Arama

Kur'an-ı Kerim'den 11 dua

Hak Teala'nın kelamı, ahiret hayatı için kılavuzumuz olan Kur'an-ı Kerim'de pek çok dua bulunur. Müslümanlar olarak buradaki duaları Rabbimize yönelmek ve O'ndan (CC) istemek için kullanırız. Kur'an-ı Kerim'deki dualar ayrıca tazim ve sevgimizi dile getirmek için güzel örneklerdir. Sizler için Kur'an-ı Kerim'de geçen dualardan 11 tanesini tefsirleriyle beraber bir araya getirdik.

Dediler ki: "Ey rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz, bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz!"

A'râf Suresi 23. Ayet

A'râf Suresi 23. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın

A'râf Suresi 23. Ayet Tefsiri

◼ Âdem ve Havvâ yasak meyveyi yemeden önce, bir bakıma çocuk gibi saf ve günahtan habersizlerdi; birbirinin cinsel özelliklerine ilgi duymuyorlardı. Fakat şeytanın kışkırtmasına kapılarak yasağı çiğneyince birbirinin mahrem yerlerini gördüler ve hemen yapraklarla kapatmaya gayret ettiler. Şeytanın Âdem ve Havvâ'yı vesveseyle kandırması onun insanlığa ilk kötülüğü, onların yasak meyveyi yemeleri de insanlığın ilk günahı oldu. Âdem ve eşinin, mahrem yerleri açılınca herhangi bir telkin altında kalmadan hemen örtmeye girişmeleri insanda hayâ duygusunun fıtrattan geldiğini, çıplaklığın ve vücudun belli yerlerini teşhir etmenin insandaki doğal ahlâk duygusuna aykırı olduğunu kanıtlar. 12. âyette işaret edildiği gibi İblîs bir günah işlemiş; tövbe edeceği yerde kibre kapılıp günahında ısrar etmiş ve sonuçta alçaltılmıştır.

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

"Merhametinle bizi o inkârcılar güruhundan kurtar."

Yûnus Suresi 86. Ayet

Yûnus Suresi 86. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın

Yûnus Suresi 86. Ayet Tefsiri

◼ Hz. Mûsâ'nın kendilerine hitap ettiği kişilerin iman ettiklerini bildiği halde onlara, "eğer Allah'a iman ettiyseniz" tarzında şart mânası içeren bir söz söylemesi, "mademki inanıyorsunuz" şeklinde açıklanmış, bu ifadenin onları kendi tercihlerine sahip çıkmaya teşvik etme ve mücadele ruhunu motive etme amacı taşıdığı belirtilmiştir. Allah'a teslimiyet içinde olmaktan söz edilmesi de bu mânayı desteklemek içindir (İbn Atıyye, III, 138). Ayrıca âyetten, tevekkül ile teslimiyet arasında sıkı bir bağ bulunduğu da anlaşılmaktadır (Zemahşerî, II, 200). Hz. Mûsâ'nın muhatapları bu çağrıya yalnız Allah'a güvendiklerini belirterek cevap verdiler; fakat kendi zaaflarını da göz ardı etmediler, tahammül edemeyecekleri ağır imtihanlara mâruz kılınmamaları ve zalimlerin cefası altında bırakılmamaları için yine Allah'a yakardılar, o inkârcılar güruhunun elinden kurtarılmaları için O'ndan niyazda bulundular.

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Rabbimiz! Hesap kurulacağı gün beni, anamı, babamı ve müminleri bağışla."

İbrâhîm Suresi 41. Ayet

İbrâhîm Suresi 41. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın

İbrâhîm Suresi 41. Ayet Tefsiri

◼ Ankebût 29/67; Mekke ve Kâbe hakkında bilgi için bk. Âl-i İmrân 3/96). 37. âyetteki "İnsanların gönüllerini onlara meylettir" diye çevirdiğimiz cümle, "İnsanlardan bazılarının gönüllerini onlara meylettir" şeklinde de tercüme edilebilir. Bu takdirde sadece müminlerin gönüllerinin meylettirilmesi istenmiş olur. 39. âyet dikkate alındığında Hz. İbrâhim'in bu duayı, eşi Sâre'den olan oğlu İshak'ın dünyaya gelmesinden sonra yaptığı anlaşılmaktadır. Rivayete göre Hz. İbrâhim, oğlu İsmâil doğduğu zaman doksan dokuz yaşında, İshak doğduğunda ise 112 yaşında bulunuyordu (İbn Kesîr, I, 252). Tevrat'ta bu bilgi 86 ve 100 yaş şeklinde geçer (Tekvîn, 16/6; 21/5). Hz. İbrâhim'in daha önce yapmış olduğu duasının kabul olunup (Sâffât 37/100) yaşlılığına rağmen kendisine bu iki çocuğun lutfedilmesini Allah'a hamd ve şükürle karşıladığı görülmektedir.

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

"Rabbim! Bana iyilerden olacak bir evlât ver!"

Sâffât Suresi 100. Ayet

Sâffât Suresi 100. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın

Sâffât Suresi 100. Ayet Tefsiri

◼ Hz. İbrâhim'in, putperestlerin inançlarındaki mantıksızlığı açıkça ortaya koymak üzere 96. âyette geçen, "Oysa sizi de yaptıklarınızı da Allah yarattı" şeklindeki sözü iki şekilde açıklanmıştır: a) "Sizi de sizin yaptığınız putları da Allah yarattı." Böylece yaratılmış olanın yaratılana ortak koşulmasındaki mantıksızlık dile getirilmektedir. b) "Sizi de sizin amellerinizi, işlerinizi de Allah yarattı." Şu halde Allah dilemese ve insanlara iş yapma gücü ve imkânını vermeseydi hiç kimsenin hiçbir eylemde bulunması mümkün değildi. Kader inancına bağlı olan Ehl-i sünnet bu açıklamayı, Mu'tezile ise ilk açıklamayı benimsemişlerdir.

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

"Kullarım arasında, 'Rabbimiz! Biz iman ettik; bizi affet, bize acı! Sen merhametlilerin en üstünüsün' diyen bir kesim de şüphesiz vardı.

Mü'minûn Suresi 109. Ayet

Mü'minûn Suresi 109. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın

Mü'minûn Suresi 109. Ayet Tefsiri

◼ Burada âhirette inkârcıların yargılanmalarından bir sahne anlatılmaktadır: Allah inkârcılara, âyetleri kendilerine okunduğunda onları yalanlayıp reddettiklerini hatırlatır. Kuşkusuz inkârcıların bütün kötülükleri öncelikle âyetleri inkâr etmeleriyle başladığı için bu suçun altının özellikle çizildiği anlaşılmaktadır. İnkârcıların verdiği cevap gerçeğin tam ifadesidir: "Kötü yanımızın etkisinde kaldık; biz bir sapkınlar topluluğu olduk." Demek ki inkâr ve isyanları samimi araştırmalarına, akıl ve düşüncelerinin vardığı fikirlere değil, nefsânî arzularını, çıkar kaygılarını, beşerî zaaflarını aşamamalarına dayanıyordu. Bu yüzden "Bizi buradan çıkar!" feryatları da karşılıksız kalacaktır.

TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN