Arama

Kur'an-ı Kerim'den öğütler

Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim bizler için kıyamete dek yanacak bir kandil ve kurtuluş reçetesidir. Nazil olmaya başladığı günden itibaren insanlığa hakikat yolunda aydınlık olan Kur'an-ı Kerim'de Allah Teala'nın öğütleri bulunur. Bu öğütlere sarılanlar kurtulur, uzak kalanlar ise rahmet ve merhamet pınarından nasiplenemez. Sizler için hayat ölçüsü haline getirmemiz gereken on öğüdü araştırdık.

"Diğerleri, "Hayır, asıl rahat yüzü görmemesi gereken sizlersiniz; bizi bu duruma siz sürüklediniz. Ne kötü bir yer burası!" derler. "Ey rabbimiz!" diyecekler, "Bizi bu duruma sürükleyenlerin ateşte çekecekleri azabı bir kat daha arttır!"

SÂD SURESİ 60-61. AYETLER

Sâd Suresi 60-61. Ayetleri dinlemek ve mealini okumak için tıklayın

SÂD SURESİ 60-61. AYETLER TEFSİRİ

➡ Dünya hayatının inkârcı ve saptırıcı önderleriyle onların peşinden giden kitleler arasında âhiretteki yargılama sırasında böyle çekişmeler ve suçlamaların olacağı Kur'an'da başka vesilelerle de anlatılmaktadır. Maksat her iki tarafı da şimdiden uyararak sonuç vermeyecek olan âhiretteki bu çekişmelerden onları korumaktır.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

GEÇERSİZ PİŞMANLIKLAR

◾ En büyük gerçek ölümdür. Yaşadığımız hayat için bir son anlamına gelen bu hakikat aynı zamanda ahiret hayatının da başlangıcı olması sebebiyle önemlidir.

◾ Bu sebeple dünyada işlenmeyen ameller neticesinde ahirette üretilecek mazeretler ve meydana gelecek olan pişmanlıklar hükümsüzdür. Zira dünya ahiretin tarlasıdır.

İBADETLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKENLER

"Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır."

A'RÂF SURESİ 179. AYET

A'râf Suresi 179. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın

A'RÂF SURESİ 179. AYET TEFSİRİ

➡ Eski Arapça'da kalb kelimesi genellikle "insanın kavrama, bilme ve algılama, sağlıklı hüküm verme yeteneği", kısaca "akıl" anlamına gelir (Râgıb el-İsfahânî, ez-Zerîa ilâ mekârimi'ş-şerîa, s. 176). Birçok âyette olduğu gibi (meselâ bk. Âl-i İmrân 3/151; Enfâl 8/12; Hac 22/46; Zümer 39/45; Nâziât 79/8) konumuz olan âyette de kelime bu anlamda kullanılmıştır.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

AKLIN DOĞRU KULLANIMI

Kur'an-ı Kerim'in muhtelif surelerinde bulunan ayet-i kerimelerde insanoğlunun akıl sahibi olduğu vurgulanır. Buradan çıkan sonuçlardan birisi de yaptığı amellerden sorumlu olmasıdır.

◾ Aynı zamanda aklını doğru, rahmani manada kullanması gerektiği de vurgulanan insanların sonu ahirette hüsran olacaktır. Bu meyanda salih amellere sarılmak gerekir.

AKIL VE KALP

  • 10
  • 21

"Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma!"

İSRÂ SURESİ 26. AYET

İsrâ Suresi 26. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın

İSRÂ SURESİ 26. AYET TEFSİRİ

➡ Üçüncü ödev akrabaya ve muhtaçlara iyilik etmek, hayır yapmaktır. Bu hususta önceliği olanlar akrabalar olduğu için 26. âyette onlar başa alınmıştır. Bu âyetteki "... hakkını ver" ifadesi, hem nafaka borcunu ve zekât ibadetini hem de bunun ötesinde nâfile cinsinden hayırları kapsamaktadır. Burada yoksulların da zikredilmesi, yardımın özellikle malî olanının söz konusu edildiğini gösterir.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN