İslam’da selamlaşma adabı
Selam, emniyet, huzur, sağlık, barış, selamet ve rahatlık gibi manalara gelmektedir. Dinimizin bize emrettiği en güzel kulluk görevlerinden biridir. Müslümanlar arasında beraberlik ruhunu güçlendiren selam aynı zamanda bir kimseye yapılacak en güzel duadır. Yüce Kitabımızda selam ile ilgili 140 ayetin yer alması bu güzel davranışın önemini gösterir. Selamlaşmanın hayatımızdaki önemi nedir, beraber öğrenelim…
Giriş Tarihi: 28.10.2022
15:23
Güncelleme Tarihi: 28.10.2022
16:00
🔷Zulüm, adaletin zıddıdır. Adaletin olmadığı yerde zalimler var olur. Bu durum, aslanların bağlanıp kafeste tutulması gibidir. Ancak unutulmamalıdır ki, zalimler mutlaka ettiği haksızlıkların hesabını verecektir.
Hz. Peygamber (sav), "Amellerin hangisi daha hayırlıdır" diye soran kimseye "Yemek yedirmen ve tanıdığına-tanımadığına selam vermendir." (Buhârî, İman, 18) buyurmuştur.
🔷Rahman'ın tecellisi yeryüzüne barış ve esenlik getirir.
🔷İnsan hayatına en büyük değeri veren Allah-ü Tealadır. Yaratan odur, yarattığının değerini de Maide Suresi'ndeki bu ayetle açıklamıştır.
"Kim, bir insanı daha evvel öldürülen bir kişi karşılığında veya yeryüzünde fesat ve bozgunculuk çıkarma suçu gibi bir sebebe dayanmaksızın haksız yere öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de, bir kişinin hayatını kurtarırsa, bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur."
Maide Suresi, 32. ayet tefsiri:
Rivayete göre Medine yahudileri Peygamber Efendimiz'i ve sahâbeden bazılarını öldürmek için tuzak kurmaya çalışıyorlardı. Bu sebeple yüce Allah onlara adam öldürmenin ne kadar büyük bir cinayet olduğunu göstermek için Hz. Âdem'in iki oğlunun kıssasını anlattıktan sonra onların kutsal kitaplarında da haksız yere bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmek; bir canı kurtarmanın da bütün insanlığı kurtarmak gibi olduğunun yazılı bulunduğuna dikkat çekmiştir.
Cenâb-ı Hak, gönderdiği bütün dinlerde insan hayatının mukaddes ve değerli olduğunu haber vermiş; bu sebeple haksız yere bir kişiyi öldürmeyi yeryüzündeki bütün insanları öldürmek kadar büyük bir cinâyet olarak kabul etmiş, bir canı korumayı da bütün insanlığı korumak kadar üstün bir fazilet saymıştır. Burada bütün insanlar tek can gibi telakki edilmiş ve bir insanın bütün insanlığı temsil ettiği gerçeği dile getirilmiştir. Nitekim şu âyet-i kerîme, Allah'ın sonsuz kudretine işaretin yanı sıra, bir açıdan da bu gerçeğe temas etmektedir: "Sizin yaratılmanız da, tekrar diriltilmeniz de tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir. Gerçekten Allah, her şeyi hakkiyle işiten, her şeyi hakkiyle görendir." (Lokmân 31/28)
🔷Dinimiz selam isminin bir tecellisidir. Çünkü İslam Allah'ın dinidir. Bütün insanlığın muhtaç olduğu esenlik dinimizde mevcuttur.
🔷Ebû Umâre Berâ İbni Âzib (ra) şöyle rivayet eder:
"Resûlullah (sav) bize şu yedi şeyi emretti: Hasta ziyaretini, cenâzeye iştirak etmeyi, aksırana hayır dilemeyi, zayıfa yardım etmeyi, mazluma yardımcı olmayı, selâmı yaygın hale getirmeyi ve yemin edenin yemininin yerine gelmesini temin etmeyi." (Buhârî, Mezâlim 5; Müslim, Libâs 3)
Esma-i Hüsna (Allah'ın isimleri) 6: Es -Selam
"Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin." (Ahzâb Sûresi, 56. ayet)
Ahzab Suresi, 56. ayet tefsiri:
Âyette geçen "selâm" kelimesi; selâmet, esenlik, huzûr, emniyet anlamlarını ihtivâ eder. Selâmın ayrıca teslim olma, itâat etme ve sulh içerisinde bulunma mânaları da bulunmaktadır. Bu durumda biz Efendimiz'e salât ü selâm getirirken Cenâb-ı Hakk'a şöyle dua etmiş oluruz:
"Yâ Rabbî! Resûl-i Ekrem'inin nâmını, şânını hem dünya hem de âhirette yüce kıl. Onun getirdiği İslâm dînini bütün cihâna yay ve bu dini dünya durdukça yaşat. Ona âhirette ümmetine şefaat etme hakkı ver ve kendisine sayısız sevaplar ihsan eyle! Ona selâmet, huzur ve emniyet bahşeyle! Bize de onun sünnet-i seniyyesine tam bir teslimiyet ve alçakgönüllülükle teslim olmayı nasip eyle!"
🔷Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Allah Teâlâ Âdem (as) yaratınca ona "Git şu oturmakta olan meleklere selâm ver ve senin selâmına nasıl karşılık vereceklerini de güzelce dinle; çünkü senin ve senin çocuklarının selâmı o olacaktır" buyurdu. Âdem (as) meleklere "es-Selâmü aleyküm" dedi. Melekler "es-Selâmü aleyke ve rahmetullâh" karşılığını verdiler. Onun selâmına "ve rahmetu'l-lâh"ı ilâve ettiler." (Buhârî, Enbiyâ 1; İsti'zân 1; Müslim, Cennet 28)