Arama

Helak olan kavimler

Tarih boyunca pek çok topluluk dünya üzerinde yaşamış, sayılamayacak kadar çok kavim yeryüzünden gelip geçmiştir. Allah Teala'nın bize Kur'an-ı Kerim'de bildirdiğine göre bazı kavimler darlıkta bazıları ise refahta olmalarına rağmen helak edilmişlerdir. Allah Teala kavimlere doğru yolu gösteren peygamberler göndermiştir. Kimileri bu uyarıcıya uyarken kimileri de onunla alay etmiş, dalga geçmiştir. Allah Teala bu kavimleri ikaz etmiş, düzelmeyenleri ise helak etmiştir. İşte, Kur'an-ı Kerim'de geçen helak olmuş kavimler...

  • 5
  • 12
Ad Kavmi
Ad Kavmi

Âd Kavmi

"Anılan Âd kavmi, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve "Bizden daha güçlü kim var?" dediler. Onları yaratan Allah'ın kendilerinden daha güçlü olduğunu düşünmezler miydi? Onlar, âyetlerimizi de inatla inkâr ediyorlardı. Sonunda dünya hayatında onlara alçaltıcı cezayı tattırmak için o kara günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Âhiret azabı ise daha da alçaltıcı olacak, onlara yardım da edilmeyecektir."

Fussilet Suresi 15-16. Ayetler

Fussilet Suresi 15-16. Ayetler Tefsiri

◾ "Haksız yere büyüklük tasladılar" diye çevirdiğimiz 15. âyetteki cümleyi Zemahşerî, "Aslında büyüklenmeye hakları olmadığı halde ülkelerinin halkına karşı büyüklük taslayıp tepeden baktılar" veya "Yönetici olma niteliklerini taşımadıkları halde haksızlıkla ülke yönetimini ellerine geçirip halk üzerinde hakimiyet kurdular" şeklinde açıklamıştır (III, 387). Râzî, bütün güzel özelliklerin "yaratılmışlara iyilik ve yaratıcıya saygı" şeklindeki iki temel ilkeye dayandığını hatırlatarak Âd kavminin haksız yere büyüklük taslamalarının birinci ilkeyi ihlâl, Allah'ın âyetlerini inatla inkâr etmelerinin de ikinci ilkeyi ihlâl anlamı taşıdığını belirtir (XXVII, 112). Kur'an, gerek Arap putperestlerinin gerekse eski kavimlerin ilâhî dinlere inanmamalarının temelinde aklî ve fikrî sebeplerden ziyade büyüklük taslama, mevki ve menfaat hırsı gibi duygusal sebeplerin yattığına sık sık vurgu yapar.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Ad Kavmi

◾ Günümüzde Yemen sınırları içinde kalan bir bölgede yaşayan Ad kavminin peygamberi Hz. Hud (AS) idi. Bu topluluk görkemli binalar inşa etmiş ve bollukta yaşamış bir kavimdi.

Küfürde ısrarcı olan bu kavme karşıl Hz. Hud (AS) öğütler verip mucizeler gösterse de Allah Teala'nın birliğine inanmamışlardı. Bunun üzerine şiddetli bir rüzgar ile helak oldular.

AD KAVMİNE GÖNDERİLEN PEYGAMBER "HZ. HUD"

Semud Kavmi

"Semûd kavmi, hak tanımazlığı yüzünden (peygamberini) yalanladı. En azılısı cüretle ileri atıldığında; Allah'ın elçisi onlara, "Allah'ın (mûcize olarak) verdiği deveye ve onun su hakkına dokunmayın" demişti. Fakat onlar ona inanmayıp deveyi kestiler. Bunun üzerine rableri, günahları sebebiyle onlara ardı arkası kesilmez felâketler göndererek hepsini helâk etti."

Şems Suresi 11-14. Ayetler

Şems Suresi 11-14. Ayetler Tefsiri

◾ Başka sûrelerde örnekleri görüldüğü gibi burada da geçmiş bir kavmin hikâyesinden konuyla ilgili bir kesit verilmiştir. 8-10. âyetlerde insanın hayır veya şer yollarından birini seçebileceği, bu imkâna sahip olarak yaratıldığı bildirildikten sonra nihaî kurtuluşun da yıkımın da bu seçime bağlı bulunduğu uyarısı yapılmıştı. İşte 11-15. âyetlerde bu seçimi yanlış yapanlardan bir örnek ve insanlara bir ibret olmak üzere geçmişten bir topluluğun, Semûd kavminin yanlış seçimi ve bu yüzden başlarına gelen büyük felâket hatırlatılmıştır.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Semud Kavmi

Ad kavminin helak olmasının ardından Hicr bölgesinde yaşayan diğer topluluk Semud kavmi oldu. Semud kavmi dağları oyarak inşa ettikleri dayanıklı evlerle biliniyorlardı.

Hicr bölgesi neresi?

Kuzeybatı Arabistan'da kalan Hicr bölgesi kalıntılar sebebiyle günümüzde Medain Salih adı ile anılır.

◾ Şirke düşmelerinin ardından Semud kavmine Hz. Salih (AS), peygamber olarak gönderildi. Lakin tüm öğütlerine ve çağrılarına rağmen Semud kavmi Hz. Salih'i (AS) yalanladı. Kendileri için bir mucize olan dişi deveyi öldürmelerinin ardından helak edildiler.

HZ. SALİH HANGİ KAVME PEYGAMBER OLARAK GÖNDERİLMİŞTİ

Lut Kavmi

Lût'a gelince o, kavmine demişti ki: "Siz, kesinlikle daha önce hiçbir milletten hiç kimsenin yapmadığı bir hayâsızlığı yapıyorsunuz." "Siz hâlâ erkeklere yaklaşacak, meşrû yolu kapatacak, toplantılarınızda ahlâk dışı işler yapacak mısınız?" Kavminin tek cevabı şu oldu: "Hadi, doğru söyleyenlerden isen başımıza Allah'ın azabını getir de görelim!" Lût, "Şu ahlâkı bozan topluluğa karşı bana yardım et rabbim!" diye dua etti. Elçilerimiz İbrâhim'e müjdeyi getirdiklerinde, "Biz şu memleketin halkını yok edeceğiz; çünkü oranın halkı zulme sapmışlardır" dediler. İbrâhim, "Ama orada Lût da yaşıyor!" dedi. "Biz orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz; onu ve karısı dışındaki bütün ailesini elbette kurtaracağız, karısı geride kalanlar arasında yer alacak" dediler. Elçilerimiz kendisine geldiğinde Lût, onlardan dolayı huzursuz oldu ve ne yapacağını şaşırdı. Ama onlar "Korkma, tasalanma!" dediler; "Biz seni ve karın dışında bütün aileni kurtaracağız; karın ise geride kalanlar arasında yer alacak." "Biz, yoldan çıkmalarının cezası olarak bu memleket halkının üzerine gökten alçaltıcı bir belâ indireceğiz!" İşte o memleketten geriye, aklını kullananların yararlanabileceği açık bir ibret vesikası bıraktık.

Ankebût Suresi 28-35. Ayetler

Ankebût Suresi 28-35. Ayetler Tefsiri

◾ Bu âyetlerde aktarılan Lût aleyhisselâm ve kavmiyle ilgili bilgiler, önemli ölçüde önceki bazı sûrelerde de yeri geldikçe birbirine yakın ifadelerle verilmiştir; ayrıca oralarda konuyla ilgili gerekli açıklama ve yorumları da sunmuş bulunuyoruz (bk. A'râf 7/80-84; Hûd 11/69-83; Hicr 14/58-77). Şu kadarını bir defa daha hatırlatalım ki, Allah Teâlâ varlık düzeni içinde doğal üremeyi ve cinsel hayatı erkekle dişi arasındaki birleşmeye bağlamıştır. Gerek burada gerekse diğer sûrelerin ilgili bölümlerinde Hz. Lût, erkekler için tek meşrû ilişki yolunun kadınlarla evlenme olduğunu açıkça belirtmiş; aynı yerlerde eşcinsellik kesin bir dille yasaklanmış; bu ahlâksızlığın yaygınlık kazandığı toplumu bekleyen âkıbetin ağır bir felâket olduğu bildirilmiştir.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN