Kur’an-ı Kerim ışığında ev ve mimarisi
Yüce dinimiz İslam, ardında binlerce hikmeti barındıran emirleriyle hayatımıza yön verir. Ayetler, hadis-i şerifler ve gelenekler ışığında evlerimiz mutlu yuvaya dönüşür. Temelini adalet, tevazu, sadelik, güzellik, estetik, mahremiyet ve özgünlük gibi kavramların oluşturduğu hanelerimiz, bizlere saadetin kapılarını aralar. Peki, Kur'an-ı Kerim ışığında bir ev nasıldır ve nasıl tasarlanır?
Giriş Tarihi: 18.08.2022
13:01
Güncelleme Tarihi: 19.08.2022
19:37
🔹 Evlerimiz toplumumuzda canlandırmak istediğimiz kavramların hayat bulduğu veya ahlaki çözülmenin başladığı noktadır.
🔹 Bu yönüyle ev; İslam'ın dert edindiği, üzerine toplumu ayakta tutmak için gereken davranış ve ideallerin ekildiği bir toprak mahiyetindedir.
🔹 Evin anlamına ve mahiyetine dair zikrettiğimiz bu hususiyetler, bir ülkeyi ve toplumu bozmak, içinde oldukları ulvi manadan uzaklaştırmak gayesinde olan kötü kuvvetlerin ilk olarak aileye saldırmasının ve tahrip etmesinin ne denli stratejik hamle olduğunu da ortaya koyar.
🔹 Bu minvalde evlerimiz, inancımızı savunduğumuz, kültürümüzü muhafaza ettiğimiz kaleler olarak öne çıkar.
Geçmişten günümüze geleneksel Türk evleri
🔹 Evin mimarisinin aile arası iletişimde , kültürel aktarımın kuvvetlenmesinde, ahlaki kavramların bütünleştirilmesinde , akrabalık bağlarının pekiştirilmesinde önemli bir yeri vardır.
🔹 Yaşadığımız mekanın bir yuvaya yani; çocuğun şefkat, annenin merhamet, babanınsa güven bulabildiği bir ortama dönüşmesi sadece Kur'an'ın emirlerinin eve yansıması ve yaşatılması ile mümkün olur.
Üzerine en çok düşünülen ev: Heidegger'in kulübesi
🔹 Evin dinimize göre mimarisinde ve inşasında değinilecek tek şey helanın kıbleye doğru olup olmadığı meselesi değildir. Asıl mesele mahremiyet gibi önemli hususlarının gerektiği gibi yaşanabilmesine olanak tanıyıp tanımadığıdır.
🔹 İlk başta göze küçük gibi görünen bu yansıma, toplumda büyük bir değişmeye yol açabilecek ehemmiyette bir potansiyele sahiptir.
Osmanlı Türk mimarisini karanlıktan çıkaran ışık: Ekrem Hakkı Ayverdi
🔹 Müslüman aile için ev mimarisinde en önemli kavram mahremiyettir . Zira mahremiyet, aile içerisinde, akraba ilişkilerinde saygı ve hürmetin ayakta kalmasını sağlayan yegane öğedir.
🔹 Mahremiyet öncelikle mahalle ölçeğinde yerleştirilmesi ve yaşanması gereken bir değerdir. Osmanlı şehir yapılanmasına bakıldığında Türk evleri, sokakla sosyal bir ilişki içerisinde olmakla beraber , sokakla arasında aile özelinin dışarıya yansımasını engelleyen bir mahremiyet duvarını da barındırır.
Kadim kültürün zinde mirası: İstanbul mimarisi
🔹 Evin içerisinde yatak odasının ve dinlenme mahallerinin bireylere mahsus olup başkaları tarafından görülmez. Girişten itibaren yaşam alanları birbirinden ayrılır ve farklı kapılardan buralara geçilmesi önem taşır. Bu sayede misafirliğe gelen aile, ev sahibinin özeline şahit olmadan konuk edileceği yere geçebilir.
🔹Mahremiyetin ikinci bir ayağı ise aile bireyleri arasındaki özeli korumayı sağlayacak, banyo gibi ıslak hacimlerin ana mekandan ve ortak kullanımdan ayrılmasıdır .
🔹 Bilhassa anne ve baba için ev içerisinde yatak odasına bağımlı bir ıslak hacimin yerleştirilmesi hürmet ve saygının sürdürülebilirliği bağlamında anlamlı bir konumlandırmadır.
Zorunlu ortaklık: Apartman