Kur'an-ı Kerim'de geçen ayetlere göre insanların zayıf yönleri
Dünya bir imtihan yurdudur. İslam'ın iki temel kaynağı olan Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin hadislerinde, müminlerin hidayete ermesi için yol gösterilir. İnananlara düşen görev ise attığı her adımda Rabbini düşünerek hareket etmektir. Kur'ân-ı Kerîm'de insanı nefsin tuzaklarından korumak, onu hayra yönlendirmek için uyarılarda bulunulur. Peki, insanların zayıf yönleri nelerdir? Kur'an-ı Kerim'de geçen ayetlere göre insanların zayıf yönleri...
Giriş Tarihi: 02.01.2022
17:25
Güncelleme Tarihi: 02.01.2022
17:39
"İnsan, şerri de hayrı istediği gibi ister. İnsan pek acelecidir!" (İsrâ suresi, 11. ayet)
İsrâ suresi, 11. ayetin tefsiri 📕 meali 🔊
💠
◼ Acelecilik, insanın tabiatındaki bir zaaftır . İlk defa karşılaştığı durumlarda neyin iyi neyin kötü, neyin faydalı neyin zararlı olduğu konusunda isabetli hüküm verilemeyebilir. Bunun için kulların, aklı, iradeyi, tecrübeyi kullanarak en doğru tercihi yapması gerekir. Ancak ruhsal ve zihinsel gelişmemiş insanlar bu süreçte sabredemez.
◼ İnsalar nefsani ihtiyaçları doğrultusunda aceleci davranır, umumiyetle de yanlış hüküm verir.
💠 İnsana düşen en doğru davranış, Kur'an'ın davetine ve ölçülerine göre karar vermektir.
Selim Çakıroğlu'nun sunumu eğitimci-yazar Ali Rıza Temel ve Prof. Dr. Kerim Buladı'nın katkılarıyla Vav TV'de yayınlanan Kur'an Yolu programını izlemek için tıklayın 👇
VIDEO
"İnsanlardan kimi Allâh'a (şüphe ve tereddüt içinde) yalnız bir yönden kulluk eder: Kendisine bir iyilik dokunursa, buna pek memnun olur; bir de musîbete uğrarsa, çehresi değişir (dînden yüz çevirir). O, dünyâsını da, âhiretini de kaybetmiştir. İşte bu, apaçık ziyânın ta kendisidir." (Hacc suresi, 11. ayet)
Hacc suresi, 11. ayetin tefsiri 📕 meali 🔊
💠
◼ İnsanı aceleye sevk eden şeylerden biri nefsi, diğeri ise şeytandır. Nitekim Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: "Dikkat ve temkinle hareket etmek Allah'tan, acele etmek ise şeytandandır. " (Tirmizî, Birr, 66; Keşfu'l-Hafâ, I, 295)
"Yoksa onlar, Allah'ın lütfundan verdiği şeylerden dolayı insanlara haset mi ediyorlar? Oysa İbrâhim soyuna da kitabı ve hikmeti verdik ve onlara büyük bir hükümranlık bahşettik." (Nisâ suresi, 54. ayet)
Nisâ suresi, 54. ayetin tefsiri 📕 meali 🔊
💠
◼ Haset, bir başkasının sahip olduğu maddi veya manevi değerleri kıskanarak , onların elinden çıkmasını istemek anlamına gelir.
◼ Bu duygunun temelinde ilahi takdire itiraz vardır. Çünkü haset eden kimse, karşısındakine kin güderek elindeki nimetten mahrum kalmasını ister. Bundan dolayı da dinimizde haram kılınmıştır.
◼ Allah'ın, bir başkasına verdiği üstünlüğün o kişiden alınması ve kendine verilmesini istemek Yaradan'ın takdirine karşı gelmektir.
◼ Harise b. Nu'man'dan rivayet edildiğine göre, Resulullah (sav) şöyle demiştir: "…Haset duygusuna kapıldığın zaman Allah'a istiğfarda bulun!"
(Taberani, el-Mu'cemü'l-Kebir, III, 228)
◼ Haset eden kimse, şükretmeyi bilmez, Allah'ın ona verdiği nimetlere karşı gözü kördür, kulağı sağırdır.
◼ Başkasının elindekilere bakarak kin güder ve en nihayetinde kalbi kararır. Peygamber Efendimiz bu duygunun önceki milletlerin helakine neden olduğunu belirtir. "Önceki ümmetlerin hastalıkları size de bulaştı: Haset ve kin beslemek! İşte bunlar, kökten yok edicidir. Saçı tıraş eder demiyorum, aksine dini kökünden kazıyıp yok eder. Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki iman etmeden cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Birbirinizi sevmenizi sağlayacak şeyi size haber vereyim mi? Aranızda selamı yayın." (Tirmizi, Sıfatü'l-Kıyame, 56)
◼ Haset etmek, sadece o duyguya sahip kişiye değil topluma da zarar verir. Müslümanlar arasındaki çekememezlik, kıskanma, birbirinin elindekine göz dikmeleri İslam ahlakına aykırıdır.
"Gurura kapılarak insanlara burun kıvırma, ortalıkta çalım satarak yürüme; unutma ki Allah gurura kapılıp kendini beğenen hiç kimseyi sevmez." (Lokmân suresi, 18. ayet)
Lokmân suresi, 18. ayetin tefsiri 📕 meali 🔊
💠
◼ Kibir, sözlükte büyüklük anlamına gelir ve kişinin kendini üstün görmesi ve bu duyguyla başkalarına aşağılayıcı davranışlarda bulunmasıdır.
◼ Kibrin altında küfrün bir yansıması görülmektedir. Çünkü büyüklük taslayan insanlar, boyun eğmeyi kabul etmez. Kulluk, kendinden yüce bir makama itaat etmeyi ve mütevazı olmayı gerektirir.
◼ Böbürlenmek, boş bir kuruntudan ibarettir. O kadar kötü bir haslettir ki, Peygamber Efendimiz (sav), kalbinde zerre miktarda kibir bulunan kişinin cennete giremeyeceğini bildirmiştir.