Arama

Hz. Peygamber'in öğretici vasıfları

Hz. Peygamber tüm ümmet için yegane önder ve rehberdir. Efendimiz gösterdiği merhamet ve keskin zekası ile İslam'ın kısa sürede geniş çevrelerce benimsenmesini sağlayarak ortaya nebevi bir davet metodu koyar. Aynı zamanda bir öğretmen olan Peygamberimizin öğretici ve eğitici vasıfları Kur'an-ı Kerim'de de zikredilir.

Hüküm verme

"İnsanlar arasında Allah'ın sana gösterdiğine göre hükmedesin diye hakkı içeren kitabı sana indirdik; hainlerden taraf olma!"

Nisâ suresi 105. ayet

Nisâ Suresi 105. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın

Nisâ Suresi 105. Ayet Tefsiri

Bu on âyette insanların arasında meydana gelen anlaşmazlıklar, davalar, tartışmalar karşısında Hz. Peygamber'in ve daha ziyade onun şahsında ümmetinin takınması gereken tavır, oynaması gereken rol ve uygulaması gereken muamele şekli açıklanmaktadır. Pek azı müstesna olmak üzere özel bir hadise üzerine gelmiş bulunan bu âyetlerin hedefi, sadece o hadiseyi açıklamak ve hükmünü ortaya koymak değil, bu münasebetle müslümanlara, kıyamete kadar uyacakları kaideleri –detaylı veya çerçeve hükümler olarak– açıklamaktır. Bu âyetlerin gönderilmesinin de şöyle özel bir sebebi olduğu bildirilmektedir: Rifâa b. Zeyd isimli sahâbî, yabancı tâcirlerin Medine'ye getirdikleri has undan bir miktar satın almış ve bunu, içinde silâhlarının da bulunduğu evin sofasına koymuştu.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

◼ Peygamber (SAV) Hak Teala'dan öğrendikleri ile hüküm vererek ümmet arasındaki ihtilafları bertaraf eder. Ayeti kerime Efendimizin (SAV) insanlar arasında bir ictihad merkezi olduğunu kanıtlar. Resulallah (SAV) Kur'an-ı Kerim'deki ayetler üzerinden hüküm vererek ümmetin salahiyetini gözetir. Bu yönü ile ümmeti iyiliğe yönlendirerek kötülüklerden uzak tutma gayreti içerisinde olur.

Ramazan'da göğü süsleyen sanat: Mahya

Hidayet Kılavuzu

"İşte böylece sana da kendi buyruğumuzla bir ruh (Kur'an) vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmiyordun; ama şimdi onu, dilediğimiz kullarımızı sayesinde doğruya eriştirdiğimiz bir ışık kıldık. Hiç şüphe yok ki sen doğru yolu, göklerin ve yerin yegâne sahibi olan Allah'ın yolunu göstermektesin. İyi bilinmeli ki bütün işler dönüp dolaşır Allah'a varır."

Şûra Suresi 52 – 53. Ayetler

Şûra Suresi 52 – 53. Ayetleri dinlemek ve mealini okumak için tıklayın

Şûra Suresi 52 – 53. Ayetler Tefsiri

Müfessirlerin genel kanaatine göre 52. âyetin metninde geçen ruh kelimesi mecazi bir anlamda ve Kur'ân-ı Kerîm için kullanılmış olup, asıl anlamıyla bağlantılı olarak "insana hayat veren ilâhî mesaj" şeklinde açıklanmıştır. Fakat bu kelimenin burada vahiy meleği Cebrâil veya peygamberlik anlamında kullanıldığı kanaatini taşıyanlar da vardır (Hâzin, V, 419); Derveze'nin "Müfessirlerin büyük çoğunluğuna göre burada ruh kelimesiyle melek Cebrâil kastedilmiştir" şeklinde verdiği bilgi (V, 196) kaynaklardaki bilgiyle uyumlu görünmemektedir (bk. Taberî, XXV, 46; Zemahşerî, III, 409-410; İbn Atıyye, IV, 44). Hz. Muhammed kendisine peygamberlik verilmeden önce de putperestlikten uzak duruyor, özellikle ahlâkî erdemleriyle yakın çevresinin dikkatini çekiyordu.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

◼ Resul-i Ekrem (SAV) insanları hidayete götüren nur kandilli bir rehberdir. İnsanoğlu iyilik ve kötülük arasında gidip giden gelen bir mevkidedir. Peygamberimiz (SAV) insanlığı bu tehlikeli noktadan alıp hidayet yoluna sevk eder.

Tüm hayırları tüketen kötülük: Haset

Aydınlatıcı vasfı

"Ey peygamber! Seni tanık, müjdeci, uyarıcı, izniyle Allah'a çağırıcı ve etrafını aydınlatan bir ışık olarak gönderdik."

Ahzâb Suresi 45 – 46. Ayetler

Ahzâb Suresi 45 – 46. Ayetleri dinlemek ve mealini okumak için tıklayın

Ahzâb Suresi 45 – 46. Ayetler Tefsiri

Buradan itibaren on iki âyette, Hz. Peygamber'in maddî ve mânevî özellikleri, Allah katındaki değeri, bir fâninin altından kalkamayacağı kadar ağır yükü ve kutsal görevi sebebiyle Allah tarafından kendisine lutfedilen istisnaî (kendine özgü) inayetler, hüküm ve kurallar açıklanmaktadır. Resûlullah'ın üstün nitelikleri, görev ve işlevinden kaynaklanan güzel isimleri burada sayılanlardan ibaret değildir. Ebû Bekir İbnü'l-Arabî'nin tesbitine göre bunların sayısı altmış yediyi bulmaktadır (III, 1546). Ona özgü hükümler de bu âyetler kümesinde geçenlerden ibaret değildir. Yine aynı âlimin tesbitine göre bunların da sayısı otuz beştir (III, 1561-1563). Allah kullarına peygamber gönderip inanç, amel, ahlâk konularında ne istediğini açıklamadıkça onları sorumlu tutmuyor, birçok âyette "Bilmiyorduk, bilemezdik demeyesiniz diye size peygamberler gönderdim" diyor (meselâ bk. Nisâ 4/165). Bütün bunlara rağmen âhirette "uyarılmadığı, bilgi verilmediği yolunda" mazeret ileri sürecek olanlara da Allah Teâlâ peygamberleri ve hepsine birden son peygamberini tanık gösteriyor.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN