptı. Bedir Gazvesi'nde müşrik süvari birliğinin kumandanı Saîd bin Âs'ı öldürüp kılıcını Resûl-i Ekrem'e teslim etti. Daha sonra Hz. Peygamber (sav) ile bütün gazvelere katıldı.
Uhud Gazvesi'nde attığı her oku hedefine isabet ettirdiği için Resulullah ona atacağı okları birer birer verirken, "Anam babam sana fedâ olsun ey Sa'd, at!" diye iltifat ederdi. Birçok savaşta ve Medine'de düşman baskınından korkulduğu zamanlarda Resulullah'ın yanından ayrılmadı.
SA'D BİN EBU VAKKAS KİMDİR?