İnsanın varoluş serüveninde tövbenin yeri
İnsanoğlu, Allah'ın mükemmel bir biçimde yarattığı ve kainata halife tayin ettiği bir varlık olsa da zaman zaman bilerek ya da bilmeyerek hata, kusur ve günah olarak nitelendirilebilecek türden davranış ve tutumlar sergileyebilir. İnsanın fıtratı ile eşleşen bu durumlarda hatasının farkına varıp hemen tövbe etmesi gerekir. Hataların sonucunda gelişen bu ibadet, insanın varoluşunun en önemli parçalarındandır.
Giriş Tarihi: 04.03.2023
17:33
Güncelleme Tarihi: 05.02.2024
13:20
➤ İnsani ilişkilerde sağlıklı bir iletişimi destekleyerek toplumda önemli bir yer edinen tövbe , kişinin kusurunu görmesi ile iletişime katkı sağlar.
➤ İnsanlarla aramızda oluşan kopukluluklarda kendi hatalarımızı görmemizi sağlayacak bu husus , müminler mabeyninde dostluk, kardeşlik ve arkadaşlık kavramlarının güçlenmesini destekler.
"Bütün insanlar hata yapar, hata yapanların en hayırlısı ise hatasından dönendir." (İbn Mace Zühd, 37/30 (II, 1420))
İnsan ilişkilerinde dikkat edilmesi gerekenler
"Yine de ben nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis, Rabbimin acıyıp koruması dışında, daima kötülüğü emreder; şüphesiz rabbim çok bağışlayan, pek esirgeyendir." (Yusuf Suresi, 53. ayet-i kerime)
➤ Hz. Yusuf'un (AS) dahi şerrinden Allah'a sığındığı nefis, şeytan ile birlikte günahları işlememize neden olan asıl yönlendiricilerdir.
➤ Nefis ve şeytanın elindeki en büyük koz da işlediğimiz kusuru ve hatayı hata olarak kabul etmemekten doğar.
Hayatımızı zorlaştıran düşünce hataları
➤ Hayatımızı alt üst eden, yaşama zevkimizi kaçıran günahlar bizleri zaman zaman ümitsizliğe düşürür. Şeytanın da bir taraftan vesvese vererek bizleri daha çok günahlara çekmeye çalıştığı anlarda tövbeye sarılmak önemli bir husustur.
"De ki (Allah şöyle buyuruyor): "Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir." (Zümer, 53. ayet-i kerime)
Dünya ve ahiretin çıbanı: Günahlar
➤ Bedeni, zikri ve kalbi bir boyuta dayanan tövbenin ilk adımı, yapılan kusurun farkına varmak ve içten bir pişmanlık hissetmektir. Akabinde "estağfurullah" lafzı ile taçlanan tövbe, kulun günahlardan sıyrılmasını sağlayan önemli ibadetlerdendir.
➤ Ayet-i kerimede de belirtildiği üzere geçmiş ve gelecek günahların bağışlanan Peygamber Efendimiz (SAV) günde yetmişten fazla tövbe ve istiğfar etmiştir . Kalbi ve lafzi olarak büyük önem ifade eden bu ibadeti bütün kulların yerine getirmesi gerekir.
"Senin geçmiş gelecek bütün günahını Allah'ın bağışlaması , sana nimetini eksiksiz vermesi, seni dosdoğru yolda yürütmesi ve Allah'ın sana güçlü bir şekilde yardım etmesi için sana apaçık bir fetih ihsan ettik." (Fetih Suresi 1-3. ayet-i kerimeler)
Fetih Suresi tefsiri okumak için tıklayın
"Ebû Hüreyre'nin (ra), Resûlullah'tan şöyle işittiği nakledilmiştir: Yemin ederim ki ben, Allah'a günde yetmiş defadan fazla tövbe ve istiğfar ediyorum. " (Buhârî, Deavât, 3)
Kılıçlara nakşedilen sure: Fetih
➤ Bu önemli ibadeti vaktinde yerine getirmek, ömrün akıbeti ve ölümün gelmesi meçhul olmasından dolayı oldukça önemlidir. Tövbenin can boğaza gelmeden yapılması hassasiyet gösterilmesi gereken bir durumdur.
"Allah kötülüğü bilmeyerek işleyip de hemen tövbe edenlerin tövbesini kabul etmeyi taahhüt etmiştir. Allah işte onların tövbesini kabul eder. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. Kötülükleri işleyip dururken ölüm kendisine geldiği zaman, 'Şimdi tövbe ettim!' diyenlerle kâfir olarak ölenlerin tövbeleri makbul değildir. İşte onlara acıklı azap hazırlamışızdır. " (Nisa Suresi, 18. ayet-i kerime)
➡ Tefsiri: Günahkâr kişi hayatının son saniyelerine kadar tövbe etmez, dünya hayatından ümit kestikten ve gayb âlemine dahil bulunan berzah ve âhiretle ilgili bazı gerçekleri gördükten, hissettikten sonra henüz can vermeden tövbe ederse, bu tövbenin sebebi, gayba imana dayalısamimi pişmanlık olmayıp yüz yüze gelinen cezadan kurtulmaya yönelik bulunduğu, tekrar kulluk ve itaat imtihanına fırsat da kalmadığı için kabul edilmeyecektir. Kabul edilmeyen bir başka tövbe de hayatını, hak dini inkâr içinde geçirdikten sonra ölen ve âhiret âlemini gördükten sonra pişmanlık duyanların tövbesidir . Bu da gayba iman ve samimi pişmanlıktan kaynaklanmadığı için Allah tarafından kabul edilmeyecektir.
Tefsirin tamamını okumak için tıklayınız
Meşhurların itiraflarından süzülen pişmanlık