Arama
Hırka-i Şerif ziyarete açıldı
Ramazan ayının ilk cumasında Hırka-i Şerif ziyarete açıldı. Fatih Hırka-i Şerif Camii'nde bulunan, Peygamber Efendimizin Veysel Karani'ye hediye ettiği Hırka-i Şerif'i ziyaret eden vatandaşlar gözyaşlarına hâkim olamadı.
Hırka-i Şerif'in ziyarete açılması vesilesiyle Hırka-i Şerif Camisi'nin bahçesinde düzenlenen törene, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul il müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Fatih Belediye başkanı Hasan Suver ve çok sayıda vatandaş katıldı. İstanbul Müftüsü Yılmaz'ın dua okumasının ardından Hırka-i Şerif ziyarete açıldı. Ziyarete gelen bazı vatandaşlar dua ederken, bazıladı da gözyaşlarını tutamadı.
HIRKA-İ ŞERİF ZİYARETE AÇILDI
Hz. Muhammed'in vasiyeti üzerine Veysel Karani'ye bırakılan önemli kutsal emanetlerden Hırka-i Şerif, ramazan boyunca Fatih'teki Hırka-i Şerif Camisi'nde hafta içi saat 10.00 ila 18.00 arası, hafta sonu ise 09.00 ila 18.00 arasında ziyarete açık olacak. Ziyaret, arife günü ikindi namazı sonrasına kadar devam edecek olup, Kadir Gecesi ise, ziyaret teravih namazı sonrası sabah 02.30'a kadar devam edecek.
Hırka-i Şerif'i ziyaret etmek isteyen vatandaşlar, İETT'nin Ramazan Hattı otobüslerini kullanabilecek. Yaşlı, hamile ve hasta ziyaretçiler, sıra beklemeden refakatçiler eşliğinde Hırka-i Şerif'i görebilecek.
RESÛL-İ EKREM'İN VASİYETİ ÜZERİNE…
Resûl-i Ekrem'in vasiyeti üzerine Hz. Ömer ile Hz. Ali'nin Yemen'deki Karen köyüne giderek Veysel Karanî'ye hediye ettiklerine inanılan bu hırka (Ocak, s. 84-88) krem renginde yünlü bir kumaştan yapılmıştır. Yen ve yakalarında şemseli bordür motifleri bulunan hırka, geçmeli çark-ı felek deseni delikli dokuma şeklinde olup yer yer yıpranmıştır. Hırka-i şerif bugün sakal-ı şerif ve Veysel Karanî'ye ait kemer ve takke ile birlikte bir mahfaza içerisinde özel bir dairede korunmaktadır.
Veysel Karanî Sıffîn'de Hz. Ali'nin saflarında şehid olunca hiç evlenmediği ve evlâdı da olmadığı için hırka-i şerif kardeşi Şehâbeddin el-Üveysî'ye intikal etmiştir. Daha sonra Üveys ailesinin, Irak ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde ikamet ettiği dönemlerde burada sık sık meydana gelen çarpışmalar yüzünden huzuru kaçmış ve Zîver el-Üveysî zamanında kesin olarak bilinmeyen bir tarihte Kuşadası'na göç edip yerleşmiş, uzun müddet ziraatla meşgul olup aşiret halinde yaşamıştır.