Kral ve Çocuk: Ashabı Uhdut
Hz. Nuh'tan bugüne kadar İslam tarihinde peygamberler ve müminler iman ettikleri için zalimler tarafından birçok kez zulme uğradı. Zalimler, iman edenler kendilerine Hakk'ı hatırlattığı için onlardan nefret etti ve işkence ederek dinlerinden döndürmek için uğraştı. İman edenler kendilerini İslam'a davet ettiklerinde ise onlara cevapları A'raf suresinde geçtiği üzere şöyle oldu: "Bunları yurdunuzdan sürüp çıkarın, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış!" Sizler için bir krala karşı Hakk'ı savunduğu için öldürülmeye çalışılan genç bir adamın ve gerçekleri gördükten sonra iman eden bir halkın kıssasını derledik.
Giriş Tarihi: 05.01.2021
10:57
Güncelleme Tarihi: 05.01.2022
12:43
📌Kral bu cevap karşısında şaşırdı ve adama işkence yapılmasını emretti. Adam işkencelere dayanamadığı için delikanlının yerini söyledi.
Genç adam kralın meclisine getirilince kral:
"Yavrucuğum! Sen körlerin gözünü açacak, alaca (abraş) hastalığını diğer hastalıkları tedavi edecek kadar büyücülükte ilerledin, öyle mi?" dedi.
Genç adam:
"Ben hiç kimseye şifa vermem. Şifayı veren, Allah'tır." dedi.
Bu cevap üzerine kral rahibin yerini söyleyinceye kadar delikanlıya işkence yaptırdı. Delikanlı işkencelere dayanamadığı için rahibin yerini söyledi.
(x) B uruc suresini dinlemek için tıklayınız
📌Rahip getirilince kral ona "dininden dön!" dedi.
Rahip bunu kabul etmedi. Bunun üzerine kral testere istedi ve rahibin kafasının ortasına koydurup vücudunu ikiye ayırttı.
Bu defa meclisinde oturan adam getirildi. Ona da "dininden dön!" denildi. O da bu isteği reddetti. Kral testereyi kafasının ortasına koydurarak onun da vücudunu ikiye böldürdü.
Daha sonra delikanlı getirildi ve kral ona da "dininden dön!" dedi. O da diğerleri gibi bu teklifi reddetti.
Kral onu yakın çevresinden güvendiği bir topluluğa vererek şöyle emretti:
Onu şu dağa götürün. Dağın tepesine vardığınızda eğer dininden dönerse bırakın, dönmezse aşağı atın.
Kralın adamları ile birlikte dağın tepesine vardıklarında delikanlı şöyle dedi:
"Ey Allahım! Sen onlara karşı beni dilediğin şeyle koru." Bunun üzerine dağ onları sarstı ve kralın askerleri aşağı yuvarlandı. Delikanlı ise krala geri döndü. Kral, "Yanındakilere ne oldu." diye sorunca ona şöyle cevap verdi:
"Allah beni onlara karşı korudu."
📌Bunun üzerine kral, onu başka bir grupla sandal üzerinde denize gönderdi ve adamlarına şöyle emretti:
"Denizin ortasına götürdüğünüzde eğer dininden dönerse ne âla, dönmezse onu denize atın."
Kralın adamları delikanlıyı denizin ortasına götürdüklerinde delikanlı şöyle dedi:
"Ey Allahım! Sen onlara karşı beni dilediğin şeyle koru."
Bu dua üzerine sandal sarsıldı ve kralın askerleri denize düştü ve boğuldu. Delikanlı tekrar krala döndü.
Kral ona: "Yanındakilere ne oldu?" diye sorunca delikanlı: "Allah onlara karşı beni korudu." deyip krala şöyle seslendi:
"Doğrusu sen, emredeceğim şeyleri yapmadıkça beni öldüremezsin." dedi.
📌Kral: "Neymiş o?" deyince delikanlı şöyle dedi:
📝 "İnsanları bir meydanda topla, beni bir hurma ağacına bağla, sonra ok torbamdan bir ok al ve delikanlının Rabbi olan Allah'ın adıyla" diyerek oku at. Böyle yaparsan beni öldürebilirsin.1
Bunun üzerine kral, o beldenin halkını büyük bir meydanda toplayıp genci hurma ağacına bağladı. Delikanlının ok torbasından bir ok aldı ve oku yayına yerleştirdi. Daha sonra "delikanlının Rabbi olan Allah'ın adıyla" diyerek oku fırlattı. Ok delikanlının şakağına saplandı. Delikanlı elini okun saplandığı yere koyup öldü.
(x) Yermük Savaşı'nda Müslüman olan Romalı komutan: Cerece
📌Bu olaya şahit olan halk ise üç defa şöyle dedi:
"Delikanlının Rabbine iman ettik. Delikanlının Rabbine iman ettik. Delikanlının Rabbine iman ettik."
Etrafındakiler ise krala şöyle dedi: "Korktuğun şeyi gördün mü? Allah'a andolsun işte korktuğun başına geldi. Halkın hepsi iman etti."
Bunun üzerine kral sokak başlarının tutulmasını ve büyük hendekler açılıp içlerinin ateşle doldurulmasını emretti.
Adamlarına: "Kim dininden dönmezse onu ateşe atın." diye talimat verdi.
Onlar da belde halkından dininden dönmeyenleri ateşe attılar. En son emzirdiği çocuğuyla bir kadın geldi. Bu kadın kucağındaki bebeği yüzünden ateşe atılmaktan çekindi. Bunun üzerine kucağındaki çocuk Allah'ın izniyle dile geldi ve şöyle dedi:
"Anneciğim! Sabret, çünkü sen hak üzeresin."
Kadın kucağındaki çocuğun konuştuğunu görünce kalbi mutmain oldu ve sabretti. Kralın askerleri tarafından ateşe atıldı.