İslam'ın ilk diplomatı Amr ibn Ümeyye kimdir?
Amr ibn Ümeyye, Peygamber Efendimiz döneminde çok önemli diplomatik görevler üstlenmiş, İslam'ın ilk siyasi temsilcisiydi. Amr bin Ümeyye'ye, Hz. Peygamber tarafından Habeşistan'a Müslümanların haklarını savunmak, müşriklerin sahabelere kurduğu tuzak sonucunda şehit edilip teşhir edilen bedenlerini bulundukları yerden indirmek ve defnetmek gibi önemli vazifeler verildi. Peki, İslam'ın ilk diplomatı Amr ibn Ümeyye, Habeşistan kralına nasıl hitap etti?
Giriş Tarihi: 14.05.2020
15:03
Güncelleme Tarihi: 14.05.2022
14:19
◾ Mekke'ye gittiğinde, onu tanıyan müşrikler peşine düşünce arkadaşıyla bir mağaraya saklandı. Ertesi gün şehre gizlice girip Hubeyb'in cesedini çarmıhtan indirdi; karşısına çıkanlardan üçünü öldürdü. Mekkeli bir casusu da esir alarak Medine'ye döndü. Hz. Peygamber (SAV) yaptıklarını kendisinden öğrenince memnun oldu ve ona dua etti.
Anadolu'da kabri bulunan sahabeler
Amr İbn Ümeyye’nin elçilik faaliyetleri
◾ Amr ibn Ümeyye, eskiden beri elçilik hizmetleriyle tanınırdı. Hendek Savaşı'ndan sonra Mekke'de kıtlık çıktı. Peygamber Efendimiz (SAV) de Mekke'de fakirlere dağıtılmak üzere Ebû Süfyân 'a beş yüz dinar götürme görevini ona verdi.
◾ 629 yılında Habeşistan kralına iki mektup ve bazı hediyeleri götürmekle görevlendirildi. Peygamber Efendimiz (SAV), bu mektuplardan birinde Necâşî'yi İslam'a davet ediyor, diğerinde ise Ebû Süfyân'ın kızı Habeş muhacirlerinden Ümmü Habîbe ile nikâhının kıyılmasını istiyordu.
Cennetle müjdelenen sahabe Ebu Ubeyde
Peygamberimizin Habeşistan kralına gönderdiği mektup
◾ Mektup metni şu şekildeydi:
"Allah'ın elçisi Muhammed'den, Habeşistan hükümdarı Necaşî'ye, Kendisinden başka hiçbir tanrı olmayan gerçek hükümdar (Melik), mukaddes (Kuddûs), esirgeyici, kurtarıcı olan Allah'a hamd ile sözlerime başlarım. Kesinlikle onaylayıp tanıklık ederim ki Meryem oğlu İsa Allah'ın ruhu ve ke limesidir ve o, bu (Kelime'yi), iffetli Meryem üzerine bırakarak, tıpkı Âdem'i kendi eliyle yarattığı gibi, onu kendi ruhu ve üflemesinin etkisiyle gebe bırakmıştır. Seni tek ve hiçbir ortağı olmayan Allah'ın yoluna ve O'na itaat konusunda karşılıklı yardımlaşmaya davet ediyorum; beni izle ve bana gelmiş olan şeye iman et. Zira ben Allah'ın elçisiyim. Öyleyse seni ve sorumluluk ve yönetimin altındakileri her şeye gücü yeten (Kâdir) ve Yüce olan Allah'a davet ediyorum. Öğüt ve önerilerimi kabul etmenizi tavsiye ederim."
Amr İbn Ümeyye’nin Habeşistan kralına hitabı
◾ Seçilen elçinin güçlü kuvvetli görüntüsünün olması karşıdakini etkileme adına önemliydi. Amr b. Ümeyye de bu niteliklere uygun bir sahabeydi. Amr, Peygamberimizin mektubunu sunduktan sonra şu konuşmayı yaptı:
"Ey Ashame! Bana düşen söylemek, sana düşen de dinlemektir: Sen bize ne kadar şefkat ve nezaket gösterdinse, bizim de sana o derece güvenimiz olmuştur. Biz senden hangi hayrı ve iyiliği ummuşsak, muhakkak ona kavuşmuşuzdur. Biz senden hiçbir zaman hiçbir hususta hiçbir korku ve endişe duymamış; daima emniyet ve güven içinde bulunmuşuzdur. Zaten, biz senden, 'Sizinle bizim aramızda, İncil, red olunmaz bir şahit, haksızlık etmez, bu yolda kesip ayırt edici hüküm verir bir hâkim olsun! Şu kadar ki, Yahudilerin İsa b. Meryem hakkındaki davranışları gibi, sen de şu ümmî peygamber hakkında kötü davranmayasın!' diye bir hüccet ve teminat da almış bulunuyorduk.
◾ Hz. Peygamber elçilerini ayırıp hükümdarlara yolladığı zaman, ben, o elçilerin kendileri için ummadıkları şeyi senden umduğum ve onların korktukları şey hakkında ben senden emniyet içinde bulunduğum halde, geçmişteki hayır ve iyiliklere göre ecir ve mükâfat bekleyerek gelip huzuruna çıkmış bulunuyorum!"