Arama

Kabirde neler sorulacak?

Bilinen bir gerçeklik var ki yaşayan her canlı ölümü tadacaktır. İnsan hayatına bakıldığında üç aşama görülür. Bunlar; dünya hayatı, kabir hayatı ve ahiret hayatıdır. İnsan, bu fani dünyada nasıl ve ne kadar yaşarsa yaşasın mutlaka kabrin yolcusudur. Bu yolculukta da yanında götürebildiği tek şey ise yalnızca bir kefendir. Peki berzah aleminde neler sorulur? Diyanet İşleri Başkanlığınca kabirde hangi sorular sorulacağı üzerinde durduk.

  • 9
  • 10
Kabir başında ne yapmak uygundur?
Kabir başında ne yapmak uygundur?

Kabir başında ne yapmak uygundur?

🔷 Hz. Osman'ın (SAV) rivayetine göre, Resulullah (SAV) bir ölü defnedildikten sonra kabri başında durmuş ve şöyle buyurmuştur:

"Kardeşinizin bağışlanmasını isteyiniz ve Allah'tan ona muvaffakıyet dileyiniz. Çünkü o, şu anda sorgulanmaktadır."

(Ebû Dâvûd, Cenâiz, 69)

  • 10
  • 10

🔷 Kabirde sual nasıl olacak?

Hz. Esma (RANHA) şöyle rivayet etmiştir:

"Resulullah bir defasında hutbe îrâdına başlamış ve kişinin kabirde görüp geçireceği sorgu ve sualleri anlatmıştı. Resûl-i Ekrem Efendimiz kabir ahvâlini böyle tafsilatıyla anlatınca Müslümanlardan müthiş bir feryat yükseldi ve hep birden yüksek sesle ağlamaya başladılar."

(Buhârî, Cenâiz, 87)

Sahabelerden Hz. Enes'in nakline göre Peygamberimiz (SAV) şöyle buyurmuştur:

"Kul kabrine konulup, yakınları da arkalarını dönüp gidince (ki bu esnâda kabirdeki cenâze, dönüp giden insanların ayak seslerini işitir) yanına iki melek gelir. Onu oturtup:

«–Muhammed diye bilinen O zât hakkında ne diyordun?» diye sorarlar.

Mü'min kimse bu soruya:

«–Şehâdet ederim ki O, Allâh'ın kulu ve Resûlü'dür!» diye cevap verir. Ona:

«–Cehennem'deki yerine bak! Allah orayı senin için Cennet'teki bir mekân ile değiştirdi.» denilir. (Adam bakar ve) her ikisini de görür.

Katâde der ki: "Bize nakledildiğine göre; ona kabri yetmiş zirâ genişletilir ve ter ü tâze nîmetlerle doldurulur. Yeniden dirilinceye kadar, böyle lûtuf ve ihsanlar içinde bulunur." (Müslim, Cennet, 70) Eğer ölen kâfir ve münâfık ise (meleklerin suâline):

«Bilmiyorum. İnsanlar ne diyorsa ben de onlar gibi söylüyordum!» diyerek cevap verir. Kendisine:

«Öğrenmedin, anlamadın, bir bilenin peşinden de gitmedin!» denilir. Sonra kulaklarının arasına demirden bir çekiç ile vurulur. Bu darbenin acısıyla öyle bir çığlık atar ki, sesini (insan ve cinlerden ibâret olan) iki âlem hâricinde, etrafındaki her şey işitir."

(Buhârî, Cenâiz, 68, 87; Müslim, Cennet, 70; Ebû Dâvûd, Cenâiz, 78/3231; Nesâi, Cenâiz, 110; Tirmizî, Cenâiz, 70/1071)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN