İnsanın aynası: Güzel söz
Müslüman, iyi olanı temsil eden kişidir. Efendimiz (SAV) bir hadis-i şeriflerinde "Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların emin olduğu kişidir" buyurarak ağzımızdan çıkan kelama ve davranışlarımıza dikkat etmemizi öğütler. Güzel söz barışı tesis ettiği gibi insanın içinde barındırdığı güzelliği de topluma yansıtır.
Giriş Tarihi: 28.08.2022
11:49
Güncelleme Tarihi: 29.08.2022
09:48
Allah'ın nasıl bir misal getirdiğini görmedin mi? Güzel sözü, kökü sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzetti.
İbrâhîm Suresi 24. Ayet
İbrâhîm Suresi 24. Ayeti okumak ve mealini dinlemek için tıklayın
İbrâhîm Suresi 24. Ayet Tefsiri
➡ "Güzel söz" diye tercüme ettiğimiz kelime tayyibe tamlaması "doğru söz, sağlam inanç, kelime-i tevhid yani "lâilâhe illellah" (Şevkânî, III, 120), peygamberlik, vahiy, âhiret" ve Allah'ın bütün mesajlarını ifade etmektedir (Esed, II, 506). Allah Teâlâ'nın varlığına ve birliğine imanı yani kelime-i tevhidi ifade eden "güzel söz", kökü yerin derinliklerine sağlam bir şekilde yerleşmiş, gövdesi ve dalları gök yüzüne doğru yükselmiş, her zaman meyve veren bir ağaca benzetilmektedir. Bu ağaç nasıl Allah'ın izniyle her zaman meyve verip faydalı oluyorsa "kelime-i tevhid" de o şekilde faydalıdır.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
Hor görülüp ezilmekte olan o kavmi de (İsrâiloğulları) içini bereketlerle doldurduğumuz ülkenin doğu taraflarına ve batı taraflarına mirasçı kıldık. Sabırlarına karşılık rabbinin İsrâiloğulları'na verdiği güzel söz yerine geldi. Firavun ve kavminin yapıp yükselttikleri binaları yerle bir ettik.
A'râf Suresi 137. Ayet
A'râf Suresi 137. Ayeti okumak ve mealini dinlemek için tıklayın
A'râf Suresi 137. Ayet Tefsiri
➡ Allah Teâlâ, İsrâiloğulları'nı Hz. Mûsâ vasıtasıyla Firavun'un zulmünden kurtardıktan sonra onları "İçini bereketle doldurduğumuz ülkenin doğu taraflarına ve batı taraflarına mirasçı kıldık" buyuruyor. Burada işaret edilen bu bereketli ve verimli ülkenin neresi olduğu hususunda farklı görüşler vardır. Bazı müfessirler âyetteki "doğu tarafı" ile Diyârışam'ın (Filistin-Suriye), "batı tarafı" ile de Mısır'ın kastedildiği (meselâ bk. Zemahşerî, II, 149; Şevkânî, II, 274); bazıları da daha sonra İsrâil soyundan gelen Dâvûd ve Süleyman'ın hâkim olduğu ülkelerin kastedildiği kanaatindedirler (bk. Râzî, XIV, 221). Diğer bir görüşe göre ise burada sadece Diyârışam'a işaret edilmiştir.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
İyi sayılan bir söz ve bir bağışlama, arkasından eziyet gelen bir sadakadan daha iyidir. Allah zengindir, halîmdir.
Bakara Suresi 263. Ayet
Bakara Suresi 263. Ayeti okumak ve mealini dinlemek için tıklayın
Bakara Suresi 263. Ayet Tefsiri
➡ İnsanları, sadaka ve malî yardım yüzünden minnet altında bırakmaya ve incitmeye kalkışanların bu davranışı, Allah'a ve âhirete iman etmeyen, başkalarına gösteriş olsun diye veya kişiden menfaat beklediği için harcama yapan kimselerin davranışlarına benzetilmiş, bunun da semere ve sonucu kaya misaliyle anlatılmıştır. Yalçın ve pürüzsüz bir kayanın üzerindeki toprak şiddetli yağmur aldığında sıyrılıp yere inmekte, düz yerlerdeki toprağa bereket getiren yağmur bu kayada toprağı yok etmektedir. Sadaka da böyledir; Allah rızâsı için verildiği ve karşılığında bir menfaat beklenmediği, ihtiyaç sahibi incitilmediği takdirde harcayana bereket ve ecir getirir.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
Bir zamanlar biz İsrâiloğulları'ndan, "Yalnız Allah'a kulluk edeceksiniz; ana babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz. İnsanlara güzel söz söyleyin, namazı kılın, zekâtı verin" diyerek söz almıştık. Sonra, içinizden küçük bir kesim dışında, sözünüzden döndünüz; hâlâ da sırt çevirmektesiniz.
Bakara Suresi 83. Ayet
Bakara Suresi 83. Ayeti okumak ve mealini dinlemek için tıklayın
Bakara Suresi 83. Ayet Tefsiri
➡ Bu âyetlerde İsrâiloğulları'nın yükümlü kılındıkları ve yahudihıristiyan literatüründe "on emir" diye bilinen (Çıkış, 20) dinî ve ahlâkî vecîbelerden bazıları hatırlatılmakta; Allah'ın onlardan bu vecîbeleri ifa edecekleri yönünde söz aldığı ifade buyurulmaktadır. Tevrat'ta, Tanrı'nın "kendi parmaklarıyla" taş levhalar üzerine yazarak Hz. Mûsâ aracılığıyla İsrâiloğulları'na bildirdiği ifade edilen (Çıkış, 32/15) bu emirler (Çıkış, 20/1-17) şöyle sıralanır: 1. Allah'tan başka ilâhların olmayacak. 2. Kendin için oyma put yapmayacaksın. 3. Allah'ın ismini boş yere anmayacaksın. 4. Cumartesi günü hiçbir işyapmayacaksın. 5. Babana ve anana hürmet edeceksin. 6. Katletmeyeceksin. 7. Zina etmeyeceksin. 8. Çalmayacaksın. 9. Yalancı şahitlik yapmayacaksın. 10. Komşunun hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın