Kutlu bir dünyaya geliş: Mevlid Kandili
Mevlid Kandili, Peygamber Efendimizin (SAV) dünyamızı şereflendirdiği mübarek bir gündür. Her yıl Müslümanlarca kutlanan bu mübarek gün vesilesiyle kıymetli Fikriyat yazarı Zekeriya Erdim ile yaptığımız söyleşiden değerli notları sizler için hazırladık... Mevlid Kandili'nin önemi nedir? Mevlid Kandili hangi coğrafyalarda kutlanır? Mevlid'i nasıl anlamalıyız?
Giriş Tarihi: 07.10.2022
10:46
Güncelleme Tarihi: 07.10.2022
17:06
Zekeriya Erdim sözlerine şu şekilde devam etti:
"Bir de meselenin şöyle bir hassas noktası var. Geçmiş dönemlerde zaman zaman mevlid kandili münasebetiyle yapılan anmalarda meşru münasip ölçülerin dışına çıkanlar olur. Zaman zaman ibadet ile ticareti birbirine karıştıranlar, kandil kutlamalarında gayrimeşru denecek çirkin eğlence eğilimleri içine girenler görülür. Bu yüzden de kandil kutlamalarının başladığı dönmelerden itibaren alimler, fakihler arasında farklı görüşler ortaya çıkar. Bu görüşler 3 şekilde gerçekleşir:
↪ Bir kısmı ibadet vesilesi sayıp onaylayıp desteklemişler. ↪ Bir kısmı bidat kabul edip yani "Peygamberimizin (SAV) sünnetinde yoktur. Fatimiler dönemine kadar böyle bir şeye rastlamadık. Ondan sonra ihdas edildi; bu bir bid'attır." deyip doğrudan doğruya karşı çıkmışlar. ↪ Bazıları da mevlid uygulamalarını benimsemiş ama anmalar, kutlamalar sırasında meşru münasip ölçülere uymayan uygulamaları eleştirerek onlardan sakınılması gerektiğini ifade edip bir bakıma orta yolu tutturmuştur."
Efendimize yazılan Mevlid-i Şerifler
💠 Geniş manada kabul görmüş, bütün İslam ülkelerinde yaygın hale gelmiş, bugün de Suudi Arabistan dışındaki bütün İslam ülkelerinde uygulanmakta olan mevlid geleneğinin edebiyat dünyasında da izleri var. Çok sayıda şiir, kitap ve edebi eserler ortaya konulmuştur. Bunların hepsinin biraz önce de ifade ettiğimiz gibi ortak adı mevliddir.
💠 Arapça mevlidler içinde en çok Kaside-i Bürde meşhur olmuş, Türkçe içinde de en çok Vesiletü'n Necat tanınmıştır.
💠 Vesiletü'n Necat, Bursa Ulu Cami imamı Süleyman Çelebi tarafından 1409 yılında tamamlanan 768 beyitten ve 16 bölümden meydana gelen uzun bir mensur eserdir. Süleyman Çelebi eserine Vesiletü'n Necat, yani "kurtuluş vesilesi" adını vermiştir. Fakat toplum nezdinde kısaca "Mevlid" olarak anılır. O dönemde Süleyman Çelebi'nin bu mevlidi başka bir hayra da vesile olmuştur. Batinilik gibi sapık inanç mensuplarının devlet ve toplum düzenini bozmaya yönelik girişimleri karşısında Süleyman Çelebi'nin Mevlid'i bir nevi iman ve ibadet manifestosu gibi özellik taşımış ve toplum nezdinde sahih bir din anlayış ve yaşayışının tazelenmesine vesile olmuştur. Bu yö nüyle de asırlardır çok büyük itibar görmüş, bütün benzer uygulamaların ortak adı haline gelmiştir.
📌Kaside-i Bürde nedir? Bûsîrî'nin Hz. Peygamber (SAV) için yazdığı ünlü kasidedir..
Mevlid Kandili nedir? Mevlid kandili'nin anlamı ve önemi
💠 "Mevlid uygulamaları, mevlid geleneği, bugünkü tabiriyle Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da münasip ölçüler içinde ifrata ve tefrite düşmeden, helal dairesi içinde kalmaya özen göstererek devam ettirilmelidir. Ancak sadece Peygamber Efendimiz'in (SAV) doğumu vesilesiyle Kur'an okumakla, ilahi söylemekle dua yapmakla yetinmeyip asıl amacın, bütün peygamberlerin dolayısıyla Resulullah (SAV) hazretlerinin asıl alametifarikası olan ilahi mesajın insanlara taşınması olmalıdır." diyerek Mevlid geleneğinin sürdürülmesi ile ilgili düşüncelerini aktaran Zekeriya Erdim sözlerini şu düşündürücü örneklerle sonlandırdı:
💠 "Resulullah Hazretlerinin (SAV) vefatı sırasında İslam topluluğu içinde bir yandan üzüntü, keder dalgası, bir yandan da şimdi ne olacak telaşı başlıyor. Bu kargaşayı yatıştırmak için Hz. Ebubekir (Ra) hutbeye çıkıyor ve topluma şöyle hitap ediyor: Kim Muhammed'e tapıyor ise bilsin ki o öldü. Kim Allah'a (CC) tapıyor ise Allah (CC) ölmez, bakidir. Dolayısıyla Peygamber Efendimizin (SAV) doğum günü münasebetiyle yapılan anmalar, kutlamalar da onun elçiliğini yaptığı, temsil ettiği, tebliğ ettiği yaşayarak örneklendirdiği ilahi mesaja ulaşma vesilesi olmalıdır.
💠 Aksi takdirde şöyle bir duruma düşüyoruz. Tabiri caizse cevizin bir yeşil kabuğu, bir tahta kabuğu bir de içi var. Yani bir lafzı, manası ve bir muhtevası var, ibadetlerin. Asıl maksat muhtevaya ulaşmaktır. Yeşil kabuğu soymalı, tahta kabuğu kırmalı cevizin içine ulaşmalıyız. Çocuklara, gençlere ve yeni nesillere de onu tattırmalıyız. Onun farkına vardırmaya çalışmalıyız. Bu anlamda da Resulullah (SAV) hazretlerinin çocuklarla, gençlerle özdeştirilebilecek pek çok güzel örnekleri var. Biz öyle bir peygamberin ümmetiyiz ki kuşu ölen çocuğa baş sağlığına gidiyor. Dolayısıyla çocuklara, gençlere aktarabileceğimiz onların kendileriyle eşleştirebilecekleri, model alabilecekleri pek çok rol model var. Kutlu doğum haftası münasebetiyle bu örnekleri, öyküleri biraz önce ifade ettiğimiz gibi oyun, masal ve macera formatında anlatıp aktarırsak bir anma, kutlama etkinliğine dönüştürürsek o zaman yeni nesillere gereken mesajı taşıma görevini yerine getirmiş oluruz."
Mevlid-i Şerif okumanın sevabı var mıdır?