Arama

Hicri ikinci asırda tefsir faaliyetleri

Tefsir dahil, herhangi bir İslami ilmin oluşum evrelerinden bahsederken hicri birinci, ikinci, üçüncü asır gibi zamansal tabirler kullanırız. Yapılan bu zamansal ayrım hangi dönemde, ne tür çalışmaların yapıldığını takip edebilmek açısından önemlidir. Bunun yanı sıra özellikle tefsir ilmi için tedvin öncesi, tedvin dönemi ve tedvin sonrası şeklindeki bir kategorileştirme de oldukça mantıklıdır. Tedvin öncesi dönem, hicri birinci asrın tamamını ve ikinci asrın ilk çeyreğini kapsayan dönemdir. Bu sebeple bu yazımızda daha çok tedvin sonrası dönemdeki faaliyetlerden bahsedeceğiz.

📌 Filolojik tefsir çalışmalarının ortaya çıkmasında İslâm toplumundaki fikrî gelişimin ve değişimin büyük payı vardır. Önceleri Resûl-i Ekrem'in (sav) ve önde gelen ashabın açıklamaları ile yetinen Müslümanlar, topluma katılan ve büyük çoğunluğu aslen Arap olmayan unsurların gelişiyle yeni problemlerle karşılaşmaya başlamıştır.

➡ Tartışmaların artması ile gerek Kur'ân-ı Kerîm gerekse Resûlullâh'ın hadisleri tartışmalarda kaynak olarak kullanılmaya başlamıştır.

Fikriyat podcastlerde yer alan "Kur'an'ın Gölgesinde"
programını dinlemek için tıklayın

📌 Mushaf'ın inişine şahit olmayan ve manalarına ilk muhataplar kadar nüfuz edemeyen Müslümanlar, yüce kitabımızın kelimelerini ve ibarelerini yer yer konulduğu ve sevk edildiği anlam dışında da kullanmaya başlayınca dile hâkim olan ilim adamları, birtakım mücerret dil çalışmalarının yanında i'râbü'l-Kur'ân, garîbü'l-Kur'ân, ma'âni'l-Kur'ân, mecâzü'l-Kur'ân, müşkilü'l-Kur'ân, el-vücûh ve'n-nezâir gibi Kur'ân lafızlarının ve cümlelerinin anlamını belirleyen çalışmalar yapmışlardır.

➡ Bu çalışmalar bir yandan Kur'ân'ın farklı yapıdaki bir tefsiri gibi kabul görürken öte yandan Mushaf'ı yorumlayacak olanlar için kelimelerin ve âyetlerin anlam sınırlarını belirleyen kaynaklar şeklinde algılanmıştır. (Abdulhamit Birışık, İslâmî İlimlerde Metodoloji– IV Temel İslâm İlimlerinin Ortaya Çıkışı ve Birbirleriyle İlişkileri)

📌 İslâmî ilimlerin temelini oluşturan Kur'an ve hadisle ilgili çalışmalara bağlı olarak, sözlük çalışmaları da yine bu devirde başlamıştır.

➡ Önceleri, muhtelif konulara ve çeşitli eşyaya dair, rastgele toplanıp açıklanan kelimeler, ilk defa Halîl b. Ahmed el-Ferâhidî tarafından Kitâbü'l-ʿAyn adlı eserde belli bir sistem içinde bir araya getirilmiştir. (DİA "Abbasiler")

Peygamberimizin iltifatına mazhar olan 3 sahabe

📌 Tefsir ilmi, ilk dönemlerde hadis ilminin yan branşı olarak gelişmekteydi. Hicri ikinci asırdan itibaren, hadis ilminden müstakil olarak tefsirlerin meydana geldiğini görmekteyiz.

➡ Tefsirin hadisten ayrılması ve müstakil kitap olarak tedvin edilmesinden sonra rivayet tefsirinin yanında dirayet tefsiri de gelişmeye başlamıştır. Ali b. Ebi Talha, Mukatil b. Süleyman, Süfyan es-Sevri, Yahya b. Sellam ve Abdurrezzak b. Hemmam gibi alimlerin tefsirleri buna örnek verilebilir. (İsmail Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi)

Kuran-ı Kerim'i okumanın adabı

📌 İkinci yüzyılın bir diğer dikkat çekici özelliği ise sahabeler tarafından kurulmuş Mekke-Medine ve Kufe ekolünün çalışmalarına hızla devam etmeleri ve tefsir bakımından bir otorite haline gelmeleridir.

➡ Abdullah b. Mesud, Abdullah b. Abbas ve Ubey b. Ka'b önderliğine kurulan medreseler tefsir ilminde kilometre taşı haline gelen çok değerli ilim adamı yetiştirmişlerdir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN