Arama
İki hicret sevabı ile müjdelenen kadın sahabi: Esma bint Umeys
Esma bint Umeys, önce Habeşistan'a sonra ise Medine'ye hicret eden sahabilerdendi. Hz. Ömer'in Mekke'den Medine'ye hicret edenlerin sevap ve fazilet bakımından daha ileride olduğunu söylemesi üzerine itiraz etmiş; Peygamber Efendimiz kendisinin iki hicret sevabı alacağını müjdelemişti. Esma'nın rüya tabirinde yetenekli olduğu, Hz. Ömer'in zaman zaman bu konuda onun görüşünü aldığı, dericilikle uğraştığı nakledilir.
Esmâ, aç olanların Peygamberimiz tarafından doyurulup cahillerin eğitildiğini, kendilerinin ise yurtlarından uzakta başka din mensuplarının arasında yaşamaya mecbur kaldıklarını söylemişti.
Resûl-i Ekrem Efendimiz, Hz. Ömer ile arkadaşlarının bir hicret sevabı, kendilerinin ise hem Habeşistan'a hem de Medine'ye hicret etmeleri sebebiyle iki hicret sevabı kazandıklarını belirterek Esmâ'yı müjdelemişti.
Hz. Peygamber'in son hastalığında, rahatsızlığının zâtülcenp olduğu düşüncesiyle Habeşistan taraflarında kullanılan acı bir ilâcı Resûlullah'ın istememesine rağmen kendini kaybettiği sırada ağzına sürenlerden biri de Esmâ idi.
Peygamber, bu tatsız ilâcın Habeşistan'dan gelen kadınların işi olduğunu söyleyerek onu ağzına koymamaları yolundaki ikazına uymadıkları için amcası Abbas dışında orada bulunan herkesin ağzına bu ilâcın sürülmesini isteyince Esmâ da bu acı ilâcı tatmak zorunda kaldı.
Kocası Cafer-i Tayyâr şehid olduğunda ölüm haberini Resûl-i Ekrem'in bizzat evine gelerek haber verdiği saate kadar kırk deri tabakladığını söylediğine bakılırsa dericilikle uğraştığı anlaşılır.
Habeşistan'da öğrendiği şekilde Hz. Fâtıma'ya veya Zeyneb bint Cahş'a tabut yaptığı, göz değmesinden sık sık rahatsızlanan Cafer'den olan çocuklarına Hz. Peygamber'den izin alarak rukye uyguladığı rivayet edilir.
Savaşlarda gösterdiği cesaretle tanınan kadın sahabi: Ümmü Umare
Esmâ, oğlu Muhammed bin Ebû Bekir'in Mısır valisi olduğu sırada 658 yılında Muâviye kuvvetleriyle çarpışırken öldürüldüğünü öğrenince çok üzüldü.
Evinin mescid olarak kullandığı bir odasına kapanıp öfkesine hâkim olmaya çalışırken göğüslerinden kan geldiği nakledilir. Bu olaydan iki yıl sonra da kocası Hz. Ali'yi kaybetti. Kaynaklarda Esmâ'nın Hz. Ali'den sonra vefat ettiği kaydedilir.