Aziz hatıra: Mukaddes Emanetler
Mukaddes Emanetler, Peygamber Efendimizin (SAV) ve diğer bazı peygamberlere, sahabe ve İslam büyüklerine ait eşyalardır. Önemli bir kısmı Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı fethi sırasında ve daha sonra oradan getirilenlerden oluşur. Asırlar öncesinden gelen bu aziz emanetler, nesiller boyunca büyük bir titizlikle korundu. Peki, Mukaddes Emanetler nelerdir? İşte Kutsal Emanetler hakkında bilinmesi gerekenler...
Giriş Tarihi: 01.06.2020
14:39
Güncelleme Tarihi: 05.09.2023
10:54
Hz. Peygamber'in (SAV) hırkası
🔸 Peygamber Efendimiz (SAV) daha hayatta iken ona sevgisini göstermek amacıyla birçok şiir yazıldı. Gelenek haline gelen bu şiir türleri ise kaside olarak adlandırıldı. Bu kasidelerden biri ise Hz. Peygamber'in (SAV) huzurunda okundu: Kaside-i Bürde.
Kâ'b bin Züheyr tarafından yazılan kaside, Peygamber Efendimizin (SAV) üstün ahlaki vasıflarını, getirdiği tevhid mesajının değeri, ona iman edip yolundan giden sahabenin cesaretini anlatır. Kâ'b bin Züheyr, şiirinin "Muhakkak ki Peygamber kendisiyle aydınlanılan, Allah'ın çekilmiş yalın kılıçlarından bir kılıçtır" beytini söylediğinde Peygamber Efendimiz duygulanarak üzerindeki hırkayı çıkarıp ona hediye etti. Bu olay nedeniyle kaside "kaside-i bürde" olarak anıldı. Hz. Peygamber'in, sırtından çıkarıp kendisine bizzat giydirdiği hırka, Resûlullah'ın (SAV) en önde gelen emaneti sayılır.
Tarihte nam salmış Bürde Kasidesi
🔸 Sırasıyla Emevilere ve Abbasiler e intikal eden bu mukaddes hırka, bir müddet Mısır'da muhafaza edildi. Buradaki Abbasi halifeleri tarafından bazı merasimlerde giyildi.
🔸 Osmanlı döneminde ise sultanlar bazen çıktıkları seferlerde Hırka-i Saadet 'i yanlarında götürdü. Örneğin I. Ahmed'in gittiği her yere Hırka-i Saâdeti de beraberinde götürürdü.
Osmanlı döneminde hırka-i saâdeti korumakla görevli kırk has odalı mevcuttu. Bunların görevi odaları süpürmek, burada mevcut mushafların ve diğer kitapların tozunu almak, buhur yakmak, gül suyu serpmek, altın ve gümüş eşyaları parlatmak ve binanın tabanını yıkamaktı. Dört has odalı gece nöbeti tutar ve Kur'an okurlardı. Hırka, Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılan iç içe iki altın sandıkta bohçalara sarılı olarak muhafaza ediliyor.
Hz. Peygamber'in (SAV) Uhud Savaşında kırılan mübarek dişinden bir parça
🔸 Uhud Gazvesi esnasında Utbe b. Ebû Vakkas tarafından atılan bir taşla Hz. Peygamber'in (SAV) miğferi parçalandı ve sağ alt çenede ön dişlerle azılar arasındaki dişi kırıldı.
🔸 Peygamberimizin (SAV) yüzü yaralanınca akan kanı durdurmak için Hz. Ali (RA) ile Fatıma (RANHA) gayret sarf etti.
Kırık diş parçasının kimin tarafından muhafaza edildiği bilinmemektedir. Hırka-i Saadet Dairesi'nde bulunan dendân-ı saâdet altın mahfazası Sultan VI. Mehmed tarafından yaptırılmıştır.
Uhud Savaşı: Müslümanlar için ibret dolu olay
Hz. Peygamber'e (SAV) nisbet edilen ayakkabılar
🔸 Resûl-i Ekrem 'in (SAV) ayakkabıları vefatından sonra muhafaza edildi. Bunlardan bir çift kendisine on yıl hizmette bulunan Enes b. Mâlik 'te (RA) kaldı.
🔸 Evliya Çelebi, Mısır'dan getirilişini anlattığı mukaddes emanetler arasında bir "pâybûş-i şerif "ten söz eder. Mukaddes emanetler arasında yer alan nalin-i saadetlerden birinde koyu kahverengi birer çift sırımdan oluşan, biri baş parmakla yanındaki, diğeri orta parmakla yanındaki parmaklar arasından geçen iki kıbâlinin olduğu ve bunların ayak tarağı üstünde topuklardan gelen birer çift bağ ile birleştiği görülmektedir.
Hz. Peygamber'in (SAV) sancağı
🔸 Sancak-ı şerif, Hz. Peygamber'in (SAV) "Ukab " adlı sancağı olduğu düşünülür. Ancak asıl sancak-ı şerif zamanla yıpranarak âdeta toz ve kırıntı yığını haline geldi.
🔸 Yeşil atlas bir torba içinde, Osmanlılar tarafından yapılan ve ordunun başında büyük seferlere götürülen yeni bir sancak-ı şerifle birlikte gümüş bir sandık içinde muhafaza edilirdi.
Savaş dönemlerinde özel merasimle çıkarılırdı. Öncelikle Fetih suresi okunur, bizzat hükümdar tarafından alınan sancak arz odasına getirilirdi. Orada Yasin suresi okunarak dua ve niyazlarla ordu başkumandanına teslim edilirdi. Harpten sonra da aynı merasimle yerine konurdu.