Hz. Ali kimdir? Hz. Ali ne zaman, nasıl öldü?
Hz. Ali, Peygamberimizin nübüvvetini kabul eden ve İslam ile müşerref olan ilk Müslümanlardandı. 5 yaşından Hicret'e kadar Ali, Resul-i Ekrem'in yanında büyüdü. Bedir, Uhud, Hendek ve Hayber başta olmak üzere bütün gazve ve seriyyelere katıldı, büyük kahramanlıklar gösterdi. Kur'an, hadis ve fıkıh alanlarındaki ilmi nedeniyle diğer üç halifenin de kendisine başvurduğu bir sahabeydi. Hz. Osman'ın şehid edilmesinin ardından dördüncü halife olarak İslam'a hizmet etti. Peki, Hz. Ali kimdir? Hz. Ali kimin oğludur? Hz. Ali ne zaman, nasıl öldü? İlk Müslümanlardan dördüncü halife Hz. Ali'nin hayatı…
Giriş Tarihi: 10.08.2020
09:23
Güncelleme Tarihi: 20.06.2021
10:56
PEYGAMBERİMİZE KATİPLİK VE VAHİY KATİPLİĞİ YAPTI
Hz. Ali, Peygamber Efendimize kâtiplik ve vahiy kâtipliği yapmış, Hudeybiye Antlaşması'nı da o yazmıştır. Evs, Hazrec ve Tay kabilelerinin taptıkları putlarla Mekke'nin fethinden sonra Kâbe'deki putları imha etme görevi ona verilmiştir.
Hicretin 9. (631) yılında hac emîri olarak tayin edilen Hz. Ebû Bekir'e Mina'da yetişip o sırada inmiş bulunan Tevbe sûresinin ilk yedi âyetini okumak, ayrıca müşriklerle Müslümanların bu yıldan sonra hacda bir arada bulunamayacağını ve hiç kimsenin Kâbe'yi çıplak tavaf edemeyeceğini bildirmek üzere Peygamber tarafından görevlendirilmiştir.
Hz. Peygamber vefat ettiğinde cenazenin yıkanması ve benzeri hizmetleri, vasiyeti üzerine Hz. Ali ile Resûlullah'ın yakın akrabasından Abbas, oğulları Fazl ve Kusem ile Üsâme b. Zeyd yapmışlardır.
HZ. EBU BEKİR’E FATIMA’NIN ÖLÜMÜNDEN SONRA BİAT ETTİ
Bu sırada Benî Sâide avlusunda toplanan ensar ve muhâcirîn Hz. Ebû Bekir'i halifeliğe seçince Ali ona, Hz. Fâtıma'nın altı ay sonra vuku bulan vefatına kadar biat etmemiştir. Hz. Ali'nin hilâfet makamında gözü olup olmadığı konusu, yahut Ebû Bekir'in hilâfete seçilmesini bir oldu bitti şeklinde değerlendirmesi, Ehl-i sünnet ile Şiîler arasında oldukça tartışmalıdır. Ancak durum ne olursa olsun o, Hz. Ebû Bekir'in halifeliğe seçilişinden sonra hilâfet konusunda hiçbir şekilde hak iddiasında bulunmadığı gibi Ebû Bekir'e biat eden ashâb-ı kirâm da halife seçiminde, Şiîler'in iddia ettiği nasla tayin veya veraset faktörünü göz önünde bulundurmamıştır.
Onlar Ebû Bekir'i, gelişmekte olan İslâm devletinin savunma ve yayılmasını gerçekleştirebilecek, birliği ve düzeni koruyabilecek kabiliyette oluşu, Kureyş'e mensubiyeti, yaşı ve tecrübesi sebebiyle etrafında saygı uyandırışı, İslâmiyet'i kabuldeki önceliği ve Resûlullah'ın en yakın arkadaşı oluşu gibi vasıflarına dayanarak halife seçmişlerdir.
(x) Hz. Ebubekir kimdir? Hz. Ebubekir'in hayatı
FIKHİ MESELELERDE FİKRİ ALINAN BİR SAHABİYDİ
Hz. Ali ilk üç halife döneminde ne bir idarî görevde bulunmuş, ne de yapılan savaşlara katılmıştır. Sadece Halife Ömer'in Filistin ve Suriye seferi sırasında Medine'de askerî vali olarak kalmış, Medine'de ikamet edip dinî ilimlerle uğraşmayı diğer görevlere tercih etmiştir.
Kur'an ve hadis konusundaki derin ilminden dolayı hem Hz. Ebû Bekir'in hem de Ömer'in özellikle fıkhî meselelerde fikrine müracaat ettikleri bir sahâbî olmuştur. Hz. Ömer zamanında, Hz. Peygamber'in Mekke'den Medine'ye hicret ettiği günün İslâm tarihi için başlangıç kabul edilmesine dair teklif de onun tarafından yapılmış ve kabul edilmiştir.
HALİFE SEÇİLEN ŞURANIN BİR ÜYESİ DE HZ. ALİ İDİ
İkinci halife Ömer'in 23 (644) yılında âzatlı bir köle tarafından hançerlenmesi üzerine, vefat etmeden önce halife seçimi işini havale ettiği şûranın bir üyesi de Ali idi. O, bu şûra tarafından halifeliğe getirilen Hz. Osman zamanında cereyan eden bazı karışıklıklarla ona karşı girişilen hareketleri desteklememekle beraber, başta Talha b. Ubeydullah ve Zübeyr b. Avvâm olmak üzere bir kısım ashapla birlikte zaman zaman çeşitli tenkitlerde bulunmuştur.
(x) Hz. Ömer kimdir? Hz. Ömer nasıl Müslüman oldu?
Halifeyi bazı icraatı, özellikle şer'î cezaların tatbik edilmemesi sebebiyle Kur'an ve Sünnet'ten uzaklaşmakla suçlamıştır. Hz. Ali'nin tenkit ettiği konular arasında, Hürmüzân'a farklı bir kısas uygulaması, içki içen ve sarhoş olarak namaz kıldıran Kûfe Valisi Velîd b. Ukbe'yi ancak ısrar karşısında cezalandırması, hac sırasında Mina'da seleflerinin aksine namazı iki yerine dört rek'at kıldırması, Şam Valisi Muâviye b. Ebû Süfyân'ın icraatını açıktan tenkit ettiği için Ebû Zer el-Gıfârî'yi Rebeze'ye sürmesi gibi hususlar sayılabilir.
HZ. OSMAN İSYANCILAR TARAFINDAN ŞEHİD EDİLDİ
Ali bin Ebû Tâlib bu son vak'a üzerine Hz. Osman'a açıkça karşı çıkmış ve hatta halifeye rağmen Ebû Zer'i oğullarıyla birlikte Medine'den uğurlamıştır. Hz. Ali, Talha ve Zübeyr gibi önde gelen sahâbîlerin halifeyi bu tarzda tenkit etmiş olmaları, Mısır, Basra ve Kûfe'den yola çıkarak Medine'ye gelen ve idareye karşı ayaklanan isyancıları cesaretlendirmiş ve onlara bu sahâbîlerle görüşmelerde bulunma ve hatta halifenin hal'inden sonra hilâfet makamına geçme teklifini yapma cüretini vermiştir.
Üç büyük sahâbî kendilerine yapılan bu teklifi şiddetle reddetmiş, bilhassa Hz. Ali isyancıları teşebbüs etmekte oldukları işten vazgeçirmek için ciddi ikaz ve nasihatlerde bulunmuştur; ancak onların halifenin evini kuşatmalarına engel olamamıştır. Olayların gelişmesi üzerine de oğulları Hasan ile Hüseyin'i halifenin evinin önünde nöbetçi olarak bırakmış ve ona karşı baştan beri sürdürdüğü yardımlarını esirgememiştir. Bütün bu tedbirlere rağmen halife isyancılar tarafından şehid edilmiştir (656).
(x) Hz. Osman kimdir? Hz. Osman'ın hayatı…