▶ İbni Abbas'ın rivayet ettiğine göre Peygamber Efendimiz (sav) Medine'ye hicret ettiklerinde Aşure gününde Yahudilerin oruç tuttuklarını öğrendi. Bunun nedenini sorduğunda Yahudiler şu cevabı aldı: "Bu çok büyük bir gündür. Bugünde Allah, Mûsâ ile kavmini kurtardı. Firavun ile kavmini suda boğdu. Mûsâ da buna şükür için oruç tuttu. İşte biz de bugünün orucunu tutuyoruz."
Bunun üzerine Peygamberimiz, 'Öyleyse biz Mûsâ'ya sizden daha yakın ve evlâyız.' buyurdu. O günden sonra hem kendisi oruç tuttu, hem de tutulması için tavsiyede bulundu." (Müslim, Sıyam 127)
▶ İbni Hacer bu olaya istinaden şöyle der: "Bundan anlaşılıyor ki, böyle bir günde, mevlid gecesinde Allah'a şükretmek tam yerindedir. Fakat mevlid merasiminin Peygamberimizin doğum gününe denk getirilmesi için dikkat etmek gerektir." (el-Hâvî fi'l-Fetevâ, 1/190)
▶ Mevlid kutlamalarına olumlu bakan âlimler, bazı olayları dayanak gösterir. Bunlar arasında Ebu Leheb'in, Peygamber Efendimizin doğum haberini getiren kölesini azat etmesi sebebiyle Pazartesi geceleri azabının hafifletildiğinin rüyada görülmesine dair bir haberdir. Bu olayı Hz. Abbas şöyle anlatır: Kardeşim Ebû Leheb'i ölümünden bir sene sonra rüyamda gördüm. Kötü bir hâlde idi: "Sana nasıl muamele edildi?" diye sordum. Ebû Leheb:
"Muhammed'in doğumuna sevinerek Süveybe'yi âzâd ettiğim için Pazartesi günleri azabım biraz hafifletilmektedir. O gün baş parmağımla işaret parmağım arasındaki küçük bir delikten çıkan su ile serinlemekteyim." cevabını verdi.
(İbn-i Kesîr, el-Bidâye, Kâhire 1993, II, 277; İbn-i Sa'd, I, 108, 125.)
▶ İmam Suyutî, konuyla ilgili olarak özetle şunları söylemiştir:
"İnsanların Mevlid-i Nebevi için toplanıp Kur'an okumaları, Hz. Peygamber (sav)'in veladetiyle ilgili haberleri/menkıbeleri seslendirmeleri, bu münasebetle yemek tertiplemeleri bid'a-i hasenedir (güzel bir bid'attır). Çünkü, bu toplantılarda Hz. Muhammed (sav)'e karşı büyük bir tazim, saygı, onun dünyaya teşriflerinden ötürü büyük bir sevinç söz konusudur. Bu ise, sahibine büyük bir sevap kazandırır." (Suyutî, el-Havî li'l-fetavî, 1/272-şamile).