Kur’an-ı Kerim’de Yahudilerin özellikleri
Kur'an-ı Kerim, sık sık geçmiş kavimlerin kıssalarını kendisine has bir üslupla aktarır ve bize öncekilerin düşmüş olduğu hataların tekrarlanmaması için uyarılarda bulunur. Dünya üzerinde birçok kavim gelip geçmiş olmasına rağmen Yüce Kitabımız, sırf onlara benzemeyelim diye en çok Yahudiler hakkında uyarıda bulunmuş ve genel özellikleri hakkında bilgi vermiştir. Bu sebeple Yahudileri iyice tanımak ve Kur'an-ı Kerim'de hangi açılardan zemmedikleri anlamak, kişisel ve sosyal hayatımızı düzenlemek açısından oldukça önemlidir.
Giriş Tarihi: 27.12.2020
19:17
Güncelleme Tarihi: 25.10.2023
13:46
YAHUDİLER VERDİKLERİ SÖZLERİ YERİNE GETİRMEZLER
📌 Bakara ve Ali İmran, Mushaf sıralaması bakımından ikinci ve üçüncü sureler olup aynı zamanda Kur'an'ın en uzun sureleri yani etval-ı suvardandır. Her iki surede İsrailoğullarından çokça bahsedilmekte ve içinde bulundukları olumsuz tavırlar anlatılmaktadır.
📌 Yahudilerin en belirgin özelliklerinden biri, yeminlerini tutmamaları ve verdikleri sözleri yerine getirmemeleridir. Bu konu ile alakalı olarak Bakara suresinin 27. ayet-i kerimesinde şöyle buyrulmuştur:
"Onlar ki, iyice pekiştirdikten sonra da Allah'a verdikleri sözden dönerler, Allah'ın birleştirilmesini emrettiğini ayırırlar, yeryüzünde fesat çıkarırlar; işte sonunda zararlı çıkacak olanlar da yalnız bunlardır."
Aynı konuya yine Bakara suresinin 100. ayetinde şu şekilde dikkat çekilmiştir:
"Ne zaman onlar bir ahitte bulundularsa yine kendilerinden bir grup onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmezler."
Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından sureleri okumak için tıklayın
📌 Yahudiler, bütün insanlık tarihi boyunca kendilerine gönderilmiş peygamberi yüzüstü bırakmışlar ve kurmuş oldukları ittifaklarını bozmuşlardır. Bunu Hz. Musa'dan Hz. Muhammed (sav) zamanına kadar gönderilmiş bütün peygamberlerin siyretinde gözlemlemek mümkündür.
📌 Hz. Muhammed (sav), Medine'ye hicret ettiği zaman, şehir halkının ciddi çoğunluğunu Yahudiler oluşturmaktaydı. Çünkü onlar, tahrif olmuş kitaplarından ve din âlimlerinden son peygamberin Medine'de ikamet edeceği haberini almışlardı. Âlemlerin Efendisi (sav) onlara lütufta bulunarak Medine Antlaşması imzalamış ve fitne çıkarmadıkları müddetçe Yahudilerin can ve mal güvenliğini temin etmişti.
📌 Ancak ne var ki, Hz. Muhammed (sav) dönemindeki münafıklar, Yahudilerden çıkmıştır. Yahudiler hem Hz. Muhammed (sav) kendi soylarından değil diye hem de genel karakterleri sebebiyle Peygamber Efendimize birçok kez ihanet etmişlerdir. Müslümanlar kendilerine her daim müsamahakâr ve barışçıl yaklaşsa da Yahudiler genel olarak ellerine geçen ilk ve her fırsatta Müslümanlara ihanet etmekten geri durmamışlar. Bu sebeple Medine'den sürgün edilmişlerdir.
Tarihteki ilk yazılı anayasa: Medine Vesikası
YAHUDİLER KISKANÇ VE HASETTİRLER
📌 Yahudiler, sırf son peygamber kendi soylarından gelmedi diye büyük bir kıskançlığın içerisine düşmüşler ve Müslümanlar arasında haset yaymaya, onları iman ettikten sonra dinlerinden döndürmeye çalışmışlardır. Yahudilerin bu konudaki kıskançlığı, onların hem dünya hem de ahiret mutluluğuna engel olmuştur.
📌 Yahudiler, Hz. Muhammed'in (sav) Allah'ın elçisi olduğundan emindiler. Ne var ki onların nefisleri Yahudi olmayan bir peygambere iman etmeleri ve cennete nail olmalarını engelledi. Bakara suresinin 109. ayetinde de bu konu şu şekilde dile getirilmiştir:
"Ehl-i Kitap'tan çoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki haset duygusundan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler. Yine de siz, Allah hükmünü ortaya koyuncaya kadar affedin ve hoşgörün. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir."
YAHUDİLER KENDİLERİNE BAHŞEDİLEN NİMETLERE NANKÖRLÜK EDERLER
📌 Yahudiler, peygamberlerini hep yüzüstü bırakmış ve o kutlu elçileri Allah-ü Teâla'ya karşı mahcup etmişlerdir. Yahudiler, Mısır'da kölelik yapmakta ve sürekli itilip kakılmaktaydılar. Toplumun en alt tabakasını oluşturuyorlardı. Hz. Musa, onları Firavun'un elinden kurtarmış gözlerinin önünde Kızıl Deniz'i yararak sağ salim karşı tarafa geçirmişti.
📌 Allah'ın izniyle gerçekleşen bu mucize esnasında Yahudiler, Firavun'un ölümüne şahitlik etmişlerdi. Yol boyunca kendileri için gökten kudret helvası ve bıldırcın eti indirilmesine rağmen bir müddet sonra bu denli güzel nimetlerin kıymetini bilememişler ve yüz çevirmişlerdir.
Hz. Musa'nın hayatı ve Kur'an-ı Kerim'de zikredilen özellikleri
📌 Hz. Musa'dan kendilerinin alışkın oldukları çok daha basit yiyecekler istemişlerdir. Bu konu yine Bakara suresinin 61. ayetinde şu şekilde aktarılmıştır:
"Hani bir zamanlar, "Ey Musa, biz tek çeşit yemeğe asla katlanamayacağız, yeter artık bizim için Rabbine dua et de bize yerin yetiştirdiği şeylerden; sebzesinden, kabağından, sarımsağından, mercimeğinden ve soğanından çıkarsın." dediniz. O da size "O üstün olanı daha aşağı olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Bir kasabaya konaklayın, o vakit istediğiniz elbette olacaktır." dedi. Üzerlerine zillet ve meskenet damgası vuruldu ve nihayet Allah'tan bir gazaba uğradılar. Evet, öyle oldu, çünkü Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Evet, öyle oldu, çünkü isyana dalıyorlar ve aşırı gidiyorlardı."
📌 Hiç şüphesiz bütün besinler, Allah'ın bizlere sunduğu nimetlerdir. Ancak ayet-i kerimede de dikkat çekildiği üzere onlar daha üstün olanı aşağı olan ile değiştirmek istemişler tabiri caizse kar-zarar muhasebesi yapamamışlardır.