Arama

Hz. Peygamber'in (SAV) ashabıyla olan ilişkisi

Peygamber Efendimiz'i (SAV) görme, sohbetine katılma ve iman etme şerefine nail olan kimselere "sahabi" denmektedir. Allah Resulü (SAV), ashabına oldukça kıymet vermiştir. Ebu Hüreyre'nin (RA) "Resulullah'tan daha fazla ashâbıyla istişare eden bir kimse görmedim." dediği Hz. Peygamber (SAV), sahabilere karşı oldukça merhametli ve cömert olmuştur.

🔸 Zaman ve mekan fark etmeksizin sahabiler, Peygamberimizin (SAV) her türlü beyanını dinleme, öğrenme gayreti içerisinde olmuştur. Öyle ki Ebu Said el-Hudri'den (RA) rivayet edildiğine göre sahabiler, Hz. Peygamber'in konuşmalarını sanki başlarına birer kuş konmuşçasına susarak dinlerlermiş.

(Buhârî, IV, 26; Taberânî, 1994: I, 246)

🔸 Kur'an ve nebevi ölçüler doğrultusunda gerçekleşen ilişkilerinde Resulullah (SAV) ve ashabı arasında bir denge hakimdi. Sahabilerine karşı sevgisi, merhameti ve düşkünlüğü iyi bilinirdi. Ashabı da Hz. Peygamber'e (SAV) aynı şekilde saygı ve hürmette kusur etmezdi. Bununla birlikte O'nun (SAV) yanında kendilerini rahat hissederlerdi.

En çok hadis rivayet eden sahabeler

PEYGAMBER'İN (SAV) SAHABİLERLE İSTİŞARESİ

🔸 Peygamber Efendimiz (SAV), mühim meselelerde ashabı ile istişare ederdi. Sahabilerin fikir ve düşüncelerine ehemmiyet veren Hz. Muhammed (SAV), üzerine vahiy nazil olmayan durumlarda çevresindekilerin görüşüne başvururdu.

🔸 Sahabe ile istişaresi sonucu sunulan teklifleri çoğunlukla kabul ederdi. Bazen bir konu hakkında tek sahabeye danışırken bazen de belirli bir sahabe topluluğunun görüşünü alırdı. Kimi durumlarda bütün sahabeleri bir araya getirerek hepsinin düşüncesini dinlerdi.

NAMAZA ÇAĞRI ÜZERİNE İSTİŞARE

🔸 İslam'ın şartlarından ve Müslümanların günde beş vakit eda etmesi farz olan namaza, inananların nasıl davet edileceği üzerine Peygamberimiz (SAV) ashabıyla istişare etmiştir. Namaz, Mekke döneminde farz kılınmıştır. Ancak Peygamber'in (SAV) Medine'ye hicret ettiği döneme kadar Müslümanların namaza nasıl çağrılacağı hususunda bir uzlaşıya varılmamamıştır.

🔸 Bu hususta sahabiler arasında çeşitli görüşler ortaya koyulmuş, kimileri boru çalınmasını kimileri de ateş yakılmasını önermiştir. Ancak Hz. Peygamber (SAV), diğer dinlerdeki adetleri çağrıştırdığı için bu teklifleri uygun bulmamıştır. Hz. Ömer'in (RA) önerisi, bir kişinin özel olarak görevlendirilerek namaz vakitlerinde bağırarak Müslümanları mescide davet etmesi olmuştur. Bu teklife olumlu bakan Resulullah (SAV), Bilal'i (RA) görevlendirilmiştir.

🔸 Bir müddet sonra Abdullah b. Zeyd (RA), Peygamber'e (SAV) gelerek rüyasını anlatmıştır. Gördüğü rüyada namaza çağırmak için söylenen sözleri duyduğunu söylemiştir. Aynı rüyayı Hz. Ömer'in (RA) de görmesi üzerine Resulullah (SAV) her namaz vakti ezanın okunmasına karar vermiştir. Bu örnekten de anlaşılacağı üzere Peygamberimiz (SAV), insanların namaza nasıl çağrılacağı gibi önemli bir hususta ashabı ile istişare etmiş ve onların önerileri doğrultusunda bir karar almıştır.

Hz. Peygamber'in hayatında istişarenin yeri

SAHABİLERİN İTİRAZLARI

🔸 Sahabiler, Hz. Muhammed'e (SAV) karşı koşulsuz bir sevgi, O'na (SAV) karşı saygı ve itaatte kusur etmeme gayretindedirler. Ancak bazı anlar gelmiştir ki sahabiler, Hz. Peygamber'e (SAV) itiraz etmişlerdir. Her insan gibi hata yapan sahabiler; kırıldıkları, üzüldükleri meselelerde canlarından, mallarından çok sevdikleri Peygamber Efendimizin (SAV) sözlerine açıkça karşı çıkmıştır. Peygamberimiz (SAV), onların düşüncelerini dinlemiş ve itirazları üzerine konuşmuştur.

🔸 Öyle ki bir gün Hz. Peygamber'in (SAV) Suriye'nin Mute bölgesine düzenlenen askeri sefer için Usame b. Zeyd'i (RA) komutan olarak ataması üzerine bazı sahabiler itiraz etmiştir. Hz. Ebubekir (RA), Hz. Ömer (RA), Ubeyde b. Cerrah (RA) ve Sa'd b. Ebi Vakkas (RA) gibi önemli şahsiyetlerin yer aldığı ordu içerisindeki bazı Müslümanlar, sahabenin ileri gelenleri ve tecrübelileri varken genç yaştaki azatlı kölenin orduya komutanlık etmesinden rahatsızlık duymuştur. Sahabenin ileri gelenleri bu durumdan şikayetçi değilken ordu içerisindeki seslerin açık bir tepkiye dönüşmesi üzerine Hz. Ömer (RA), durumu Allah Resulü'ne (SAV) iletmiştir.

🔸 Söylenenler karşısında derin bir üzüntü duyan Peygamberimiz (SAV), mescide gidip minbere çıktı ve şöyle demiştir:

"Ey İnsanlar! İçinizden bazılarının Usame hakkında konuştuğunu işittim. Siz şimdi Usame'nin komutanlığına nasıl itiraz ediyorsanız, daha önce de babası Zeyd'in kumandanlığına da öyle itiraz etmiştiniz. Allah'a yemin olsun ki Zeyd komutanlığa nasıl layık ve benim nezdimde insanların en sevimlisi ise oğlu da öyledir."

Ardından minberden inip odasına giden Hz. Peygamber'in (SAV) yaptığı konuşmadan sonra bir daha kimse Usame (RA) hakkında konuşmamıştır.

  • 10
  • 10

EFENDİMİZİN (SAV) ASHABINA CÖMERTLİĞİ

🔸 Resulullah (SAV), ashabının ihtiyaçlarını kendisinden önce görerek servetini İslam davası uğrunda harcamış, onlara karşı cömert ve özverili olmuştur. Sehl b. Sa'd'dan (RA) rivayet edildiğine göre, "Bir kadın dokuduğu kumaşı Resulullah'a (SAV) verdi ve: 'Bunu giyesin diye kendi ellerimle dokudum' dedi. Böyle bir kumaşa ihtiyacı olan Nebi (SAV) onu aldı, izar olarak giyinip yanımıza geldi. Bunu gören birisi, Hz. Peygamber'e (SAV): 'Ne kadar da güzelmiş! Bunu ver de ben giyineyim' dedi. Nebi (SAV): 'Peki' dedi ve biraz oturduktan sonra evine döndü, kumaşı katlayıp o adama gönderdi."

(Buhârî, Cenâiz 29)

🔸 Kendisinin ihtiyacı olmasına rağmen ashabına karşı bu kadar lütufkar davranan Peygamber (SAV), onlara verdiği kıymeti ve sevgiyi açıkça göstermiştir.

Peygamberimizin iltifatına mazhar olan 3 sahabi

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN