Modern hayatın insana yükü
Bir hız çemberi içinde yaşadığımız günlerde en çok reklam panoları yön veriyor hayatımıza. İnsanlar tüm teknolojik araçlar vesilesiyle ne denli önemli, kıymetli, değerli olduklarını duyuyor ve bu minvalde hayat sürüyorlar. Ayrıca bu mutlu, tozpembe düzen bir Asyalı işçi için geçerli de değil. Tüm değer nizamının Batı temelli kurulduğu bu dünya düzeni, elbette çökmeye mahkum.
Giriş Tarihi: 26.12.2022
11:50
Güncelleme Tarihi: 21.12.2023
08:56
◾ Asırlar boyunca tek bir söz dahi ettirilmeden çiftliklerde, köylerde katledilen , uzun emekler sonucunda elde ettikleri şahsi mülkleri ellerinden alınan insanlar bu sevgi karşısında şaşkına döndüler.
◾ Bu şaşkınlığın yerini kibire bırakması için ortaya kadim kötülüklerden olan hırs çıkarıldı. Yaratılışından bu yana insan için bir zarar mekanizması olan hırs, artık farklı bir boyuta evrilmişti.
Görünüyorum O Halde Varım
◾ Uzun ve kanlı savaşların ardından kapitalist düzen yirminci yüzyılda insanın kıymetini öne çıkarmaya yönelik bir politika tutumu içerisine girdi.
◾ Bilhassa reklamlar eliyle insanların ne kadar önemli olduğu, her şeye layık oldukları, zor durumda dahi kalsa beğendiği bir nesneye sahip olmaları gerektiği dikte edildi.
◾ Peki gerçekten değerli miyiz? İnsanoğluna bu düzende dayatılan değer ve kıymet esasında bir sistemin daha çok verim alabilmek için uydurduğu bir pembe politikadan ibaret.
◾ Özellikle üçüncü dünya ülkesi olarak vasıflanan Asya ve Afrika ülkeleri dünyanın geri kalanı mutlu olsun, dilediği nesneye kolayca ulaşsın diye yıllardır çalışıyor.
◾ Batı ülkelerinin öne çıkardığı değerler sadece kendilerini kapsıyor. Belçika Kralı II. Leopold 'un daha çok verim alabilmek için ellerini kesdirdiği Afrikalıların ruhları bugün hala Avrupa'da dolaşıyor.
◾ Asya'da yoğun çalışma sebebiyle ölen, sakat kalan yahut ürettiği nesneyi ömrü boyunca alamayacak olan insanlar, modern dünyanın gerçek yüzünü gösteriyor.
◾ Geriye dönüp baktığımızda etrafımızda bulunan yaşlı kimselerin sürekli olarak maziyi yad etme çabası içerisinde olduklarını görüyoruz.
◾ İnsanlık teknolojik ve konfor anlamında ne denli ileri giderse gitsin teknolojik aletlerin daha az görüldüğü eskiyi özlüyor lar. Bu husus bize bazı hakikatleri haykırıyor.
Biz'den Ben'e: Kişisel gelişim