Arama

İslam mimarisinin tacı camilerin bölümleri

İslam aleminin nişaneleri, birlik ve beraberliğin sembolü camilerimiz… Herkesin üzerindeki makam ve unvanı bırakıp abd olarak Rabbine kulluk ettiği, kardeşliğin ve sevginin hasıl olduğu kubbesi altında manevi şifayı bulduğu mabedlerimiz… Eşiğinden herkesin geçtiği, İslam aleminin en güzel meskeni olan camilerimiz, ilk inşa edildiği günden bu yana çeşitli formlar kazandı ve günümüzdeki halini aldı. Maneviyatın ve estetik zevkin doruklarını yaşatan mabedlerimizinbu gelişimine beraber tanık olalım…

➡ İAdeta canlı hayatın bir yaşam merkezi olan cami ve mescitlere kadın, erkek, çocuk her yaştan insan gelir ve Peygamber Efendimiz'in (SAV) sohbet halkalarına katılırdı. Cahiliye döneminde sosyal hayat ve ilimden mahrum bırakılan kadınlar da burada ilim öğrenmeye ve haklarını savunmaya başlamışlardı. Kısa sürede sosyal hayat içinde barış ve huzuru kuşatan bir ortam meydana geldi ve insanlar İslamiyet'in getirdiği hüküm ve kaidelere uygun yaşamaya gayret etmişlerdir.

➡ Aynı şekilde ilk zamanlar müşriklerle olan mücadelelerde ve barış anlaşmalarında camiler Peygamber Efendimiz (SAV) ve Sahabelerin istişare, cihad ve diğer devlet konularını konuştukları bir idare merkezi haline gelmişti. Özellikle savaş zamanlarında burada konuşulur ve karara varılırdı. Karar mercii ve devlet adamı görevi de olan Peygamber Efendimiz (SAV) kendisine sürekli danışılan biri olarak devlet yönetim merkezlerinden olan Darüliadare'yi de Mescid-i Nebevi etrafında inşa etmiştir. Bu diğer İslam devletleri tarafından da sonradan uygulanmıştır.

Emeviler dönemiyle beraber yeni bir format kazanan camiler hem mimari hem de fonksiyon olarak farklılaşır. Nübüvvet ve Hulefâ-yi Râşidîn dönemlerinde daha sade ve gösterişsiz bir şekilde imar edilen camiler bu dönemden sonra farklı boyutlarda ve inceliklerde inşa edilir.

➡ İlerleyen süreçlerde camilerin etrafında şekillenen medrese ve vakıflarla beraber camiler, şehrin merkezinde önemli bir konuma yerleşir. Emeviler ve Abbasi dönemiyle beraber camiler saltanatın da gücünü gösterdiği bir alan haline gelmiştir. Osmanlı'da da Selatin Camii olarak geçen bu gelenekle beraber camiler İslam mimarisinin en güzel örneklerini teşkil etmiştir. Dış avlusunda revakları ve iç alanında minber ve süsleme sanatlarıyla bir uyum sağlamıştır

İSLAM MİMARİSİNİN DÜNYADAKİ HÂKİMİYETİ

CAMİLERİN BÖLÜMLERİ

➡ Camiler, iç ve dış olmak üzere temelde iki farklı bölümden oluşmaktadır. Zamanla iç ve dış kısımlarında farklı amaçlarla farklı bölümler eklenmiş veyahut olan bölümler gelişerek yeni bir boyut kazanmıştır.

➡ Mihrap, minber, kürsü, mahfil caminin iç bölümleri, minare, alem, şadırvan gibi yapılar ise caminin dış bölümleri olmuşlardır. Böylece camiler iç ve dış bölüm olmak üzere ikiye ayrılmıştır.

MİHRAP

➡ İslam sanatında cami, mescit veya namazgahlarda kıble yönünde imamların bulunduğu ön tarafta çıkıntı olarak bulunan kısma mihrap denir.

➡ Arapça'da "saray, sarayın harem kısmı, oda, köşk, en şerefli kısım" gibi karşılıkları olan mihrâb "çatışmak,savaşmak" anlamında harb kökünden türemiştir. Bundan kasıt önemli yerlere ulaşmak, bunları korumak ve savunmak için büyük çaba göstermek, gerektiğinde bunun için savaşmak olduğu söylenir.

DÖRT KAPININ DÖRDÜNCÜSÜ: MİHRAP

  • 10
  • 20

➡ Mihrap kelimesi Kur'an-ı Kerim'de Ali- İmran ve Meryem surelerinde Hz. Zekeriyyâ'nın (AS) mabetteki özel mekâna girişi, çıkışı ve orada namaz kılışı şeklinde geçerken Sad suresinde Hz. Davud'un (AS) mabetteki özel bölmesi ve aralarındaki sorunu çözmesi için iki kişinin ona gelişi şeklinde geçer. Ayrıca Se'be suresinde de meharib şeklinde çoğul olarak geçer ve bu da yüksek, ihtişamlı binalar, korunaklı yer olarak geçer.

➡ İslam mimarisinde caminin olmazsa olmaz bir paçası haline gelmesi ise Ömer b. Abdüaziz dönemine denk gelir. Mescid-i Nebevi'de mihrab olmayıp Peygamber Efendimiz'in (SAV) namaz kıldığı yer belliydi. Kıble yönünü belli etmek için konulan bir kaya parçası veya kırmızı iplik yerine Ömer b. Abdülaziz'in Mescid-i Nebevi'yi imar ederken buraya bir niş koymasıyla camilerde mihrap mimarisi başlar.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN