İslam'ın şairi Abdullah İbn-i Revaha kimdir?
Abdullah İbn-i Revaha Akabe biatında İslam'ı ve Peygamberi (sav) savunacağına dair söz verenlerdendi. Şiirleriyle İslam'ın üstünlüğünü her yerde savundu. Peygamberimiz onun şiirleri için "Vallahi bir ok gibi düşmana zarar veriyor!" buyurmuştu. Sizler için İslam'ın şairi Abdullah İbn-i Revaha'nın hayatını derledik.
Giriş Tarihi: 06.01.2021
16:19
Güncelleme Tarihi: 06.07.2021
10:58
Sesli dinlemek için tıklayınız.
PEYGAMBERİMİZ MÜJDECİ OLARAK MEDİNE'YE GÖNDERDİ
📌 Bedir Savaşı kazanılınca Hz. Muhammed (sav) Bedir'de şehitlerin defnedilmesi için üç gün konakladı. Abdullah İbn-i Revaha ve Zeyd bin Harise'yi Medine'ye zafer müjdesini iletmeleri için gönderdi. Abdullah İbn-i Revaha Medine'ye girince bineği üzerinde şöyle seslendi:
- Ey Ensâr topluluğu! Size müjdeler olsun. Resulullah selamettedir. Müşrikleri öldürdü. Bir kısmını esir aldı. Rebia'nın oğullarıyla Haccac'ın oğulları, Ebu Cehil, Zem'a b. Esved, Ümeyye b. Halef öldürüldü. Süheyl b. Amr esir alındı!
Medine'de bulunan Müslümanlardan olan Asım b. Adiy bu olayı şöyle anlatır:
Abdullah b. Revaha'ya doğru gittim. Onu biraz uzaklaştırıp kendisine şöyle dedim:
- Ey İbn-i Revaha, doğru mu söylüyorsun?
- Evet, vallahi... Yarın Resulullah esirleri getirecektir. Esirler birbirlerine bağlı halde geleceklerdir.
AĞLAYARAK PEYGAMBERİN YANINA GELDİ
📌 "Şairlere ancak azgınlar uyar. Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve yapmadıklarını yaptık dediklerini görmez misin?"
Şuara (Şairler) Suresi'nden yukarıdaki ayetler inince Abdullah b. Revaha ve Hasan b. Sabit ağlayarak Peygamberin (sav) yanına gelip şöyle dediler:
"Ey Allah'ın Resulü, Allah bizim şair olduğumuzu bildiği halde bu ayetleri indirdi, biz helak olduk!"
Hz. Muhammed (sav) siz onlardan değilsiniz diyerek şu ayetleri okudu:
"Ancak iman yararlı işler işleyenler, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında haklarını alanlar, bunun dışındadır."
(x) Mekke'nin Fethi hakkında videomuzu izlemek için tıklayın
PEYGAMBERLE BERABER UMRE YAPTI
📌Hudeybiye Barışı'ndan bir yıl sonra Müslümanlar umre için Mekke'ye yola çıkınca Abdullah İbn-i Revaha da onlara katıldı. Mekke'ye girerken Peygamberin (sav) önünde yürüyor ve şiir okuyordu.
Ey kafir oğulları! Allah'ın yolundan çekiliniz.
Çekiliniz ki, biz sizinle onun tevili için savaştık.
Nitekim daha önce onun tenzilinin inkarına karşı da sizinle savaşmıştık.
Umre sırasında Ka'be'yi tavaf ederken müşrikleri öfkelendirmek için yine şiir okumaya devam ediyordu.
Boşaltın Peygamberin yolunu, ey kafirlerin çocukları!
Boşaltın, Allah'ın Resulüyle beraberdir her hâyır.
Abdullah'ın şiir okuduğunu gören, Hz. Ömer ona tepki gösterdi :
- Ey Revâha'nın oğlu, sen Allah Resulünün huzurunda ve Allah'ın hareminde de mi şiir söylüyorsun !
Bu sözleri duyan Hz. Muhammed (sav) Hz. Ömer'e şöyle tepki gösterdi:
"Bırak onu ey Ömer! Vallahi şiirleri müşriklerin canını oktan daha hızlı etkilemektedir."
📌Hz. Muhammed (sav) Busra emirine gönderdiği elçisi öldürülünce Rumlarla karşılaşmak için bir ordu hazırlattı. Orduya komutan olarak üç kişi belirledi. Bu kişiler Zeyd b. Harise, Cafer b. Ebu Talip ve Abdullah İbn-i Revaha idi. Hz. Muhammed (sav) 3 bin kişilik İslam ordusunun başına eğer Zeyd şehit olursa orduya Cafer komutanlık etsin eğer Cafer şehit olursa orduya Abdullah İbn-i Revaha komutanlık etsin şeklinde emir verdi. Abdullah da şehit olursa kendi aranızdan bir emir seçin dedi.
İslam ordusu Medine'den ayrılmadan önce Abdullah İbn-i Revaha Peygambere (sav) şu şiiri okudu:
"Allah sana verdiği şeyleri devamlı kılsın.
Tıpkı Musa'yı sabit kılması gibi ve yardım görenler gibi yardım etsin.
Bu şiiri söylemesine karşılık, Rasûlullah (sav) da ona: Allah da seni devamlı kılsın. Sana sebat versin" diye dua etti.
(x) Müslümanların Bizans ordusuyla yaptığı ilk savaş: Mute Savaşı
MU'TE SAVAŞI ÖNCESİNDE MÜSLÜMANLARI CESARETLENDİRDİ
📌İslam ordusu, Rum ordusu ile karşı karşıya gelmeden Rumların iki yüz bin kişilik bir ordu ile kendilerine geldiklerini haber aldı.
Müslümanlar kendi aralarında durumu istişare etmek için toplandı. Bazıları Peygamber'e (sav) haber verilmesini destek kuvvet istemelerini gerektiğini belirtti. İnsanların şüpheye düştüğünü gören Abdullah İbn-i Revaha bir konuşma yaptı:
"Ey kavmim! Şüphesiz hoşlanmadığınız şey muhakkak ki şehitliği talep ederek çıkmamızdır. İnsanlarla ne sayı ile ne kuvvet ile ne de kalabalık olduğumuz için savaşmıyoruz. Onlara ancak Allah'ın, bize ikram ettiği bu dinle karşılık vererek mukabele ediyoruz. İşte yürüyünüz. Bu yürüyüşünüz ancak iki iyilikten birini getirir: Ya galip geleceksiniz veya şehit olacaksınız."
Bunun üzerine insanlar, vallahi İbn-i Revaha doğru söyledi, dediler ve düşmanın üzerine yürümek için harekete geçtiler. Abdullah b. Revaha da onlara cesaret vermek için şu şiiri okudu:
"Eca ve Fer dağlarından atları topladık. Kuru otla doyurulurlar onlar. Onların yük denkleri vardır.
Sert zeminden kurtulmaları için onları tabaklanmış derilerle nalladık.
O atlar, Maan'da iki gece kaldılar ve onları zayıflamalarından ve durgunluklarından sonra kuvvet ile rahattan sonraki dinçlik takip etti.
Biz yürüdük. Süratli koşan atlar da serbest bırakıldılar. Burun deliklerinden sıcak bir rüzgar ile nefes alıyorlardı.
Hayır razı olmaz, mutlaka Maab'a gideceğiz. Her ne kadar orada Arap ve Bizans olsa da gideceğiz.
Ortayı doldurduk. Allah onlan kastetti. Ekşi yüzle geldiler. Toz kalanları onlara yollar olmuştu.
Seslerin birbirine karıştığı ve çok olduğu bir yerde.