İslam’da selamlaşma adabı
Selam, emniyet, huzur, sağlık, barış, selamet ve rahatlık gibi manalara gelmektedir. Dinimizin bize emrettiği en güzel kulluk görevlerinden biridir. Müslümanlar arasında beraberlik ruhunu güçlendiren selam aynı zamanda bir kimseye yapılacak en güzel duadır. Yüce Kitabımızda selam ile ilgili 140 ayetin yer alması bu güzel davranışın önemini gösterir. Selamlaşmanın hayatımızdaki önemi nedir, beraber öğrenelim…
Giriş Tarihi: 28.10.2022
15:23
Güncelleme Tarihi: 28.10.2022
16:00
🔷Ebû Umâre Berâ İbni Âzib (ra) şöyle rivayet eder:
"Resûlullah (sav) bize şu yedi şeyi emretti: Hasta ziyaretini, cenâzeye iştirak etmeyi, aksırana hayır dilemeyi, zayıfa yardım etmeyi, mazluma yardımcı olmayı, selâmı yaygın hale getirmeyi ve yemin edenin yemininin yerine gelmesini temin etmeyi." (Buhârî, Mezâlim 5; Müslim, Libâs 3)
Esma-i Hüsna (Allah'ın isimleri) 6: Es -Selam
"Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin." (Ahzâb Sûresi, 56. ayet)
Ahzab Suresi, 56. ayet tefsiri:
Âyette geçen "selâm" kelimesi; selâmet, esenlik, huzûr, emniyet anlamlarını ihtivâ eder. Selâmın ayrıca teslim olma, itâat etme ve sulh içerisinde bulunma mânaları da bulunmaktadır. Bu durumda biz Efendimiz'e salât ü selâm getirirken Cenâb-ı Hakk'a şöyle dua etmiş oluruz:
"Yâ Rabbî! Resûl-i Ekrem'inin nâmını, şânını hem dünya hem de âhirette yüce kıl. Onun getirdiği İslâm dînini bütün cihâna yay ve bu dini dünya durdukça yaşat. Ona âhirette ümmetine şefaat etme hakkı ver ve kendisine sayısız sevaplar ihsan eyle! Ona selâmet, huzur ve emniyet bahşeyle! Bize de onun sünnet-i seniyyesine tam bir teslimiyet ve alçakgönüllülükle teslim olmayı nasip eyle!"
🔷Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Allah Teâlâ Âdem (as) yaratınca ona "Git şu oturmakta olan meleklere selâm ver ve senin selâmına nasıl karşılık vereceklerini de güzelce dinle; çünkü senin ve senin çocuklarının selâmı o olacaktır" buyurdu. Âdem (as) meleklere "es-Selâmü aleyküm" dedi. Melekler "es-Selâmü aleyke ve rahmetullâh" karşılığını verdiler. Onun selâmına "ve rahmetu'l-lâh"ı ilâve ettiler." (Buhârî, Enbiyâ 1; İsti'zân 1; Müslim, Cennet 28)
🔷 Ebû Ümâme'den (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
"İnsanların Allah katında en makbulü ve O'na en yakın olanı, önce selâm verendir. " (Ebû Dâvûd, Edeb 133)
🔷Ebû Cürey el-Hüceymî (ra) şöyle rivayet eder:
Resûlullah'a (sav) geldim ve "Aleyke's-selâm yâ Resûlallah!" dedim . Peygamber Efendimiz (sav) "Aleyke's-selâm deme; çünkü aleyke's-selâm ölülere verilen selâmdır" buyurdu . (Ebû Dâvûd, Libâs 24; Tirmizî, İsti'zân 27)
🔷Ebû Hüreyre (ra) Peygamberimizin, namazını edeplerine riâyet etmeyerek kılan kimseyi uyardığını rivayet eder. O kişi mescide gelip namaz kıldı, sonra Nebî'nin (sav) yanına geldi ve Efendimize selâm verdi. Resûl-i Ekrem (sav) onun selâmına mukâbelede bulundu ve:
"Dön ve namaz kıl, çünkü sen namaz kılmadın" buyurdu. Adam dönüp yeniden namaz kıldı, sonra Nebî'nin (sav) huzuruna gelip tekrar selâm verdi. Neticede bu durum üç defa tekrarlandı. (Buhârî, Ezân 95, 122; Eymân 15; İsti'zân 18)
🔷Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz din kardeşine rastladığında ona selâm versin. Eğer ikisinin arasına ağaç, duvar ve taş girer de tekrar karşılaşırlarsa, tekrar selâm versin. " (Ebû Dâvûd, Edeb 135)