Arama

Hayber'in fethi nasıl gerçekleşti? Hz. Peygamber nasıl zehirlendi?

Hayber, İslam tarihi için önemli bir yere sahipti. Yahudiler sayıca çok olmalarına güvenip Müslümanları savaşa zorladı. Hicretin 7. senesi Muharrem ayı sonlarında gerçekleşen gaza, on dört gün sürdü. Bu savaştan sonra Yahudilerin İslam düşmanlığı bertaraf edildi. Peki, Efendimizin fethin eliyle gerçekleşeceğini söylediği sahabe kimdi? Hz. Peygamber, Hayber Savaşı'ndan önce nasıl dua etti? Yahudiler, Peygamber Efendimizi nasıl zehirlemeye teşebbüs etti?

  • 8
  • 20
Peygamberimiz yüksek sesle tekbir getirilmesini neden istemedi?
Peygamberimiz yüksek sesle tekbir getirilmesini neden istemedi?

Sahabeler, Hayber'e doğru ilerlerken bir vadiye erişinde beraberce yüksek sesle "Allahu ekber! Allahu ekber! Lâ ilahe illallâhu vallâhu ekber!" diyerek tekbir getirmeye başladı. Efendimiz bunun üzerine " Nefislerinize karşı merhametli olun! Zîrâ sizler, sağır birisine hitâb etmiyorsunuz, muhâtabınız gâip de değildir. Siz, gören, işiten, (nerede olursanız olun) sizinle olan bir Zât'a, Allah'a hitâb ediyorsunuz. Dua ettiğiniz Zât, her birinize, bineğinin boynundan daha yakındır." buyurdu. (Buhârî, Deavât 50, 67; Müslim, Zikr, 44)

  • 9
  • 20
Hz. Peygamber’in Hayber Savaşı’ndan önce yaptığı dua
Hz. Peygamber’in Hayber Savaşı’ndan önce yaptığı dua

İslam ordusu, Şıkk ile Natat Kalesi arasından Hayber'e ilelerken Efendimiz onları durdurdu ve şöyle dua etti:

"Ey göklerin ve gölgelediklerinin Rabbi olan Allah'ım! Ey yerlerin ve yüklenip taşıdıklarının Rabbi olan Allah'ım! Ey şeytanların ve saptırdıklarının Rabbi olan Allah'ım! Ey rüzgârların ve savurduklarının Rabbi olan Allah'ım! Biz Senden bu kentin hayrını ve iyiliğini, bu kent halkının hayrını ve iyiliğini ve kentte bulunan her şeyin hayrını ve iyiliğini dileriz! Bu kentin şerrinden, bu kent halkının şerrinden, bu kentte bulunan her şeyin şerrinden de Sana sığınırız! Haydi ilerleyiniz, Bismillah!"

(İbn İshak, İbn Hisam, Sîre, c. 3, s. 343)

Hz. Peygamberin hadislerinde geçen dualar

  • 10
  • 20

Hz. Peygamber'in Medine'den çıktığını haber alan Yahudiler, her gece Müslümanların gelişini telaşla beklemişlerdi. Hz. Peygamber'in oraya vardığı gece, Yahudiler derin bir uykuya daldı, horozları dahi ötmedi.

Enes b. Malik şöyle anlatır: "Resûlullah aleyhisselam bir kavimle çarpışacağı zaman, sabah olmadıkça onlara ansızın baskın yapmaz, ezan sesi işitirse baskın yapmaktan vazgeçer, ezan sesi işitmezse baskın yapardı. Hayber'e geceleyin inmiştik. Resûlullah aleyhisselam orada geceyi geçirdi. Sabah namazını Hayber'in yanı başında, daha karanlık iken kıldık. Sabah olup Hayber'den ezan sesi işitmeyince hayvanına bindi. Bizler de hayvanlarımıza bindik. Ben Ebu Talha'nın terkisine bindim. Giderken, benim dizim Resûlullah aleyhisselamın dizine değmekte idi.

Sabahleyin, Hayber işçileriyle karşılaştık. İşçiler, kaleden çıkıp, araçları, zenbilleri, kovaları ile tarlalarına gidiyorlardı. Resûlullah aleyhisselamla askerlerini görür görmez: İşte Muhammed ve hamîs (askeri birlik)! İşte Muhammed ve Hamîs! Vallahi, Muhammedi İşte Muhammed ve Hamîs!' diyerek bağırıştılar ve hemen arkalarına dönüp kaçtılar.

Resûlullah aleyhisselam, ellerini kaldırdı ve: 'Allahu ekber! Allahu ekber! Harap olup gitti Hayber! Biz düşman bir kavmin yurduna baskın yapıp girdik mi, uyarılmış olan o kâfirlerin hali yaman olur!' buyurdu ve bunu üç kere tekrarladı."

(Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 111, Buhârî, c. 1,s.98)

  • 11
  • 20

Sonrasında Hz. Peygamber'in bineğinin çöktüğü yere askerler yerleşti. Menzile karargâhında, Peygamberimiz (sav) için bir mescit yapıldı. Menzile adını taşıyan bu mescitte Efendimiz, teheccüd namazı kıldı.

Yahudiler, Efendimiz ve ordusunu görünce kaleye çekildi. Kuşatma günlerce sürdü. Sahabelerin oldukça yorgun düştüğü, Müslümanların hücumlarının geri püskürtüldüğü sırada Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

"Yarın sancağı öyle bir yiğide vereceğim ki, Allah ve Allah'ın Resûlü onu sever, o da Allah'ı ve Allah'ın Resûlünü sever! O, Hayber'i fethetmedikçe, arkasına dönmeyecektir. O, Hayber'i zorla alacaktır! Allah, fethi onun eli ile gerçekleştirecektir. Kendisi düşmandan yüz çevirici, kaçıcı kişi de değildir!"

(İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 349, Vâkıdî, c. 2, s. 653)

Peygamber Efendimizin kendisiyle övündüğü sahabe

  • 12
  • 20
Peygamberimizin sancağı verdiği sahabe
Peygamberimizin sancağı verdiği sahabe

Sahabeler, geceyi sancağın kime verileceğini merak ederek geçirdi. Hepsi de kendisine verileceğini ümit etti. O gün için Hz. Ömer şöyle der: "Emirliği o günkü kadar hiçbir zaman arzu etmedim. Beni çağırır ümidiyle Resulullâh'a kendimi göstermeye çalıştım durdum."

Sabah olduğunda Hz. Peygamber getirilen sancağı eline aldı ve "Bunu, hakkını yerine getirmek üzere, kim alır?" diye sordu. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Sa'd b. Ebi Vakkas, Büreyde b. Husayb, Zübeyr b. Avvam gibi neredeyse bütün sahabeler sancağa uzandı.

Efendimiz bir müddet bekledikten sonra: "Ali nerededir?" diye sordu. "Ya Rasûlallah! Onun gözleri ağrıyor!" dediler. Peygamberimiz (sav): "Onu bana çağırınız?" buyurdu. Hz. Ali'yi elinden tutularak Efendimizin huzuruna getirildi. Allah Resulü: "İşte, bununla fetih gerçekleşecek!" buyurdu.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN