Kalbin dilini seslendiren bir veli: Mevlana
Derdini nimet sayıp, ömrünü ilahi aşka adayan âlimdi Mevlana. Bir deryaydı; ney sesinde, derin düşüncelerde, semalarda aradı Allah'ı… Düşünceleri yüzyıllardır insanlığa ışık tutan alim, 66 yıllık ömründe "mutlak aşk"ın izini sürdü. Aldığı örnek eğitim, edindiği sağlam ilim, dinmek bilmeyen aşkı topluma büyük bir sevgi, engin bir dünya görüşü olarak yansıdı. Müstesna Allah dostu Mevlana Celaleddin Rumi'yi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Giriş Tarihi: 30.09.2020
13:20
Güncelleme Tarihi: 17.12.2021
09:51
"Ben şu canı bu tende taşıdığım sürece Kur'an'ın kölesiyim. Ve ben Hz. Muhammed'in yolunun tozuyum toprağıyım. Birisi benden, bundan başka söz naklederse, O kişiden de şikâyetçiyim, o sözden de..."
📌 Mevlana, Kur'an-ı Kerim ayetlerini ve Hz. Peygamber'in hadislerini bilen, öğreten ve yaşayan bir mümindi. Beslendiği bu iki ana kaynağı görmeden ve kabul etmeden onu anlamaya muvaffak olmak mümkün değildir.
▶ Talebesi Hüsameddin Çelebi'nin anlattığına göre, soğuk kış gecelerinde Mevlana, duyduğu ilahi aşkın şevkiyle kendini dışarıya atar, sofada başını secdeye koyardı. Hararetinin şiddetinden secde ettiği yerdeki buzlar erir, su olurdu.
ÖLÜMÜ "DÜĞÜN GECESİ" OLARAK ANILIYOR
"Kâinatta ne varsa aşktan ibarettir. Aşk olmasaydı, bu kainat nereden olurdu? Ekmek nasıl olurdu da kendini sana yedirip senin vücuduna katılır ve sen olurdu? Bil ki ekmek, o aşk sayesinde kendini sana verdi ve sende fani olarak sen oldu."
📌 Mevlana, 17 Aralık 1273'te bir pazar günü gurup vaktinde "sevgilisi"ne kavuştu. Onun için ölüm aşka ve sevgiliye kavuşmaktı; bu yüzden öldüğü gün asırlardır "düğün gecesi" anlamına gelen "Şebiarus" adıyla anılır.
▶ Mevlana, kendi cenaze namazını Sadrettin Konevi'nin kıldırmasını vasiyet etti. Fakat Konevi çok sevdiği arkadaşını kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı.
"Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız. Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir. " sözleriyle gönüllerde kalıcı bir yer bulmak istediği anlaşılan Mevlana, insanlığa Mesnevi'nin yanı sıra şu eserleri bıraktı:
Divan-ı Kebir: "Büyük divan" anlamına gelen kitap, gazel, terkib-i bend ve rubailerden oluşan 40 bin beyitlik bir eserdir.
Fihi Ma Fih : "İçindeki içindedir, yahut içinde ne varsa o'dur" anlamına gelir. Mevlana'nın sohbetlerini içeren bir eserdir.
Mecalis-i Seba : "Yedi meclis" demektir. Mevlana'nın camilerdeki vaazlarını içerir.
Mektubat : Mevlana'nın devlet büyüklerine yazdığı mektuplardan oluşmaktadır.
Bu müstesna Allah dostunu rahmet ve minnetle anıyoruz...