Kalem suresinin 51 ve 52. ayetleri neden okunur? Kalem suresi meali ve Arapça okunuşu
Mekke döneminde indirilen Kalem suresi, 52 ayetten oluşur. Surede başlıca, Peygamber Efendimizin Allah tarafından gönderilmiş gerçek bir elçi olduğu, yüksek şahsiyeti ve müminler ile kâfirlerin akıbetleri konu edilir. Peki, Kalem suresinin fazileti nedir? Kalem suresinin 51 ve 52. ayetleri ne için okunur? Kalem suresi nazar için okunur mu? Kalem suresi meali ve Arapça okunuşu...
Giriş Tarihi: 05.09.2020
16:03
Güncelleme Tarihi: 30.10.2020
10:41
Hasan-ı Basrî, nazara karşı Kalem suresinin 51 ve 52. ayetleri okunması tavsiye eder. (Zemahşerî, IV, 148; Fahreddin er-Râzî, XXX, 100).
Kur'an'ın insanlar için bir uyarı olduğunu ifade eden ayetle sona erer. Bazı tefsirlerde Hz. Peygamber'den nakledilen, "Kalem suresini okuyan kişiye Allah ahlâkını güzelleştirdiği kimselerin sevabını verir" mealindeki hadisin sahih olmadığı belirtilir.
Zihin açıklığı için de Kalem suresinin okunması tavsiye edilir.
1. Nun velkalemi ve ma yesturune. 2. Ma ente binı'meti rabbike bimecnunin. 3. Ve inne leke leecren ğayre memnunin. 4. Ve inneke le'ala hulukın 'azıymin. 5. Fesetubsıru ve yubsırune. 6. Bieyyikumulmeftunu. 7. İnne rabbeke huve a'lemu bimen dalle'an sebiylihi ve huve a'lemu bilmuhtediyne. 8. Fela tutı'ılmukezzibiyne 9. Veddu lev tudhinu feyudhinune. 10. Ve la tutı' kulle hallafin mehiyni. 11. Hemmazin meşşain binemiymin. 12. Menna'ın lilhayri mu'tedin esiymin. 13. 'utullin ba'de zalike zeniymen. 14. En kane za malin ve beniyne. 15. İza tutla 'aleyhi ayatuna kale esatıyrulevveliyne.
TÜRKÇE ANLAMI
1-2. Nûn. Kaleme ve (yazanların) onunla yazdıklarına andolsun ki sen -rabbinin lutfu sayesinde- asla deli değilsin. 3. Hiç şüphesiz senin için bitip tükenmeyen bir ödül vardır. 4. Sen elbette üstün bir ahlâka sahipsin. 5-6. Aranızdan hanginizin aklı bozuk olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler. 7. Doğrusu, yolundan sapan kimseyi en iyi bilen rabbindir; hidayete erenleri de en iyi bilen O'dur. 8. Şu halde seni yalancılıkla itham edenlere boyun eğme! 9. İsterler ki sen tâviz veresin, onlar da tâviz versinler. 10-14. Olur olmaz yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp iğneleyen, durmadan laf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günahkâr, huysuz ve sert, bütün bunlardan sonra bir de ne idüğü belirsiz kimselere, serveti ve çocukları var diye sakın boyun eğme. 15. Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, "Öncekilerin masalları!" der.
16. Senesimuhu 'alelhurtumi. 17. İnna belevnahum kema belevna ashabelcenneti iz aksemu leyasri munneha musbihıyne. 18. Ve la yestesnune. 19. Fetafe 'aleyha taifun min rabbike ve hum naimune. 20. Feasbehat kessariymi. 21. Fetenadev musbihıyne. 22. Eniğdu 'ala harsikum in kuntum sarimiyne. 23. Fentaleku ve hum yetehafetune. 24. En la yedhulennehelyevme 'aleykum miskiynun. 25. Ve ğadev 'ala hardin kadiriyne. 26. Felemma reevha kalu inna ledallune. 27. Bel nahnu mahrumune. 28. Kale evsetuhum elem ekul lekum levha tusebbihune. 29. Kalu subhane rabbina inna kunna zalimiyne. 30. Feakbele ba'duhum 'ala ba'dın yetelavemune. 31. Kalu ya veylena inna kunna tağıyne. 32. 'asa rabbuna en yubdilena hayren minha inna ila rabbina rağıbune. 33. Kezalikel'azabu ve le'azabul'ahıreti ekberu lev kanu ya'lemune. 34. İnne lilmuttekıyne 'ınde rabbihim cennatin ne'ıymi. 35. Efenec'alulmuslimiyne kelmucrimiyne. 36. Ma lekum keyfe tahkumune. 37. Emlekum kitabun fiyhi tedrusune. 38. İnne lekum fiyhu lema tehayyerune. 39. Em lekum eymanun 'aleyna baliğatun ila yevmilkıyameti inne lekum lema tahkumune. 40. Selhum eyyuhum bizalike ze'ıymun. 41. Emlehum şureka'u felye'tu bişurekaihim in kanu sadikıyne.
TÜRKÇE ANLAMI 16. Yakında onun alnına (cehennemlik) damgasını vuracağız! 17-18. Biz, vaktiyle şu bahçe sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara da belâ verdik. Hani bahçe sahipleri, ("Allah izin verirse" gibi) bir kayıt koymaksızın sabah erkenden bahçenin mahsulünü kesinlikle devşireceklerine yemin etmişlerdi. 19-20. Fakat onlar uykudayken rabbin tarafından gelen kuşatıcı bir âfet bahçeyi sarıverdi de bahçe kesilip kurumuş gibi oldu. 21. Sabahleyin birbirlerine şöyle seslendiler: 22. "Eğer devşirecekseniz erkenden tarlanızın başına gidin!" 23. Derken yola koyuldular. Birbirlerine şöyle fısıldıyorlardı: 24. "Aman, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın!" 25. Amaçlarını, planladıkları gibi gerçekleştirmek üzere erkenden yola düşüp gittiler. 26-27. Bahçeyi gördüklerinde ise, "Herhalde yanlış yere gelmişiz; yok yok, ürünü kaybetmişiz" dediler. 28. İçlerinden aklı başında olan biri şöyle dedi: "Ben size, 'Allah'ın yüceliğini dile getirmelisiniz' dememiş miydim?" 29. Şöyle cevap verdiler: "Rabbimizin şanı yücedir; doğrusu biz haksızlık etmişiz." 30. Ardından, birbirlerini kınamaya başladılar: 31."Yazıklar olsun bize" dediler, "Gerçekten biz azmış ve sapmıştık. 32. Belki rabbimiz bize bunun yerine daha iyisini verir. Biz rabbimizden bunu diliyoruz." 33. İşte ceza budur. Âhiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi! 34. Şüphesiz Allah'a itaatsizlikten sakınanlar için rableri katında nimetlerle dolu cennetler vardır. 35. Öyle ya, emrimize boyun eğenleri o günahkârlarla bir mi tutacağız? 36. Size ne oluyor? Ne biçim hüküm veriyorsunuz? 37-38. Yoksa elinizde okuduğunuz bir kitap var da orada dilediğinizin sizin olacağı mı yazılı? 39. Yoksa, "Neye hüküm verirseniz o mutlaka sizindir" diye tarafımızdan lehinize verilmiş, kıyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var? 40. Sor onlara: İçlerinden kim buna kefil oluyor? 41. Yoksa onların (kendilerine akıl veren) ortakları mı var? Doğru söylüyorlarsa haydi getirsinler ortaklarını!
42. Yevme yukşefu 'an sakın ve yud'avne ilessucudi fela yestetıy'une. 43. Haşi'aten ebsaruhum terhekuhum zillefun ve kad kanu yud'avne ilessucudi ve lum salimune. 44. Fezerniy ve men yukezzibu bihazelhadiysi senestedricuhum min haysu la ya'lemune. 45. Ve umliy lehum inne keydiy metiynun. 46. Em tes'eluhum ecren fehum min mağremin muskalune. 47. Em 'ındehumulğaybu fehum yektubune. 48. Fasbir lihukmi rabbike ve la tekun kesahıbilhuti iz nada ve huve mekzumun. 49. Levla en tedarekehu nı'metun min rabbihi lenubize bil'arai ve huve mezmumun. 50. Fectebahu rabbuhu fece'alehu minessalihıyne. 51. Ve in yekadulleziyne keferu leyuzlikuneke biebsarihim lemma semi'uzzikre ve yekulune innehu lemecnunun. 52. Ve ma huve illa zikrun lil'alemiyne.
TÜRKÇE ANLAMI
42. İş ciddileşip paçalar sıvandığı gün secdeye çağrılırlar, ama bunu yapamazlar; 43. O sırada gözlerine korku çökmüş, perişan olmuşlardır. Halbuki onlar, yapabilecek durumda iken de secdeye çağrılmışlardı. 44. Sen bu sözü yalan sayanı bana bırak! Biz onları, bilemeyecekleri bir şekilde yavaş yavaş azaba doğru çekeceğiz. 45. Onlara mühlet veriyorum; ama benim planım çok sağlamdır! 46. Yoksa, sanki sen onlardan bir ücret istiyorsun da bunun ağırlığı altında kalmaktan mı çekiniyorlar? 47. Yahut gayb bilgisine sahipler de oradan mı alıp yazıyorlar? 48. Sen rabbinin hükmüne sabret; balığın yoldaşı (Yunus peygamber) gibi olma. Hani o, öfkeli olarak seslenmişti. 49. Rabbinin lutfu imdadına yetişmeseydi o mutlaka kınanmayı hak etmiş olarak ıssız bir sahaya atılacaktı. 50. Fakat rabbi onu seçip sâlihlerden eyledi. 51. O inkârcılar Kur'an'ı işittikleri zaman, seni gözleriyle devireceklermiş gibi bakar, "Şüphe yok o bir delidir" derler. 52. Oysa Kur'an, âlemler için öğütten başka bir şey değildir.