İlmiyle Batı'ya damga vuran İslam filozofu: İbn Rüşd
Vahiy ile felsefenin birbirinden bağımsız olarak nasıl anlaşılıp değerlendirilebileceğini tespit eden ve buna bağlı olarak ikisi arasında biri diğerini geçersiz kılmayacak biçimde sağlam bağlantılar kuran İbn Rüşd, Aristoteles'in eserlerini onun doktrinine bağlı kalarak şerh ettiği için İslâm âleminde "eş-şârih " olarak tanındı. Tarihte derin bir tesir bırakan büyük ilim adamı, filozof, ahlak, astronomi, edebiyat, felsefe, fizik, mantık, matematik, siyaset, psikoloji, tabiat ilimleri, tıp, zooloji ve fıkıh bilgini İbn Rüşd'ü vefatının 820'nci senesinde rahmetle anıyoruz.
Giriş Tarihi: 23.10.2019
00:12
Güncelleme Tarihi: 29.05.2020
09:58
İbn Rüşd’ün ilahiyat görüşleri
İbn Rüşd'ün ilahiyat konusunda en dikkat çekici görüşlerinden biri sıfatlar meselesidir. Kur'ân-ı Kerîm'de âlemi var eden Allah'ın ilim, hayat, kudret, irade, işitme, görme ve konuşma sıfatlarına sahip olduğu bildirilmiştir. Bu sıfatlar varlığın kendisine ait (nefsî) özellikler mi, yoksa onun sahip bulunduğu bir anlamı gösteren (mânevî), kendisine sonradan isnat edilmiş özellikler midir? Eş'arîler'e göre sıfatlar zâta katılmış niteliklerdir. Mu'tezile ise sıfatın zât ile aynı olduğunu iddia eder. İbn Rüşd'e göre şeriat sıfatların mahiyeti hakkında ayrıntılı bilgi vermemiş, sadece onların kabulüyle yetinilmesini öngörmüştür. Dolayısıyla bu konudaki tartışma daha sonra ortaya çıkmış bid'attan başka bir şey değildir.Allah'ı noksanlıklardan tenzih ettiği için sıfatlar meselesini önemli gören filozof, tenzihin temel dayanağının yaratanla yaratılan arasında bir benzerlik bulunmadığının kabulü olduğunu söyler. Bu ise önce yaratıklarda bulunan sıfatların çoğunun yaratanda bulunmadığının tesbit edilmesi, sonra da yaratıklarda bulunan bazı sıfatların en kâmil mânasıyla yaratıcıda bulunduğunun belirlenmesi gibi bir çelişkiyi içerir.
İbn Rüşd’e göre ahlâk ve siyaset
Ahlâk ve siyaset konularında müstakil bir eser kaleme almayan İbn Rüşd'ün Eflâtun'un Cumhûriyet (Devlet), Aristo'nun Retorika ve Nikomakhos Ahlâkı adlı eserlerine yazdığı şerhlerdeki değerlendirmelerinden ve kendi zamanına ait göndermelerden bu konudaki görüşleriyle ilgili bazı ipuçları elde etmek mümkündür. Aristo'nun Politika'sı yerine Eflâtun'un Cumhûriyet'ine şerh yazmayı tercih etmesinin sebebi Politika'nın Arapça'ya tercüme edilmemiş olmasıdır. Cumhûriyet'e yazdığı şerhin Arapça aslı kaybolmuş ve sadece Samuel ben Yehuda tarafından yapılan İbrânîce çevirisi günümüze ulaşmıştır.
İbn Rüşd'ün başlıca eserleri
İbn-i Rüşd'ün kitapları 12. yüzyıldan itibaren Latince'ye tercüme edilerek, fizik, gökbilim, felsefe, zooloji, mantık, siyaset ve biyoloji gibi konularda pek çok eser veren Aristo'nun eserleriyle birlikte neşredildi.
En temel eserleri arasında "El Külliyat Fi't Tıbb (Tıp Konusunda Toplu Eserler)", "Faslu'l-Makal /Felsefe-Din İlişkisi", "Tehafütü't- Tehafüt (Tutarsızlığın Tutarsızlığı)", "Bidayetü'l-Müctehid ve Nihayetü'l Muktesid (3 Cilt) ve Mezhepler Arası Mukayeseli İslam Hukuku", "Aristoteles Metafizik Büyük Şerhi", "Psikoloji Şerhi / Kitabu'n -Nefs" ve "Siyasete Dair Temel Bilgiler" isimli eserleri yer alıyor.
İbn Rüşd'ün başlıca eserleri
Diğer taraftan Aristo'nun Nikomakhos Ahlâkı adlı eserine yazmış olduğu şerhin Arapça orijinali de kaybolmuş, İbrânîce tercümesinden bazı bölümler zamanımıza intikal etmiş ve Lawrence V. Berman tarafından yayımlanmıştır.
İbn Rüşd'ün başlıca eserleri
İbn Rüşd, astronomi alanındaki görüşleriyle de kendinden sonra gelen bilginler üzerinde etkili olmuştur. Bu konudaki dört eserinden sadece birinin İbrânî harfleriyle yazılmış Arapça aslı günümüze intikal etmiş, diğerinin de Latince tercümesi gelmiştir. Özellikle Aristo'nun De Caelo et mundo (gök ve yeryüzü) adlı eserine yazdığı şerhiyle kendisinin kaleme aldığı De Substentia orbis (feleğin cevher oluşu) isimli eserinde Batlamyus'un yer merkezli (geocentrique) sistemine karşı geliştirdiği fikirleri Rönesans döneminde çok itibar görmüştür.