İslam, kadınlar hakkında erkeklere ne buyuruyor?
Yeryüzünde Allah'ın yarattığı ilk insan Hz. Âdem'den bu yana kadınlar, tarihin birçok kırılma noktasında ön plana çıkarak insanlığın yolunu aydınlattılar. Mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'de ve Peygamber Efendimizin hadis-i şeriflerinde kadının önemine sıklıkla değinilir. Allah'ın Resulü, "Kadınların haklarını yerine getirme hususunda Allah'tan korkunuz! Zira siz onları Allah'ın bir emaneti olarak aldınız" buyurur. Peki, bugünlerde şiddet ve cinayet olayları ile sıkça konuştuğumuz pek çok kavrama İslam nasıl yaklaşıyor? İslam, kadınlar hakkında erkeklere ne buyuruyor?
Giriş Tarihi: 25.08.2019
16:13
Güncelleme Tarihi: 25.08.2019
16:17
KUR’AN-I KERİM’İN IŞIĞINDA EVLİLİK VE BOŞANMA
Hem dünya tarihine hem de İslam ve Türk tarihine bakıldığında oldukça önemli roller üstlenen kadınların pek çoğu, günümüzde artan şiddet ve cinayet olaylarının mağduru oluyorlar. Bu olaylara dair öne sürülen ilk sebepler, daha önce belirttiğimiz üzere boşanma, kışkırtma ve namus gibi nedenler. Peki, İslam'ın bu konulara yaklaşımı, kadına ve erkeğe tanıdığı haklar neler?
İslam tarihinden birçok örnek, kadınların, kendi rızalarıyla erkeklerle evlenmeyi kabul veya reddettiklerini gösteriyor. İslam'a göre kadınların evlilikte karar verme yetkisine sahip olmadıklarını söylemek, mümkün değildir.
BOŞANAN KADINA KARŞI SORUMLULUK
Kur'an'ın hiçbir yerinde sadece kocanın karısını boşayabileceği, kadınların boşanma hakkı olmadığı söylenmemiş olmasına rağmen, kadınların boşanma hakkı olmadığı iddia edilmiştir. Ancak böyle bir durum söz konusu değildir. Kur'an-ı Kerim'de bazı ayetlerde "boşanmış kadınlar" dan bahsedilir.
Üstelik boşanma sırasında ve sonrasında kadınlara yapılan haksızlıkları ve zulümleri engelleyecek ifadeler de mevcuttur (Talak 6):
"O kadınları, durumunuza uygun olarak kendi oturduğunuz yerde oturtun ve onların imkânlarını daraltmak yoluyla kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını karşılayın. Sizin hesabınıza (çocuğunuzu) emzirirlerse onlara karşılığını ödeyin ve aranızda güzelce konuşup anlaşın. Anlaşmakta zorlanırsanız bu durumda o erkeğin hesabına başka bir kadın emzirecektir."
‘NAMUS’ KILIFINA SIĞINIYORLAR, PEKİ İSLAM NE DİYOR?
Erkeklerin kadına yönelik şiddet ve cinayetlerinde öne sürdükleri "namus" konusu da İslam'da ele alınmış bir konudur. İslam hukukuna göre bir zina olayına, dört kişinin şahitlik etmesi gereklidir.
Kur'an, iffetli bir kadına zina suçlaması yapanların bunu kanıtlayamadıkları durumda cezalandırılmalarını emreder ve kadınları zina isnadıyla zor durumda bırakılmaktan korur. Nur suresinin 4'üncü ayeti şöyle der:
"İffetli kadınlara iftira atan, sonra da dört şahit getiremeyen kimselere seksen sopa vurun ve artık onların şahitliklerini asla kabul etmeyin. İşte onlar yoldan çıkanların ta kendileridir."
ERKEĞİN BEYANI TEK BAŞINA YETERLİ Mİ?
Kadının kocası tarafından zina isnadı yapıldığında dört şahit tamamlanması şartı aranmaz fakat karı ve kocanın her birinden, dörder kez olaya şahitliklerini tekrarlayarak yemin etmeleri istenir. İlgili ayetler (Nur 6-7) şöyledir:
"Eşlerine zina suçlamasında bulunup da kendilerinden başka tanıkları olmayanların her birinin tanıklığı, dört kere, doğru söylediğine Allah'ı tanık göstermesi; beşinci olarak da, "eğer yalan söyleyenlerden ise Allah'ın lânetine uğramasını" söylemesidir."
Bu durumda her ikisinin yeminine rağmen kadının beyanı esas alınır. Yani bir erkeğin karısını zina ile suçlaması ve cezalandırılmasını istemesi Kur'an için yeterli değildir. Durum böyleyken kişilerin kendi "cezalarını kesmeleri/öç almaları/namuslarını korumaları" İslam açısından mümkün değildir.
KUR’AN-I KERİM ‘KADINA ÖĞÜT VERİN’ DİYOR
Kur'an-ı Kerim'deki bazı ayetler, birtakım kişiler tarafından farklı yorumlanıyor veya yalnızca bir bölümü ön plana çıkarılarak hükümler amacından saptırılıyor. Nisa suresinin 34'üncü ayeti, bu konuda en çok tartışılan ayetlerden biridir. Ayetin tamamı şu şekilde:
"Allah'ın, (iki cinse) birbirinden farklı özellik ve lütuflar bahşetmesi ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. Saliha kadınlar Allah'a itaatkârdır; Allah'ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. (Evlilik hukukuna) başkaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür."