Hz. Muhammed'in son gazvesi: Tebük Seferi
Peygamber Efendimiz dünyaya bir lütuf, alemlere rahmet olarak gönderildi. Allah'ın son elçisi olan Hz. Muhammed, Tebük Gazvesi ile düşman saldırılarını bastırıp muhtemel tehlikeyi savdı. Resûl-i Ekrem kendi döneminde hazırlanan orduların en büyüğünü teşkil etti. Peki, Hz. Muhammed'in son seferi olan Tebük Gazvesi'nde en büyük yardımı kim yaptı? Orduya neden "zorluk ordusu" dendi? Tebük Seferi'ne katılmayan sahabeler kimlerdi? Tebük Seferi'nin önemi nedir?
Giriş Tarihi: 08.06.2020
12:39
Güncelleme Tarihi: 15.06.2021
11:52
EN BÜYÜK YARDIMI HZ. OSMAN YAPTI
Asker sayısının çokluğu dolayısıyla binek vb. ihtiyaçların temininde karşılaşılan zorluklar ve kıtlık yüzünden Resûl-i Ekrem ashaptan yardım istedi. Hz. Ebû Bekir malının tamamını, Hz. Ömer yarısını getirdi. Ancak en büyük yardımı Hz. Osman yaptı; 300 deve ile 1000 dinar verdi; onun ordunun üçte birini donattığı da rivayet edilir. (Müsned, IV, 75)
Münafıkların çok az yardım yapabilen fakir sahâbîlerle alay etmeleri üzerine Allah bu münafıkların maskaraya çevirileceğini ve elem verici bir azaba çarptırılacağını bildirdi (et-Tevbe 9/79). Müslüman kadınlar da ziynet eşyalarını getirdi. Bu yardımlara rağmen özellikle binek ihtiyacı karşılanamıyordu.
F ikriyat'ın Kur'an-ı Kerim uygulaması için tıklayın.
KISA SÜREDE 30.000 KİŞİLİK ORDU HAZIRLANDI
Sefere katılmayı arzu ettikleri halde binek bulamayan yedi sahâbî Hz. Peygamber'e başvurdu ve onun da binek temin edememesi üzerine ağlayarak geri döndü. Haklarında âyet nâzil olan (et-Tevbe 9/92) ve "bekkâîn" diye anılan bu yedi kişi üç sahâbî tarafından binekleri sağlanınca gazveye katıldı. Böylece kısa sürede 30.000 kişilik bir ordu hazırlandı.
Resûlullah, Hz. Ali'yi yerine vekil bıraktıktan sonra Medine'den ayrıldı. Hz. Peygamber ilk karargâhını Seniyyetülvedâ'da kurdu. Burada toplanan askerin mevcudu 30.000'i geçiyordu.
İslam ve ibadete dair bilinmesi gereken 30 terim
Hz. Peygamber, Tebük yolunda Semûd kavminin yurdu Hicr'den geçerken ashabına Allah'ın gazabına uğrayan bu beldedeki kuyudan su içmemelerini, abdest almamalarını söyledi ve devesini hızla sürerek oradan uzaklaştı. Su ihtiyacını karargâhtan uzakta Sâlih peygamberin devesinin su içtiği kuyudan karşılamalarını istedi (Buhârî, "Enbiyâʾ", 17; "Tefsîrü'l-Ḳurʾân", 15/2; Müslim, "Zühd", 38-40).
Hicr yöresinde konakladıkları gece şiddetli bir fırtına çıkacağını, herkesin devesini sıkı bir şekilde bağlamasını, hiç kimsenin yanında arkadaşı olmadan karargâh dışına çıkmamasını emretti. Emre uymayan iki kişiden biri boğulma tehlikesi geçirdi, diğeri çok uzaklara sürüklendi. Uzun ve yorucu bir seferden sonra Tebük'e ulaşıldı.
Sure podcastleri dinlemek için tıklayın
MÜSLÜMANLARIN KARŞISINA ÇIKMAYA CESARET EDEMEDİLER!
İslâm ordusu on beş-yirmi gün Tebük mevkiinde bekledi. Ancak gerek Bizans'tan gerekse onu destekleyen Araplar'dan bir hareket görünmüyordu. Alınan haberlerin asılsız olduğu ve Bizans'ın Müslümanlara karşı ordu hazırlamadığı anlaşıldı. Bazı rivayetlerde İslâm ordusunun geldiğini duyan Bizanslılar'ın Müslümanların karşısına çıkmaya cesaret edemeyip geri çekildiği kaydedilir.
Kur'an-ı Kerim Mealli Hatim dinlemek için tıklayın
ASKERİ VE SİYASİ BAKIMDAN BÜYÜK BİR ZAFER
Hz. Peygamber, Tebük'te Şam üzerine yürünüp yürünmemesi konusunda yaptığı istişare sonucu daha ileriye gitmenin faydasız olacağı kanaatine vardı ve ordusuna dönüş emri verdi.
Sefer esnasında herhangi bir çatışma meydana gelmemesine rağmen son derece güç şartlar altında 30.000 kişilik bir ordunun çıkarılması ve Bizans'a karşı gidilerek meydan okunması dolayısıyla Tebük Gazvesi askerî ve siyasî bakımdan büyük bir zafer sayılır.
Kur'an'da geçen kıssalar