Arama

İslam felsefesi nedir? İslam felsefesi üzerine okuma listesi...

Felsefe; varlık, bilgi ve değerler alanıyla ilgili problemleri akılcı, tenkitçi yöntemlerle inceleyen ve temellendiren sistemli fikri faaliyetler bütünüdür. İslam felsefesi ise Müslüman filozofların ortaya koydukları felsefî düşüncenin genel adıdır. İslâm felsefesi, diğer felsefelerden konu ve metod yönünden farklı değildir. Batı felsefesine etkisi sanıldığından daha büyük olan İslam felsefesi hakkında bilgileri ve bu alanda yapılabilecek okumaları derledik.

İslam felsefesinin gelişmesinde düşünsel birikimi koruyan ve farklılıkları bir arada tutan kentler ve yöneticilerin büyük etkisi görülür. İslam düşüncesinin ortaya çıkışı ve yayılması bu kentlerin İslam'la tanışması ve İslam düşüncesini benimseyenlerin bu kentlerdeki birikimle buluşması felsefi birikimin zenginleşmesini sağlar.

Söz konusu kentlerin düşünsel bağlamda gelişmesi buraların İslam'ın yükseliş dönemlerinde birer çekim merkezi olmasıyla yakında ilgilidir. Platon ve Aristoteles'ten sonra felsefi tartışmaların odağı durumuna gelen Atina, önemli bir felsefe ve tıp merkezi durumuna gelir. İbadete açık cami bulunmayan tek Avrupa başkenti Atina'nın geçmişi, tarih öncesi devirlere kadar uzanır. Tüm dünyada anıtları, sanatsal ve kültürel yaşamı ile bilinen Atina, Osmanlı döneminde de oldukça popüler şehirlerden biriydi. Osmanlı kaynaklarında Medinetü'l-hükema olarak geçen Atina, 1458 yılında Fatih Sultan Mehmet döneminde fethedildi. Camileri, hamamları, çarşıları ile bir Osmanlı şehri haline geldi. Yaklaşık 350 yıl boyunca Osmanlı hakimiyetinde kaldı ve burada bazı mimari eserler meydana getirildi.

Düşünce tarihine yön veren Müslüman filozofları öğrenmek için tıklayın

İslâm felsefe tarihinde felsefe denince, Kindî'den İbn Rüşd'e kadar İslâm coğrafyasında yetişen filozofların gerçekleştirdiği fikrî faaliyetler hatıra gelir. Bununla birlikte felsefe, bir problem etrafında geliştirilen tutarlı, eleştirici ve temellendirici sistematik düşünce şeklinde anlaşılacak olursa kelâmı, nazarî tasavvufu ve fıkıh usulünü de İslâm felsefesi kapsamında mütalaa etmek yani irdelemek gerekir.

Son yedi yüzyıllık döneminde İslâm felsefesi çoğunlukla kelâmcı filozoflar kanalıyla kesintiye uğramadan süregelmiştir. Bu dönemde yetişen düşünürlerin ne kadar başarılı oldukları, filozof olarak nitelendirilen Batı skolastikleriyle karşılaştırıldıklarında daha iyi anlaşılacaktır.

İslâm felsefesi literatürünün en önemli kaynaklarından biri de biyografi literatürü içinde filozofların hayatları, eserleri ve görüşleri hakkında bilgi veren kitaplardır. Bu gruba giren eserleri tamamen felsefecilere ve ilim adamlarına ait olanlar ve genel hal tercümesi mahiyetindeki kitaplar olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür.

Üstadı İbn Sina'nın imlâ ettirmesiyle kaleme alınan Cûzcânî'nin risâlesi, Ebû Bekir er-Râzî'nin kendini ve felsefeyi savunmak üzere kaleme aldığı es-Sîretü'l-felsefiyye'si, Bîrûnî'nin Ebû Bekir er-Râzî'nin eserleriyle ilgili bibliyografyası, Gazali'nin kendi fikrî gelişimini anlattığı el-Münkız mine'd-dalâl adlı eseriyle, öğrenimini tamamlayan talebelere hocalarının verdiği, ilmî silsileyi ve okunan eserleri gösteren icâzetnâmeler birinci derecede kaynak hüviyetine sahiptirler.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN