Arama
Mevlid'in bilinen en eski yazması Michigan'da bulundu
Milletimizin Resul-i Ekrem'e karşı duyduğu sevgiyi dile getiren en önemli eserlerden olan Süleyman Çelebi'nin "Vesiletü'n Necat" ya da bilinen adıyla Mevlid-i Şerif isimli kitabı, manzum bir şaheserdir. Asırlardır hem şiir formunda hem de bestelenerek okunan Mevlid, benimsenmiş kültürel bir gelenek olarak öne çıkar. Yapılan yeni ilmi çalışmalar ile beraber Mevlid-i Şerif'in bilinen en eski yazma nüshası Michigan Üniversitesi'nde bulundu.
◾ Aynı zamanda Anadolu'da hemen her evde bulunan ve okunan Vesiletü'n Necat, bu yönü ile en çok çoğaltılan yazma eserlerimizden de birisi.
◾ Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi'nin sonsayısında yayınlanan "Vesîletü'n-Necât'ın En Eski Nüshası ve Süleyman Çelebi'nin Bilinmeyen Şiirleri" başlıklı makale ile ilan edilen müjde, herkesi sevindirdi.
◾ Bu kıymetli müjdeyi bizlere İstanbul Kültür Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü hocası Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal ve Atatürk Üniversitesi Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğtitimi Ana Bilim Dalı hocası Prof. Dr. Rıfat Kütük verdi.
◾ Milletimiz ve medeniyetimiz için çok önemli bir haber olan bu durum, iki hocanın özverili ve sıkı çalışmaları neticesinde ortaya çıktı.
◾ Eserin bilinen en eski nüshasının nasıl ve kimler tarafından Michigan'a götürüldüğü ise büyük bir sır küpü. Yapılacak geniş çaplı çalışmalarla umarız ki bu sır perdesi aralanacaktır.
◾ Nüshanın diğer nüshalardan farklılıkları ise şöyle sıralanabilir;
➡ içerikte kullanılan tezyinatın daha eski olması,
Tezyinat ne demek?
Süsleme manasına gelir.
➡ nüshanın on beşinci yüzyıl ortalarında terk edilen Selçuklu neshi ile yazılmış olması,
➡ değişen beyit sayılarına rağmen nüsha sekiz yüz beyitten müteşekkildir.
Eserin tam adı
◾ Eserin tam adı da bu çalışma ile ortaya çıktı. Vesiletün Necat'ın uızun ismi "Vesiletü'n necat fi Mevlidi eşrefil mevcudat". Günümüz Türkçesi ile "Var olan her şeyin en şereflisinin Mevlidi, kurtuluş vesilem" manasına geliyor.
◾ Böylece elimizden alınmış, uzak diyarlara götürülmüş olan bir değerimiz, bir kıymetimiz ve bir mirasımız daha asıl vatanına manen dönmüş oldu.