Kur'an-ı Kerim'den 11 dua
Hak Teala'nın kelamı, ahiret hayatı için kılavuzumuz olan Kur'an-ı Kerim'de pek çok dua bulunur. Müslümanlar olarak buradaki duaları Rabbimize yönelmek ve O'ndan (CC) istemek için kullanırız. Kur'an-ı Kerim'deki dualar ayrıca tazim ve sevgimizi dile getirmek için güzel örneklerdir. Sizler için Kur'an-ı Kerim'de geçen dualardan 11 tanesini tefsirleriyle beraber bir araya getirdik.
Giriş Tarihi: 28.04.2024
13:29
Güncelleme Tarihi: 28.04.2024
13:34
Rabbimiz! Hesap kurulacağı gün beni, anamı, babamı ve müminleri bağışla."
İbrâhîm Suresi 41. Ayet
İbrâhîm Suresi 41. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın
İbrâhîm Suresi 41. Ayet Tefsiri
◼ Ankebût 29/67; Mekke ve Kâbe hakkında bilgi için bk. Âl-i İmrân 3/96). 37. âyetteki "İnsanların gönüllerini onlara meylettir" diye çevirdiğimiz cümle, "İnsanlardan bazılarının gönüllerini onlara meylettir" şeklinde de tercüme edilebilir. Bu takdirde sadece müminlerin gönüllerinin meylettirilmesi istenmiş olur. 39. âyet dikkate alındığında Hz. İbrâhim'in bu duayı, eşi Sâre'den olan oğlu İshak'ın dünyaya gelmesinden sonra yaptığı anlaşılmaktadır. Rivayete göre Hz. İbrâhim, oğlu İsmâil doğduğu zaman doksan dokuz yaşında, İshak doğduğunda ise 112 yaşında bulunuyordu (İbn Kesîr, I, 252). Tevrat'ta bu bilgi 86 ve 100 yaş şeklinde geçer (Tekvîn, 16/6; 21/5). Hz. İbrâhim'in daha önce yapmış olduğu duasının kabul olunup (Sâffât 37/100) yaşlılığına rağmen kendisine bu iki çocuğun lutfedilmesini Allah'a hamd ve şükürle karşıladığı görülmektedir.
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
"Rabbim! Bana iyilerden olacak bir evlât ver!"
Sâffât Suresi 100. Ayet
Sâffât Suresi 100. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın
Sâffât Suresi 100. Ayet Tefsiri
◼ Hz. İbrâhim'in, putperestlerin inançlarındaki mantıksızlığı açıkça ortaya koymak üzere 96. âyette geçen, "Oysa sizi de yaptıklarınızı da Allah yarattı" şeklindeki sözü iki şekilde açıklanmıştır: a) "Sizi de sizin yaptığınız putları da Allah yarattı." Böylece yaratılmış olanın yaratılana ortak koşulmasındaki mantıksızlık dile getirilmektedir. b) "Sizi de sizin amellerinizi, işlerinizi de Allah yarattı." Şu halde Allah dilemese ve insanlara iş yapma gücü ve imkânını vermeseydi hiç kimsenin hiçbir eylemde bulunması mümkün değildi. Kader inancına bağlı olan Ehl-i sünnet bu açıklamayı, Mu'tezile ise ilk açıklamayı benimsemişlerdir.
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
"Kullarım arasında, 'Rabbimiz! Biz iman ettik; bizi affet, bize acı! Sen merhametlilerin en üstünüsün' diyen bir kesim de şüphesiz vardı.
Mü'minûn Suresi 109. Ayet
Mü'minûn Suresi 109. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın
Mü'minûn Suresi 109. Ayet Tefsiri
◼ Burada âhirette inkârcıların yargılanmalarından bir sahne anlatılmaktadır: Allah inkârcılara, âyetleri kendilerine okunduğunda onları yalanlayıp reddettiklerini hatırlatır. Kuşkusuz inkârcıların bütün kötülükleri öncelikle âyetleri inkâr etmeleriyle başladığı için bu suçun altının özellikle çizildiği anlaşılmaktadır. İnkârcıların verdiği cevap gerçeğin tam ifadesidir: "Kötü yanımızın etkisinde kaldık; biz bir sapkınlar topluluğu olduk." Demek ki inkâr ve isyanları samimi araştırmalarına, akıl ve düşüncelerinin vardığı fikirlere değil, nefsânî arzularını, çıkar kaygılarını, beşerî zaaflarını aşamamalarına dayanıyordu. Bu yüzden "Bizi buradan çıkar!" feryatları da karşılıksız kalacaktır.
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
"Ey rabbim! Bana iktidar verdin ve bana rüyaların yorumunu da öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünyada da âhirette de beni yönetip himaye eden sensin. Müslüman olarak canımı al ve beni iyi kulların arasına kat!"
Yûsuf Suresi 101. Ayet
Yûsuf Suresi 101. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın
Yûsuf Suresi 101. Ayet Tefsiri
◼ Hz. Yûsuf, mülkü ve onu yönetmek için gerekli olan olayları yorumlama ilmini kendisine yüce Allah'ın verdiğini, dünyada da âhirette de kendisini yönetip himaye eden velîsinin Allah olduğunu zikrederek O'na şükranlarını arzediyor ve dünyada insana verilen imkânların "iyi bir insan ve iyi bir müslüman olma" amacına hizmet etmesi gerektiğini vurguluyor (velî hakkında bilgi için bk. Bakara 2/257; Nisâ 4/2,138-140; En'âm 6/14). Rivayete göre Hz. Ya'kub Mısır'da oğlunun yanında yıllarca yaşadı. Vasiyeti uyarınca naaşı, Filistin'de defnedilmiş bulunan babası Hz. İshak'ın yanına gömüldü. Hz. Yûsuf babasından sonra yirmi üç yıl daha yaşadı. Onun naşını da Mısırlılar mermer bir sandukaya koyarak Nil yatağına gömdüler. Mısırlılar onu çok sevdikleri için kendi memleketlerinde kalmasını istemişlerdi.
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Gerçekliğinde şüphe bulunmayan, her şeye hükümran olan Allah yüceler yücesidir. Sana vahyi tamamlanmadan Kur'an'ı okumada aceleci davranma ve "Rabbim! İlmimi arttır" de.
Tâhâ Suresi 114. Ayet
Tâhâ Suresi 114. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın
Tâhâ Suresi 114. Ayet Tefsiri
◼ Kur'ân-ı Kerîm'in ilk hitap ettiği çevrenin Araplar olması dolayısıyla onun Arap dilinde indirilmiş olması tabii olmakla beraber son ilâhî mesajın bu ortamda ve bu dille tebliğ edilmesi de kuşkusuz birçok hikmet taşımaktadır (bu konuda bk. Yûsuf 12/2; Ra'd 13/37; Nahl 16/103). Konuya ilişkin rivayetler ışığında 114. âyet genellikle, Hz. Peygamber'in vahyi alırken onu gerektiği gibi koruyamama endişesi taşıdığı ve ezberlemek için hemen tekrar etmeye yöneldiği biçiminde açıklanmıştır. M. Esed bu âyetin öncelikle Hz. Muhammed'e hitap etmekle birlikte, bütün çağlarda Kur'an okuyan herkesi ilgilendirdiğini belirterek şöyle bir yorum yapmaktadır.
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN