İlmihallerin tarihi seyir içerisindeki yolculuğu
Anadolu'da İslam inanç esaslarının özümsenmesine zemin hazırlayan ilmihaller, yüzlerce yıldır dini hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Kısaca "davranış bilgisi" demek olan ilmihal, insanın kendisinden beklenenleri yerine getirme hususunda ona kılavuzluk eden derli toplu bilgilerden oluşur. Peki, her çağın rehberi ilmihaller nasıl ortaya çıkmış ve tarih boyunca kendisine nasıl misyonlar yüklenmişti? İlk ilmihaller nelerdi ve bu ilmihallerin müellifleri kimlerdi? İşte ilmihallerin tarihi seyir içerisindeki yolculuğu...
İLMİHAL ADININ KULLANILDIĞI İLK ESER: MIZRAKLI İLMİHAL
"İlmihal" adının kullanıldığı ilk kitap ise 16. yüzyıldan sonra yazıldığı tahmin edilen ve zamanımıza kadar etkisini sürdüren Mızraklı İlmihal 'di. Osmanlı toplumunda çok okunmuş ilmihâl kitaplarının başında gelen Mızraklı İlmihâl yalnız okunmakla kalmayıp aynı zamanda ezberlenmiş, hattâ yaygın eğitim dışında İstanbul, Rumeli ve Anadolu da sıbyan mektepleri gibi örgün eğitim kurumlarında da din bilgisine başlangıç kitabı olarak okutulmuştu.
Konuları arasında abdest, gusül, teyemmüm, namaz, oruç, hac, peygamberlerin sıfatları, îmanla ilgili hususlar, meleklere ve kitaplara îman, Allah ın sıfatları, elli dört farz, ahkâm-ı şer iyye, îman-islâm-ihlas, küfür ve şirk gibi hususlardı. Mızraklı İlmihal 'in sıbyan mekteplerinde, camilerde, köy odalarında ve evlerde yaygın olarak okunması sebebiyle halkın din anlayışını etkilediği bilinmekteydi. Bu yüzden, modernleşme döneminde adı zikredilerek çokça tenkide konu olmuştu. Etkinliği günümüze kadar devam etmiş olan bu eser İsmail Kara tarafından günümüz Türkçesine çevrilmişti.
Daha sonra kaleme alınan Kadızâde İstanbûlî'nin Cevhere-i Behiyye-i Ahmediyye fî şerhi'l-vasiyyeti'l-Muhammediyye 'si de ilk ilmihaller arasında gösterilir.
Mızraklı İlmihal kitabını incelemek ve satın almak için tıklayınız
TANZİMAT'TAN SONRA İLMİHALLER
Tanzimat'tan sonra açılan okullarda din derslerinin programda yer almasıyla birlikte ilmihal kitaplarının yazımı hız kazandı. Mevcut ilmihaller giderek dinî hayatın zayıflamasına zemin hazırlayıcı bir nitelik taşıdığı düşünülmüş ve bu sebeple yeni ilmihal kitaplarının telifi gerekli görüldü. Bu aşamadan sonra ilmihal kitaplarıyla din dersi kitapları birbirine yakınlaşacak, ayrıca "ahlâk dersleri" adını taşıyan kitaplar telif edildi. Yeni kurulan ibtidâiye ve rüşdiye mekteplerinde önceleri Birgivî'nin Vasiyetnâme 'si okutulurken daha sonra Mustafa Bey'in kaleme aldığı Telhîsü'l-mülahhas, Mülahhas İlmihal , Mufassal İlmihal ve Mesud Mahmud tarafından yazılan Muhtasar İlmihal okutulmaya başlandı.
Bu dönemde telif edilen ilmihaller arasında şu eserler kaydedilebilir: İşkodralı Lutfi Paşa, Sual ve Cevaplı İlmihal; Abdülhamîd b. Mustafa Reşîd, Zübde-i İlmihâl ; Süleyman Paşa, İlmihâl-i Kebîr ve İlmihâl-i Sagir ; Fâtih Ahmed Hamîdî, İlmihal ; Mehmed Üstüvânî, İlmihal ; Rûmî Efendi, İlmihal ; Ahmed Akhisârî, İlmihal ; Oflu Mehmed Emin Efendi, Necâtü'l-mü'minîn ; Mehmed Zihni Efendi, Ni'met-i İslâm ; İmamzâde Esad Efendi, Dürr-i Yektâ ; Halim Sabit, Amelî İlmihal İskilipli Mehmed Âtıf, İslâm Yolu-Yeni İlmihal.
CUMHURİYET DÖNEMİ'NDE İLMİHALLER
Cumhuriyet devrinde ise ilmihallerde farklı özellikler göze çarpmaktaydı. Genellikle temel kaynaklara dayanan ve güvenilir bilgiler içeren Cumhuriyet devri ilmihallerinin bir kısmında dua, vaaz ve irşad mahiyetinde bölümler yer almakla birlikte büyük çoğunluğu sadece inanç, ibadet, ahlâk ve günlük yaşayış bilgilerini ihtiva ediyordu. Bunlardan Ahmet Hamdi Akseki'nin İslâm Dini ile Ömer Nasuhi Bilmen'in Büyük İslâm İlmihali 1980'li yıllara kadar çok basılıp okunmuş, daha sonra yazılan ilmihallere de örnek teşkil etmişti. Ahmet Tabakoğlu ile İsmail Kara'nın hazırladığı Ansiklopedik Büyük İslâm İlmihali, ilmihal konularının alfabetik olarak yer aldığı çalışmadır.
Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Araştırmaları Merkezi tarafından yazdırılan İlmihal ise genel olarak din, İslâm dini, akaid, bazı fıkıh kavramları, ibadet konuları, kefâretler, adak ve yeminler, haramlar ve helâller, aile hayatı, siyasî hayat, çalışma hayatı, hukukî ve ticarî hayat, sosyal hayat ve İslâm ahlâkı ana başlıklarını içermektedir. Bu kaynak alanında önemli bir boşluğu doldurmuştur.
İlmihaller, yazıldıkları dönemin din anlayışını yansıtmaları ve dinî bilgilerin günlük hayata uygulanmasını temin edip din kültürünün toplumun çeşitli kesimlerine yayılmasını sağlamaları bakımından asırlar boyunca önem taşımıştır.