Arama
Kudüs sözlüğü
Pek çok devletin hakimiyeti altında kalan Kudüs, Müslümanları hükümranlığı altında "Darü's Selam" olarak anılır. Yahudi ve Hıristiyanların da rahatça ibadetlerini yapabildikleri bu dönemlerde Kudüs bir esenlik ve huzur beldesidir. İlk kıblemiz Kudüs-ü Şerif'e dair bilmemiz gereken en önemli kavramları bir sözlük halinde bir araya getirdik.
🔻 Resulullah'ın (SAV) Mi'rac'ına şahit olmuş. Havada asılı kalan kaya manasına gelir. Evliya Çelebi burayı ziyaret ettiğinde bu kayanın havada öylece asılı kaldığını, buna hayret eden hamile kadınların neredeyse çocuklarını düşürdüğünü söylemiştir.
🔻 Yahudilere göre Hz. İbrahim'in (AS) Hz. İshak'ı (AS) kurban etmek için Moriah Tepesi'ne getirmiştir. Yine Yahudilerce Hz. İbrahim (AS) Hz İshak'ı (AS) kurban edecekken Cebrail (AS) koçu bu kayanın üzerinde indirildiği düşünülmektedir. Bundan dolayı Yahudiler bu kayayı sunak olarak kullanmıştır.
🔻 Kestikleri kurbanların kanlarını Kidron Vadisi'ne giden bir kanalla tahliye ettiler. Yahudiler Hz. Musa'nın (AS) Ahit Sandığı'nı bu kayanın altına gömdüğüne de inanırlar. Hristiyan inancına göre ise İsa Mesih yeryüzüne indiğinde Muallak Kayası'nın üzerine taht kuracaktır.
🔻 Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesi, ikinci mescidi ve üçüncü haremidir. Yebusilerden dolayı Yebus olarak adlandırılan Kudüs'ü Yahudiler Yeruşalim, Hristiyanlar Jeruselam olarak anarlar. Bu bakımdan, Kudüs'ü hangi isimle andığınız sizin dini kimliğinizin bir göstergesi olabilir.
Osmanlı Vakıf Medeniyeti"dir, Kudüs'ü, "Dârü's-Selâm" Kılan…
🔻 Yüz kırk dört dönümlük bir alana yayılmıştır. Mescid-i Aksa İsra Sûresi aracılığıyla Kur'an'da zikredilmiştir. Allah, Mescid-i Aksa'yı İsra Sûresi'nde Mekke'den uzak anlamına gelen Mescid-i Aksa ismiyle isimlendirmiştir.
🔻 Hz. Adem'den Hz. Muhammed'e (SAV) kadar olan peygamberlerin aynı anda aynı yerde bulunduğu yerdir. Mescid-i Aksa'nın semasında elli namaz sevabındaki beş vakit namaz farz kılınmıştır. Ziyaret edilebilecek üç mukaddes mescitten biridir.
🔻 Hz. Muhammed'in (SAV) eşi Hz. Hatice ve amcası Ebu Talib'i kaybettiği sene O'nun için "Hüzün Yılı"ydı. bu dönemde Mekkeli müşriklerin Peygamber Efendimiz'in (SAV) üzerindeki baskısı artmıştı. Müşrikler Resulullah'a (SAV) iman etmek için O'ndan bir mucize bekliyor, göğe merdiven dayayarak bir kitap getirmesini istiyorlardı. Bu bakımdan İsra ve Mi'rac Peygamber Efendimiz (SAV) için birer müjde ve tesellidir.