Mevlid merasiminin Osmanlı’daki tezahürü
Müslüman alemi için en değerli zamanlardan biri olan Mevlid, doğum yeri ve zamanı manasına gelmektedir. Peygamber Efendimizin (sav) doğum gecesi için kullanılan bir deyimdir. Daha sonra Resulullah'ın (sav) doğum anını anlatan manzumeler için de kullanılmıştır. Tarihte Mevlid merasimleri Hicri yedinci asırdan itibaren başlamıştır. Daha sonra bu adet yaygınlaşarak bütün İslam ülkelerinde ve bilhassa Osmanlı'da devam etmiştir. Peki, Devlet-i Aliyye'de Mevlid nasıl ihya edilirdi?
Giriş Tarihi: 06.10.2022
16:41
Güncelleme Tarihi: 07.10.2022
16:42
🔸 Mevlid Gecesi'nin resmi olarak kutlanmasında alaylar tertip edilirdi. Mevlid Gecesi'nde padişahın ve devlet erkanının saraydan mevlid-i şerifin okunacağı camiye belli bir güzergahtan gidip dönmesine mevlid alayı denirdi .
🔸 Mevlid alayları bayram alaylarıyla aynı düzende olurdu. Katılması beklenen devlet adamları, ulema ve diğer saray mensuplarına Mevlid Gecesi'nden birkaç gün önce mevlid-i şerif kıraati için davetiyeler gönderilirdi.
🔸 Katılımcılar davetiyede belirtilen gün ve saatte resmi elbiseleriyle hazır olurdu. Camide herkes rütbesine göre önceden belirlenmiş kısımlarda yerlerini alırdı. En son padişah gelir ve o gelinceye kadar Fetih suresi okunurdu. Padişah camiye gelince hünkâr mahfiline geçer ve cemaat ayağa kalkardı.
🔸Ardından Sultanahmet ve Ayasofya şeyhleri kısa bir vaaz verirdi. Vaizler kürsünden inince kendilerine hediye olarak samur kürk giydirilirdi. Vaazdan sonra mevlidhanlar sırayla mevlid-i şerif kıraatine başlardı. Her bir mevlid bahrini (parçasını) okuyan mevlithana hilat giydirilirdi. Bu esnada cemaate şerbet ve buhur ikram edilirdi.
🔸 Hz. Peygamber'in (sav) doğumu esnasında validesi Hz. Amine için "Geldi bir ak kuş kanadıyla revan, arkamı sığadı kuvvetle heman" beytine gelindiğinde tüm cemaat hürmeten ayağa kalkardı . Bu esnada eğer Mekke şerifinden Osmanlı hacılarının selametle eriştiğine dair mektubu ulaşırsa padişaha haber verilirdi. Bu haber üzerine Haremeyn nazırı darüssaade ağasına kürk giydirilir ve hurmalar dağıtılırdı. Üçüncü mevlidhan mevlidin son bahrini okumak için kürsüne çıkınca tablalarla getirilen şekerler cemaate verilir ve sonrasında dua edilerek camideki tören sona ererdi.
🔸Mevlid-i şerif kıraati tıpkı Hırka-i Saadet ziyaretinde olduğu gibi yabancı misafirlerin alınmadığı dini muhtevası olan teşrifat törenlerindendi. Ayrıca bu merasimlere mızıka-i hümayun da girmemişti. Ancak mevlid alaylarını seyretmek geniş halk kitleleri de dahil herkese açıktı. Yabancı misafirlerin de mevlid alayını izlemelerini izin verilirdi.
🔸Osmanlı'daki Mevlid kandillerinde görülen bir diğer uygulama mahkûmlardan bazılarının affedilmesiydi. 22 Eylül 1893 günü Mevlid Gecesi münasebetiyle cezalarının üçte ikisini çekenlerin affedildiği görülmektedir. Yine II. Abdülhamid'in emriyle 21 Ağustos 1896'daki Mevlid Gecesi'nde İstanbul'da ve taşradaki hapishanelerde politika, suikast ve ağır suçlar dışındaki mahkumlardan cezalarının üçte ikisini tamamlayanların affedilerek serbest bırakılması istenilmiştir.
🔸Osmanlı'da asırlarca devam eden Mevlid Gecesi kutlamaları, 1910 senesinde Mevlid Gecesi'nin resmî tatil olarak ilan edilmesi ile yeni bir sürece girmiştir. Peygamber Efendimizin (sav) doğduğu gün, resmî tatil olarak Sultan Mehmed Reşad devrinde 8 Mart 1910 günü çıkarılan bir iradeyle kabul edildi. Yine aynı sene Mevlid Gecesi münasebetiyle devlet dairelerinin tatil edilmesi ve şehrayin düzenlenmesine karar verildi.
🔸 Mevlid kutlaması, 1910 yılından itibaren Osmanlı Devleti'nde resmî bayramlara dahil edildiyse de Cumhuriyet'in ilânından sonra kaldırılmıştır.
🔸 Osmanlılardan günümüze uzanan mevlid geleneğinde törenler büyük bir ciddiyetle yerine getirilirken Mısır ve Kuzey Afrika gibi bölgelerde görülen ve dinî ölçüleri zedeleyen uygulamalardan titizlikle kaçınılmıştır.
🔸 Günümüzde mevlid, Suudi Arabistan hariç Kuzey Afrika'dan Endonezya'ya kadar İslâm ülkelerinde -bazılarında resmî, bazılarında gayri resmî olarak- yaygın biçimde kutlanmaktadır.
🔸1989 yılında "Kutlu Doğum Haftası" adıyla başlatılan ve bazan hicrî takvim bazan da milâdî takvim esas alınarak düzenlenen bu etkinlikler 2010 yılında yayımlanan bir yönetmelikle resmî bir kutlama haftası niteliği kazanmış, 2017 yılında çıkarılan yeni bir yönetmelikle haftanın adı "Mevlid-i Nebî Haftası" olarak, kutlama tarihleri de hicrî takvime göre rebîülevvel ayının on ikinci günü başlayacak şekilde değiştirilmiştir.