Hidayeti arayan sahabi: Selman-ı Farisi
Selman-ı Farisi hidayet uğruna çok çaba sarf etti. Doğru yolu bulmak amacıyla ailesinden ayrıldı. Hz. Muhammed'e (sav) ulaşmak ve müslüman olmak isterken köle olarak satıldı. Sizler için Selman-ı Farisi'nin hidayet öyküsünü derledik.
Giriş Tarihi: 11.01.2021
17:56
Güncelleme Tarihi: 11.01.2021
19:24
PEYGAMBERLİK MÜHRÜNÜ GÖRÜNCE MÜSLÜMAN OLDU
📌 Hz. Muhammed (sav) Mekke'den Medine'ye hicret edip Kûba'ya gelince, Medine'de peygamberin geldiğine dair haberler dolaşmaya başladı. Selman-ı Farisi de bu haberi duyanlar arasındaydı.
Peygamber (sav) Medine'ye geldiğinde O'na hediye olarak yiyecek ikram etti. Bir gün bir cenazeyi uğurluyor iken Peygamberin (sav) sırtındaki peygamberlik mührünü görünce koşarak yanına geldi ve Müslüman oldu. Peygambere Medine'ye geliş hikayesini anlattı. Allah'ın Resulü çok sevindi, onun bu kıssayı ashabına anlatmasını istedi.
Bir süre sonra Allah'ın Resulü Selman'a (r.a.) sahibiyle anlaşmasını özgürlüğünü kazanmasını emretti. O da 300 fidan hurma ağacı dikme şartıyla Yahudi sahibiyle anlaştı. Hurma fidelerini Hz. Muhammed (sav) elleriyle dikti. Bir yıl sonra ağaçlar meyve vermeye başladı.
İki hicret sevabı ile müjdelenen kadın sahabi: Esma bint Umeys
📌Mekkeli müşriklerin büyük bir ordu ile Medine'ye doğru yola çıkacağı haberi gelince Hz. Muhammed (sav) ashabıyla istişare etmek için onları çağırdı.
Sahabelerden bazıları Medine dışında savaşılması gerektiği görüşünü ortaya atarken bazıları savunma yapılması gerektiği görüşünü öne sürüyordu.
Selman-ı Farisi Allah'ın Resulü'ne şöyle dedi:
- "Ben, Perslerin arasındayken korktuğumuz bir düşman üzerimize geldiğinde şehrin etrafında hendekler kazardık. Böylece şehri savunmak daha kolay olurdu. Düşmandan korunmuş olurduk."
Selman'ın bu görüşünü Hz. Muhammed (sav) ve ashabı kabul etti ve Medine etrafında hendekler kazılmaya başlandı. Müşriklerle yapılan bu savaş İslam tarihinde Hendek savaşı olarak adlandırıldı.
Hendek Savaşı ile ilgli podcastimizi dinlemek için tıklayınız
📌 Hendek savaşı için kazı çalışması yaparken ensar ve muhacir aralarında Selman-ı Farisi hakkında tartışıyorlardı. Her iki taraf Selman'ın kendilerinin tarafından olduğunu ileri sürüyordu.
Tartışmaları duyan Hz. Muhammed (sav) "Selman ehlibeyttendir." buyurdu.
Osmanlı'da ehlibeyt sevgisi: Nakîbü'l-eşraflık
HZ. ÖMER'İN KIZINI İSTEDİ
📌 Hz. Ömer bir gün Selman'a (r.a.) şöyle dedi:
- "Sen Allah'ın hayırlı bir kulusun."
Selman (r.a.):
- "O zaman kızını bana ver." dedi.
Hz. Ömer sesini çıkarmayınca;
Selman:
- "Beni Allah'a kulluğa layık görüyorsun da, kendine layık görmüyor musun?" dedi.
Ertesi sabah Ömer'in (r.a) tanıdıkları Selman'a geldiler. Onlara:
- "Bir arzunuz mu var?" diye sordu.
- "Evet." dediler.
- "Nedir? Söyleyin yapalım." dedi. Selman'ın Hz. Ömer'in (r.a.) kızını istemesini kastederek:
- "Vazgeç şu işten." dediler. Selman onlara şöyle cevap verdi:
- "Allah'a yemin ederim ki, beni bu işe ne Hz. Ömer'in azameti ne de saltanatı sevk etmiştir. Ömer (r.a.) salih bir kimsedir. Allah Teala, kızı ile evlenmemden de salih bir zürriyet getirir, diye kızını istemiştim, dedi. Sonra Kinde kabilesinden biri ile evlendi.
Abdullah İbn-i Mesud'tan yol gösterici 12 öğüt
📌 Selman-ı Farisi'nin bir kişiyle arası iyi değildi. Bir gün Mescid-i Nebevi'ye girerken o kişi sahabelerin arasında; "ben Mudar kabilesindenim falan oğlu falanım" dedi. Bir başka kişi ayağa kalkıp, ben de "Hazreç kabilesindenim" dedi. Sahabeler arasında soy ile övünmeye yönelik bir sohbet başladı. Sohbeti yöneten kişi Selman'a (r.a.) dönerek, "Ya Selman sen nerelisin, soyun nereye dayanıyor?" diye sordu.
Hz. Selman şöyle cevap verdi:
- "Ben de İslam'ın oğlu Selman'ım."
Bu konuşmaya şahit olan Hz. Ömer ise şöyle dedi:
- "Ben de İslam'ın oğlu Ömer'im. İslam'ın oğlu Selman'ın kardeşiyim."