Kiliseye dönüştürülen camiler
Yalnızca İslam aleminde değil, tarih boyunca farklı dinlere mensup devletler de bir bölgeyi ele geçirdiklerinde ilk olarak büyük mabetleri dönüştürmekle işe başladı. Üstelik, mimari dönüşümü Osmanlı'daki gibi "zarar vermekten korkan" bir hassasiyetle değil tanınmayacak hale getirerek yaptılar. Peki, Endülüs'ten günümüze kiliseye dönüştürülen camiler hangileriydi?
Giriş Tarihi: 17.07.2020
17:30
Güncelleme Tarihi: 01.11.2020
09:42
KİLİSEYE ÇEVRİLEN OSMANLI YAPILARI
Bir zamanlar Osmanlı'nın hakim olduğu topraklardaki camiler de aynı kaderden payını aldı. Kiliseye çevrilen Türk mimari eserlerinin izine düşen Mimar Mehmet Emin Yılmaz, 18 ülkede cami, mescit, tekke, türbe gibi 329 Türk mimari eserinin kiliseye dönüştürüldüğünü tespit etti.
Eserleri kendi yerinde incelemek isteyen Yılmaz, öncelikle Osmanlı'nın uzun yıllar hüküm sürdüğü Balkanlardan başladı.. Anadolu Ajansına verdiği röportajda Macaristan, Bulgaristan ve Yunanistan'a yoğunlaştığını ifade eden Yılmaz, daha sonra Cezayir, Ukrayna, Kırım, Gürcistan, Ermenistan, Bosna Hersek, Güney Kıbrıs, Hırvatistan, Kırım, Kosova, Makedonya, Moldova, Romanya, Sırbistan ve Türkiye ile birlikte toplamda 18 ülkede cami, mescit, tekke, türbe gibi Türk eseri olup da çeşitli tarihlerde kiliseye dönüştürülen toplam 329 mimari yapı tespit ettiğini bildirdi.
Kosova'daki Osmanlı eserleri
KİLİSEYE DÖNÜŞTÜRÜLEN YAPILAR
Yüksek mimarın tespitlerine göre kiliseye çevrilen yapılar:
Bulgaristan: 117 cami, 7 tekke-türbe ve 1 medrese kiliseye, 3 saat kulesi çan kulesine çevrildi. Hırvatistan: 8 cami, 1 kule kiliseye; Kırım'da 6 cami ve 1 türbe kiliseye dönüştürüldü. Kosova: 1 cami kiliseye, 1 saat kulesi çan kulesine dönüştürüldü. Ukrayna: 2 cami kiliseye, bir minare çan kulesine dönüştürüldü. Makedonya : 3 cami, 2 türbe, 2 saat kulesi kiliseye dönüştürüldü. Sırbistan: 15 cami ve 2 türbe kiliseye dönüştürüldü. Gürcistan ve Azerbaycan: 1'er cami Rus işgalinde kiliseye dönüştürüldü. Bosna Hersek: 3 cami Avusturya işgali sırasında kiliseye dönüştürüldü. Cezayir: 3 cami Fransız işgalinde kiliseye dönüştürüldü. Ermenistan: 2 cami kiliseye dönüştürüldü. Moldova: 4 cami ve Romanya'da da 5 cami kiliseye dönüştürüldü. Macaristan: 23 cami, 5 türbe, 1 hamam ve 1 mektep kiliseye dönüştürüldü.
Avrupa'da Türk eserlerini kiliseye dönüştürmeyen tek millet Macarlardı. Macaristan'da dönüştürülen eserlerin tamamı Avusturya işgali sırasında gerçekleştirildi.
Yılmaz'ın tespit ettiğine göre Balkanlarda en çok kiliseye çevrilen Türk eseri Yunanistan'daydı. Bu ülkede 74 cami, 19 türbe, 1 imaret ve 2 namazgahın kiliseye çevrildi, bunların yanı sıra 5 minarenin de çan kulesine dönüştürülmesiyle beraber 101 eser dönüşüme tabi tutuldu.
KİLİSEYE DÖNÜŞTÜRÜLEN YAPILAR
Yılmaz göre Türk eserleri, İslam'ı simgelediği için dini ve siyasi sebeplerden yok edilmesi gereken ilk hedef olarak görülüyordu. Bu sebeple, yeni gelen sistemin varlığını kabul ettirebilmesi adına camiler kimi zaman hazin sonlar yaşıyordu. 1878'de Sofya'da bir gecede dinamitlerle 7 minare yıktırılması, bunun en canlı örneğiydi.
Camilerin dönüştürülmesindeki bir diğer sebep de Yılmaz'a göre zorunluluktu. Mübadele yapılan köylerden Türkler boşaltılınca yerine yerleştirilen Ortodoksların kilise ihtiyacı için mevcut camiler kiliseye dönüştürülmüştü.
Hüviyeti değişen eserler yalnızca camiler değildi. Yılmaz'ın tespitlerine göre cami dışındaki tekke, türbe, minare, kule, hamam, çeşme, imaret gibi İslami eserler de kiliseye çevrildi. Bu eserler içerisinde en çok dönüşüme tabi tutulan ise camilerdi.
CAMİLERİN KİLİSEYE DÖNÜŞTÜRÜLDÜĞÜ NASIL ANLAŞILIYORDU?
Kiliseye çevrilen camiler, Türklerin mabetleri dönüştürürken gösterdikleri hassasiyetten ne yazık ki payını alamadı. Diğer milletler, mimari dönüşümlerde Türklerin gösterdiği saygıyı hiçbir zaman gösteremedi. Nitekim bunun en güzel örneği Ayasofya Camii'ydi. Kilise özelliklerine müdahale edilmeden sadece mihrap, minber ve minare eklenerek bu topraklarda gözü gibi bakılan bir yapıydı.
Yılmaz'ın ifade ettiğine göre kiliseye çevrilen eserlerin neredeyse hepsinde ise Türk mimarisine ait kubbe, kemer, silme gibi unsurların bilinçli bir şekilde yok edilmiş, eserlerin mimari özellikleri tanınmayacak şekilde değiştirilmişti. Fakat ne kadar değişim ve dönüşüme tabi tutulsa da "beden duvarı" diye adlandırılan bölüm kıbleye baktığı için ve yönü değişemediği için kiliseler bu şekilde tespit edilebiliyordu.
OSMANLI’NIN KİLİSEYE ÇEVRİLEN CAMİLERİNDEN ÖRNEKLER
BOSNALI MEHMET PAŞA CAMİİ
Bosnalı Mehmet Paşa, Sofya'da günümüzde kilise olarak kullanılan Mimar Sinan'ın eseri bir camiidir. Sûfî veya Sofu lakaplarıyla da anılan Derviş Mehmed Paşa tarafından inşa ettirildi. Sinan'ın eserlerinin listesini veren tezkirelerde Bosnalı Mehmed Paşa Camii adıyla zikredildi.
Cami, 17. yüzyılın ünlü seyyahlarından Evliya Çelebi'nin de kalemine yansıdı. 1652 yılında Sofya'ya gelen Evliya Çelebi buradaki camileri sayarken yapıdan Koca Derviş Mehmed Paşa Camii adıyla bahsederek hakkında etraflı bilgi verdi:
"Buna İmaret Camii de derler. Bir ibâdetgâh-ı rûşendir; selâtin camii gibi âlî bir kubbesi var; enderun ve bîrunu gayet müzeyyendir; gayet vâsi haremi (avlusu) vardır" dedikten sonra revaklarının sütunlu, üzerlerindeki kubbelerin kurşun kaplanmış olduğunu; minaresinin de yüksek ve ince olduğunu söyledi. Ayrıca caminin Mimar Koca Sinan'ın yapısı olduğunu da ekledi.
İstanbul'daki Mimar Sinan camileri