Arama

Kur’an-ı Kerim ışığında ev ve mimarisi

Yüce dinimiz İslam, ardında binlerce hikmeti barındıran emirleriyle hayatımıza yön verir. Ayetler, hadis-i şerifler ve gelenekler ışığında evlerimiz mutlu yuvaya dönüşür. Temelini adalet, tevazu, sadelik, güzellik, estetik, mahremiyet ve özgünlük gibi kavramların oluşturduğu hanelerimiz, bizlere saadetin kapılarını aralar. Peki, Kur'an-ı Kerim ışığında bir ev nasıldır ve nasıl tasarlanır?

🔹 Kur'an-ı Kerim, hayatımızın her noktasına nüfuz eden ilahi hitaptır. Siyasetten ekonomiye sosyal yapıdan konuşma adabına kadar hemen her konuda yüce dinimiz bize bir yol çizmiştir.

🔹 Cenab-ı Hak, her bir emrinin arkasına toplumsal hayatı ve insani ilişkileri dipdiri ayakta tutacak hikmetler derc etmiştir.

🔹 Kur'an-ı Kerim'in düzenlediği, kural ve duruş getirdiği alanlardan birisi de ev, diğer tabirle yuvadır. Evlerimiz gerek mimari özellikleriyle gerekse sosyolojik yapısıyla İslam'ın şekillendirdiği toplumun en temel yapı taşıdır.

Tarihte 'ev' imgesi: Peygamberimizden ev hakkında nakledilen hususlar

🔹 Evlerimiz toplumumuzda canlandırmak istediğimiz kavramların hayat bulduğu veya ahlaki çözülmenin başladığı noktadır.

🔹 Bu yönüyle ev; İslam'ın dert edindiği, üzerine toplumu ayakta tutmak için gereken davranış ve ideallerin ekildiği bir toprak mahiyetindedir.

🔹 Evin anlamına ve mahiyetine dair zikrettiğimiz bu hususiyetler, bir ülkeyi ve toplumu bozmak, içinde oldukları ulvi manadan uzaklaştırmak gayesinde olan kötü kuvvetlerin ilk olarak aileye saldırmasının ve tahrip etmesinin ne denli stratejik hamle olduğunu da ortaya koyar.

🔹 Bu minvalde evlerimiz, inancımızı savunduğumuz, kültürümüzü muhafaza ettiğimiz kaleler olarak öne çıkar.

Geçmişten günümüze geleneksel Türk evleri

🔹 Evin mimarisinin aile arası iletişimde, kültürel aktarımın kuvvetlenmesinde, ahlaki kavramların bütünleştirilmesinde, akrabalık bağlarının pekiştirilmesinde önemli bir yeri vardır.

🔹 Yaşadığımız mekanın bir yuvaya yani; çocuğun şefkat, annenin merhamet, babanınsa güven bulabildiği bir ortama dönüşmesi sadece Kur'an'ın emirlerinin eve yansıması ve yaşatılması ile mümkün olur.

Üzerine en çok düşünülen ev: Heidegger'in kulübesi

🔹 Evin dinimize göre mimarisinde ve inşasında değinilecek tek şey helanın kıbleye doğru olup olmadığı meselesi değildir. Asıl mesele mahremiyet gibi önemli hususlarının gerektiği gibi yaşanabilmesine olanak tanıyıp tanımadığıdır.

🔹 İlk başta göze küçük gibi görünen bu yansıma, toplumda büyük bir değişmeye yol açabilecek ehemmiyette bir potansiyele sahiptir.

Osmanlı Türk mimarisini karanlıktan çıkaran ışık: Ekrem Hakkı Ayverdi

🔹 Müslüman aile için ev mimarisinde en önemli kavram mahremiyettir. Zira mahremiyet, aile içerisinde, akraba ilişkilerinde saygı ve hürmetin ayakta kalmasını sağlayan yegane öğedir.

🔹 Mahremiyet öncelikle mahalle ölçeğinde yerleştirilmesi ve yaşanması gereken bir değerdir. Osmanlı şehir yapılanmasına bakıldığında Türk evleri, sokakla sosyal bir ilişki içerisinde olmakla beraber, sokakla arasında aile özelinin dışarıya yansımasını engelleyen bir mahremiyet duvarını da barındırır.

Kadim kültürün zinde mirası: İstanbul mimarisi

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN