İslam çevre bilinci hakkında bize ne söyler?
Allah'ın mükemmel bir düzen ve uyum içinde yarattığı kainat, insanoğluna emanet edildi. Kusursuz bir denge içinde yaratılan bu yeryüzünü korumak ise kulluk görevidir. Bundan dolayı insanlar, kainata karşı sorumsuz olamaz. Her konuda olduğu gibi Hz. Peygamber (SAV) çevre bilinci hususunda da Müslümanlara örnek oldu. "Kıyametin kopacağını bilseniz dahi elinizdeki fidanı dikiniz" buyuran Peygamber Efendimiz (SAV), çevrenin en iyi şekilde korunmasına büyük ihtimam gösterdi, ashabına da özellikle ağaçları korumayı teşvik etti. Peki, Peygamberimizin çevrenin korunmasına dair hadisleri nelerdir? İslam çevre bilinci hakkında bize ne söyler?
Giriş Tarihi: 05.06.2020
14:50
Güncelleme Tarihi: 16.08.2024
12:27
O, göklerin ve yerin egemenliği kendisine ait olan, çocuk edinmeyen, egemenliğinde ortağı bulunmayan, her şeyi yaratan, yarattığına belli bir ölçüye göre düzen veren Allah'tır.
(Furkân Suresi 2. ayet)
🔸 İslam, temizlenen mescitlerin güzel kokulandırılmasını ve avluların temiz tutulmasını teşvik eder. Durgun sulara, su kaynaklarına bevledilmemesini, hayvan ağıllarının uzakta inşa edilmesini tavsiye eder. Bu sayede insanların yaşam alanlarını ve doğal kaynakların korunmasını telkin ederek, insanlara çevre bilici oluşturur.
🔸 Hz. Peygamber, hayatı boyunca çevreyle ve onun korunmasıyla ilgilendi. O, yaşadığı müddetçe çevrenin en iyi şekilde korunmasına büyük ihtimam gösterdi, ashabına da özellikle ağaçları korumaya teşvik etmişti.
🔸 Savaşlardan önce daima askerlerine herhangi bir ağacı kesmemelerini, tarla ve bahçeleri ateşe vermemelerini emretmişti. Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:
"Herhangi birinizin elinde bir hurma fidanı varken kıyamet kopacak olsa, onu derhal diksin." Bu hadis-i şerif, çevre bilincinin ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir.
(Heysemî, Mecmeu'z-zevâid, IV, 63 Bezzâr)
Allah o su ile size ekin, zeytin, hurma, üzüm ve daha türlü türlü ürünler de bitirir. İşte bunda düşünen bir topluluk için büyük ibret vardır.
(Nahl Suresi, 11. ayet)
🔸 Hz. Peygamber (SAV), Medine'ye hicret ettikten sonra ağaç dikimini teşvik etmiş ve yeşil bakımından fakir olan yerleri ağaçlandırma faaliyetlerine katılmıştı.
🔸 Peygamber Efendimiz (SAV), azat edilmek için üç yüz hurma fidanı dikmek zorunda kalan Selman-ı Fârisî'ye ağaçları açılan çukurlara yerleştirmek suretiyle yardımcı olmuştu.
🔸 Hz. Peygamber (SAV), Medine yakınlarındaki "Zureybu't-Tâvil" adıyla anılan alanın bilinen ormanlaştırılması için oldukça çaba gösterdi ve " Kim buradan bir ağaç keserse onun karşılığı olarak bir ağaç diksin" buyurdu.
🔸 Bu sayede zamanla kurak alan, orman haline geldi. Hz. Peygamber (SAV), Mekke , Medine , Taif ve çevresini, hayvanları öldürülmeyen, otları koparılmayan, ağaçları kesilmeyen harem bölgesi ilan etti.
🔸
Esbâb-ı kiramın ileri gelenlerinden Ebu'd-Derdâ, Şam'da ağaç dikmekteydi. Yanına birisi yaklaştı ve hayretle:
"Sen, Peygamber Efendimizin yakın arkadaşı olduğun hâlde, ağaç dikmekle mi meşgul oluyorsun?" dedi. Ebu'd-Derdâ Hazretleri şu cevabı verdi:
"Dur bakalım, hakkımda böyle acele hüküm verme! Ben Rasûlullah'ı (sav) şöyle buyururlarken işittim:
"Bir kimse ağaç diker de o ağacın meyvesinden bir insan veya Allah'ın mahlûkatından herhangi bir varlık yerse bu, o ağacı diken kimse için sadaka olur."
(Ahmed, VI, 444. Bkz. Müslim, Müsâkât, 7)