Arama

İslam dünyasının ilk mescidi: Kuba

Bazı mekanlar bazı olaylarla hatırlanır. Resulullah'ın (SAV) hicret yolculuğu esnasında ayrı bir öneme sahip olan ve Medine-i Münevvere'ye çok yakın olan Kuba köyü, İslam aleminde inşa edilen ilk mescidi içinde barındırır. Allah Resulü'nün (SAV) yaklaşık on gün kaldığı bu mukaddes belde ve Kuba Mescidi, tarih boyunca Müslümanlar için büyük önem arz eder. Resul-i Ekrem'in (SAV) cumartesi günleri burayı ziyaret etmesi ve namaz kıldırması müminlerin buraya akın etmesi için yeterli bir sebeptir.

İslam tarihi için bir dönüm sayılan hicret hadisesinin en önemli meselelerinden birisi bu ufak köy, Kuba'da gerçekleşti. On gün kadar Kuba'da kalan Allah Resulü (SAV) burada İslam aleminin ilk mescidini inşa etti.

Kare planda inşa edilen Kuba Mescidi'nin ilk parçasını bizzat Resulullah (SAV) yerine yerleştirmişti. O'nun (SAV) ardından sahabeler sırayla diğer parçaları yerlerine yerleştirmişlerdi.

SAHABELERİN CESARETİ VE KAHRAMANLIKLARI

Resulullah'ın (SAV) Kuba Mescidi'nin ilk taşını yerine yerleştirmesi kendisinden sonra devlet başkanlarının temsili olarak bina edilen esere ilk taşı yerleştirme geleneğini de doğurmuş oldu.

◼ Rivayete göre Kuba Mescidi'nin inşası sırasında Abdullah b. Revaha (RA) "Mescidin inşasına katılanlar, ayakta olsun oturarak olsun Kur'an okuyanlar, geceleri uykuyla geçirmeyenler kurtuluşa erdiler" şiirini okumuştu.

Kuba Mescidi inşa edildiğinde mescide komşu olarak Resulullah'ın (SAV) misafir olarak kaldığı Külsum b. Hidm (RA) ve Sad b. Heyseme'nin (RA) evleri bulunmaktaydı.

HAYATTAYKEN CENNETLE MÜJDELENEN 10 SAHABE

Orada asla namaza durma! Daha ilk günden takvâ temeli üzerine kurulan mescid ise namaz kılman için elbette daha uygundur; burada gerçekten arınmak isteyen adamlar vardır. Allah da arınmaya çalışanları sever.

Tevbe Suresi 108. Ayet

Tevbe Suresi 108. Ayeti dinlemek için tıklayın

Tevbe Suresi 108. Ayet Tefsiri

◼ "Daha ilk günden takvâ temeli üzerine kurulduğu" bildirilen mescidin hangisi olduğu hususunda ilk dönem İslâm âlimlerinden nakledilen rivayetler iki noktada toplanır. Bunlardan birine göre maksat Mescid-i Nebevî, diğerine göre Kuba Mescidi'dir. Taberî birinci görüşü destekleyen rivayetleri daha sağlam bulmaktadır (bk. XI, 26-28). 110. âyette geçen ve "huzursuzluk kaynağı" diye çevirdiğimiz rîbe kelimesi, "kuşku, erişilmez emel, pişmanlık ve kin" gibi mânalara gelmektedir. Bunlardan hareketle şu yorumlar yapılmıştır: Münafıkların mescidi yaparken içlerinde taşıdıkları kuşku ve nifak sürüp gidecektir; o binayı yaparken gözettikleri amaç erişilmez bir hayal olarak kalacaktır; böyle bir iş yapmaktan duydukları pişmanlığı hep yaşayacaklardır; binanın yıktırılmasından dolayı duydukları kin devam edip gidecek ve bütün bu duygular sebebiyle devamlı bir huzursuzluk içinde yaşayacaklardır.

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Külsum b. Hidm (RA) ve Sad b. Heyseme'nin (RA) evleri sonraki zamanlarda da Resulullah (SAV) kaldığı için Müslümanlarca sıklıkla ziyaret edilmişti.

◼ Bu ziyaretin ardından mescide geçenler "el Üstüvanetü'l Muhalleka" olarak anılan üçüncü sütunun yanında namaz kılarlardı. Çünkü farklı kaynaklarda Resulullah'ın (SAV) burada namaz kıldığı zikredilmişti.

EN GENÇ SAHABİLER

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN