İslam'da kadın hakları ve önemi
Bugün insanlık her konuda olduğu gibi, kadın hakları konusunda da çetin bir imtihandan geçiyor. Dünyanın birçok yerinde savaş, şiddet ve zorbalık herkesten çok kadınları vuruyor. "Kadınlar hakkında Allah'tan korkun. Çünkü siz, onları Allah'ın emaneti olarak aldınız ve Allah'ın adını anarak (nikâh kıyıp) kendinize helâl kıldınız." buyuran, hayatında tek bir defa bile kadına el kaldırmayan Resul-i Ekrem'in yolundan gidilmesi gerekirken, onlara karşı merhametli davranılması gerektiği unutuluyor. Peki, İslam bize kadınlarla ilgili neler öğütler?
Giriş Tarihi: 05.12.2019
09:25
Güncelleme Tarihi: 05.12.2021
09:27
Muaviye' nin oğlu İyas tarafından dönemin dev isimlerinden bile üstün tutularak hadisler konusunda hakem tutulan Ümmü Derdâ , Peygamberimizden bir hayli hadîs-i şerif ezberleyerek rivayet eden, akıllı, bilgili ve dirayetli bir hanım sahâbiydi.
Kitaplarda yüksek isnatların dayanağı Fatima Bint Abbas , birçok kadına Kur'an-ı Kerim'i hatmettirmişti.
13. yüzyılda yaşamış olan Fâtıma bint Sa'di'l-Hayr'ın en dikkat çeken yanı, İspanya'nın Valensiya şehrinden Çin'e kadar süren bir ilim yolculuğu yapmış olmasıdır. Yolculuğu esnasında ziyaret ettiği şehirleri (Kahire, Şam, Bağdat, İsfahan, Rey, Nişabur, Tus, Buhara, Semerkant, Kaşgar) gösteren haritanın varlığı, onun bu ilim yolculuğunu sıra dışı kılar.
Uhud Savaşı'nda (625) Müslüman yaralı savaşçılara hemşirelik hizmeti sunmuştur. Ümmü Sinan el-İslamî (Ümmü İmare olarak da bilinir) Müslüman olmuş ve Peygamber Efendimizden yaralı Müslümanları tedavi etmek ve susamışlara su vermek üzere izin istemiştir. Ümmü Mateve' el-Eslemiye Hayber Savaşı'nda sonra gönüllü olarak orduda hemşirelik yapmıştır. Ümmü Varaka bt Haris Bedir Savaşı'nda hemşirelik yapmış, ayrıca Kur'an'ı Kerim'in toplanması çalışmalarına katılmıştır.
Son derece zeki bir kadın olan eş-Şifa idarî işlerle de ilgilenmiş olup hem hemşirelik, hem de tıbbî pratisyenlik yapmıştır. Karınca ısırıklarına karşı önleyici bir tedavi usulü kullanmış, bu konuda Peygamber Efendimiz kendisini diğer kadınları eğitmesi için görevlendirmiştir.
Aynı yüzyılda Bağdat'ta yaşamış olan Suteyta el-Mehâmali (ö. 987) de iyi eğitim almış hanımlardandı. Eğitimli bir aileden gelen Suteyta, babasından ve döneminin önde gelen âlimlerinden dersler okudu. Arap edebiyatı, hadis ve fıkıh ilimlerinin yanı sıra matematikte dikkat çekici bir seviyeye ulaştı. Kaynaklara göre hesap (aritmetik) ve ferâiz (miras hesaplamaları) konularında bilgisi son derece ileriydi ki, matematiğin bu konuları onun zamanında yeni yeni gelişmekteydi.