Mukabele nasıl okunur? Peygamberimiz nasıl mukabele okurdu? Televizyondan mukabele takip edilir mi?
Ramazan ayının gelmesiyle camilerde ve evlerde okunmaya başlayan mukabele ile Hz. Peygamber'in sünneti ihya edilir. Peki, mukabele nedir? Mukabele nasıl okunur? Peygamberimiz nasıl mukabele okurdu? Televizyondan mukabele takip edilir mi?
Giriş Tarihi: 09.05.2019
16:04
Güncelleme Tarihi: 05.05.2020
04:11
Hz. Peygamber ashabın içinde güzel Kur'an okuyanları dinler, bazen gözyaşlarını tutamadığı olurdu. Bir hadiste, Allah'ın evlerinden birinde O'nun kitabını okuyan ve müzakere eden cemaati rahmetin kaplayacağı, onları meleklerin kuşatacağı ve Allah Teâlâ'nın o mecliste yer alanları kendi nezdinde bulunanlara bildireceği kaydedilir. 'Allah'ın evleri'nden genellikle mescitler anlaşılırsa da bu işin yapıldığı mektep, medrese ve meskenler de buna dâhil edilir.
Mukabele karşılık verme, karşılıklı okuma anlamına gelir. Bir kimsenin Kur'an'ı ezberden veya kitaptan yüksek sesle okuması ve onu dinleyen topluluğun da sessizce Kur'an'dan takip etmesi anlamına gelen mukabele okumanın adabı sırasıyla şu şekilde olmalı: Okumaya başlamadan önce ağzı misvakla temizlemek, Kur'an'ı mescit veya bir başka temiz yerde okumak, kıbleye yönelmek.
Allah Teâla'nın: "Kur'an okuyacak olduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın" ayeti (Nahl, 98) gereğince Kur'an okumaya başlarken euzü çekmek, Tevbe Suresi hariç her surenin başında besmele çekmek, okunan Kur'an ayetlerini huşu ile dinleyip anlamları hakkında düşünmek, sesi güzelleştirmek ve Kur'an'ı tane tane okumak. Aceleci davranmayarak med kaidelerine uymak.
Mukabeleyi takip ederken mümkünse okunan harfleri içimizden tekrar edilmelidir. Fakat gücümüz nispetinde yalnız göz takibi yapmakta da bir mahzur yoktur. Resûlullah şöyle buyurdu: "Kuran okuyunuz! Çünkü Kuran, kıyamet günü, kendi yârânına (kendisini okuyan amel edenlere) şefaatçi olarak gelecektir.''
"Mukabele", Kur'an'ın yazılması ve hafızlar tarafından ezberlenmesi dışında her sene tekrarlanan üçüncü ve önemli bir "koruma garantisi" niteliği taşır. Bu "Zikri (Kur'ân'ı) biz indirdik, O'nun koruyucusu da elbette biziz" (el-Hicr, 15/9) ayetinin Asr-ı Saadet'te gerçekleşmiş bugün de devam etmekte olan bir mucizesidir.